İsrail bir hayduttur, anladığı dil boykottur
Boykotu sadece boykottan ibaret zannedenler derin bir yanılgının tam ortasında bulunuyorlar.
Boykotun
sadece boykottan ibaret olmadığı hakikatini boykot edilenler, boykot edenlerden
çok daha iyi bilirler.
Boykotun
nasıl bir etkiye sahip olduğu sualinin cevabını dünyamızın yakın tarihine uzak
olmayan herkes kolayca bulabilir. Yakın tarihimiz istikrarlı boykot
kararlarının zararını görmüş, markalar şirketler hatta ülkeler ile doludur.
Her
konuda olduğu gibi boykot konusunda da anahtar kelimeler ‘’karar ve istikrardır.’’
Kararsız ve istikrarsız boykot faaliyetlerinin
zararı boykot edilenlerden ziyade edenlere dokunur.
Bunun
için diyoruz ki bir gün değil her gün boykot. Boykotun birçok boyutu vardır. Bir
kaçının üzerinde kısaca duramaya
çalışalım.
Bizim
anlayışımızda boykot; zulme, işgale, sömürüye ve katliama en yüksek perdeden ‘’hayır’’
demektir.
Bizim
irfanımızda boykot, zalimlere diz çöktürecek soylu bir mazlum kıyamıdır.
Bizim
imanımızda boykot, kardeşlerimizi öğütmeye
kastetmiş değirmenlerin sularını kesmektir.
Bizim
tefekkürümüzde boykot, iktisat cephesinde küffara karşı ilan edilmiş esaslı bir
cihattır.
Bizim
dinimizde boykot, varlığı mihnet sebebi olan düşmana asla minnet etmeme
asaletidir.
Bizim
edebiyatımızda boykot, ‘’ekmeksiz yaşarım fakat hürriyetsiz yaşayamam’’
diyebilmenin adıdır.
Bizim
hayatımızda boykot, siyonist canilere cebimden, soframdan, masamdan, ekranımdan,
evimden ve coğrafyamdan ‘’defol’’ diyebilme izzetidir.
Bizim
matematiğimizde boykot, eli kanlı katillere ‘’ürettiğiniz şey ne olursa olsun
insanlığınızı tükettiğiniz müddetçe fiyatınız milyar dolarlarla ölçülse bile
değeriniz koskoca bir sıfırdır’’ diyebilme basiretidir.
Bizim
kitabımızda boykot, gözlerini kan bürümüş kitapsızların defterlerini dürme
çabasıdır.
Bizim
hukukumuzda boykot, kardeşlerimize her türlü ezayı reva görenleri layık
oldukları şekilde cezalandırarak onları yoksulluk ve çaresizliğe mahkum
etmektir.
Bizim
felsefemizde boykot ‘’Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz’’ hakikatine omuz
vermektir.
Bizim
tecrübemizde boykot, kötü komşulara minnet etmemek için hacet sahibi olma gayretidir.
Bizim
nezlimizde boykot, maddenin esiri olanlara karşı manalı bir asil duruştur.
Bizim
memleketimizde boykot, darıldığın dağın odununu
kırk yıl yakmama kararlılığıdır.
Bizim
kültürümüzde boykot ‘’elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez’’ tecrübesinin
ta kendisidir.
Bizim
medeniyetimizde boykot, gökten inen ilahi düsturlara sımsıkı sarılarak küffarın
zulmünü yerle bir etmektir.
Bizim
şiirimizde boykot ‘’Ey Yahudi!sen ancak aya çıkabilirsin, asla göğe çıkamazsın’’
diyebilme şuurudur.
Bizim
siyasetimizde boykot, sadece güçten anlayan, zalim zorbaya laf anlatmaya
çalışarak vakit kaybetmeme firasetidir.
Bizim
ticaretimizde boykot, paralarından aldıkları güçle coğrafyamızı paramparça eden
beş para etmez haydutları kasalarımızdan ve keselerimizden def etme
yiğitliğidir.
Bizim
futbolumuzda boykot, ceza sahamızda durmadan faul yapan kural tanımaz kasaplara
kırmızı kart göstermektir.