11 Ocak 2024

İsrail bir hayduttur, anladığı dil boykottur

Boykotu sadece boykottan ibaret zannedenler derin bir yanılgının tam ortasında bulunuyorlar.

Boykotun sadece boykottan ibaret olmadığı hakikatini boykot edilenler, boykot edenlerden çok daha iyi bilirler.

Boykotun nasıl bir etkiye sahip olduğu sualinin cevabını dünyamızın yakın tarihine uzak olmayan herkes kolayca bulabilir. Yakın tarihimiz istikrarlı boykot kararlarının zararını görmüş, markalar şirketler hatta ülkeler ile doludur.

Her konuda olduğu gibi boykot konusunda da anahtar kelimeler ‘’karar ve istikrardır.’’

 Kararsız ve istikrarsız boykot faaliyetlerinin zararı boykot edilenlerden ziyade edenlere dokunur.

Bunun için diyoruz ki bir gün değil her gün boykot. Boykotun birçok boyutu vardır. Bir kaçının  üzerinde kısaca duramaya çalışalım.

Bizim anlayışımızda boykot; zulme, işgale, sömürüye ve katliama en yüksek perdeden ‘’hayır’’ demektir.

Bizim irfanımızda boykot, zalimlere diz çöktürecek soylu bir mazlum kıyamıdır.

Bizim imanımızda boykot, kardeşlerimizi öğütmeye  kastetmiş değirmenlerin sularını kesmektir.

Bizim tefekkürümüzde boykot, iktisat cephesinde küffara karşı ilan edilmiş esaslı bir cihattır.

Bizim dinimizde boykot, varlığı mihnet sebebi olan düşmana asla minnet etmeme asaletidir.

Bizim edebiyatımızda boykot, ‘’ekmeksiz yaşarım fakat hürriyetsiz yaşayamam’’ diyebilmenin adıdır.

Bizim hayatımızda boykot, siyonist canilere cebimden, soframdan, masamdan, ekranımdan, evimden ve coğrafyamdan ‘’defol’’ diyebilme izzetidir.

Bizim matematiğimizde boykot, eli kanlı katillere ‘’ürettiğiniz şey ne olursa olsun insanlığınızı tükettiğiniz müddetçe fiyatınız milyar dolarlarla ölçülse bile değeriniz koskoca bir sıfırdır’’ diyebilme basiretidir.

Bizim kitabımızda boykot, gözlerini kan bürümüş kitapsızların defterlerini dürme çabasıdır.

Bizim hukukumuzda boykot, kardeşlerimize her türlü ezayı reva görenleri layık oldukları şekilde cezalandırarak onları yoksulluk ve çaresizliğe mahkum etmektir.

Bizim felsefemizde boykot ‘’Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz’’ hakikatine omuz vermektir.

Bizim tecrübemizde boykot, kötü komşulara minnet etmemek için hacet sahibi olma gayretidir.

Bizim nezlimizde boykot, maddenin esiri olanlara karşı manalı bir asil duruştur.

Bizim memleketimizde  boykot, darıldığın dağın odununu kırk yıl yakmama kararlılığıdır.

Bizim kültürümüzde boykot ‘’elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez’’ tecrübesinin ta kendisidir.

Bizim medeniyetimizde boykot, gökten inen ilahi düsturlara sımsıkı sarılarak küffarın zulmünü yerle bir etmektir.

Bizim şiirimizde boykot ‘’Ey Yahudi!sen ancak aya çıkabilirsin, asla göğe çıkamazsın’’ diyebilme şuurudur.

Bizim siyasetimizde boykot, sadece güçten anlayan, zalim zorbaya laf anlatmaya çalışarak vakit kaybetmeme firasetidir.

Bizim ticaretimizde boykot, paralarından aldıkları güçle coğrafyamızı paramparça eden beş para etmez haydutları kasalarımızdan ve keselerimizden def etme yiğitliğidir.

Bizim futbolumuzda boykot, ceza sahamızda durmadan faul yapan kural tanımaz kasaplara kırmızı kart göstermektir.