İstanbul'un en farklı ve özel camisi
Çini kaplamalarıyla ünlü olan Rüstem Paşa Camisi 41 çeşit lale motifi ile İstanbul’da bulunan diğer camilerden de çok farklı.
1976’dan beri yani 10 yaşımdan beri
İstanbul’u gezerim ama Rüstem Paşa Camisi deyince biraz dururum. Çok güzel ve
farklı bir cami çini müzesi gibidir adeta.
Ama ne zaman Londra’ya, Fransa’ya gittim oradaki müzeleri gezerken
Rüstem Paşa Camisinden çalınmış Çinileri gördüm. İstanbul’da bulunan bu Çini
müzesi gibi olan camimiz maalesef birçok çalınan eserlerimiz gibi çalınmış ve
yurtdışında sergileniyor.
CAMİ NEDEN BU KADAR YÜKSEKTE?
Camiye girerken dönerek girilen merdivenlerden
girersiniz. Diğer camilere göre oldukça yüksektir. Bir rivayete göre halk
tarafından pek de sevilmeyen Rüstem Paşa camiye yaşlıların değil gençlerin
gelmesini istediği için böyle yaptırdığı, Mimar Sinan’a böyle talimat verdiği
söylenir ama bu söylenti tabi. İşin esası ise caminin yerinde daha önce bir
mescit vardı. Bu mescit çukurda kaldığı için Mimar Sinan bunu caminin altına
dükkânlar koyarak yükseltti. Onun için cami yüksektedir.
Kanuni Sultan Süleyman'ın Sadrazamlarından ve aynı zamanda kızı Mihrimah
Sultan'ın kocası olan Damat Rüstem Paşa için Mimar Sinan'a yaptırıldı (1561).
Caminin yerinde önceki mescidin isimleri Halil Efendi Mescidi veya Kenise
(Kilise) Mescidi olarak bilinmektedir. Bu mescidin yeri çukurda kaldığı için
Mimar Sinan, mescidin altına dükkânlar yaparak bir subasman meydana getirdi.
Camiye iki yandan merdivenle çıkılır. Planı
dikdörtgendir, merkezî kubbe kemerlerle dört fil ayağına ve sütunlara oturur.
Son cemaat yeri altı sütunlu ve beş kubbelidir. Önüne sonradan kemerler,
sütunlar ve ahşap çatılı, saçaklı bir kısım eklendi. Rüstem Paşa Camii'nin
kubbe eteklerine kadar her tarafı çinilerle kaplıdır. Özellikle lale motifli
çiniler, Osmanlı çini sanatının en başarılı örneklerinden sayılır.
KİTABESİ YOKTUR
Banisinin ölümünden sonra inşa
edildiği için, İstanbul Rüstem Paşa Camisi’nin kitabesi yoktur. ABD'nin önde
gelen haftalık dergisi Newsweek, Avrupa'nın en güzel tarihi camisi olarak
İstanbul'daki Rüstem Paşa Camisi'ni seçti. Rana Foroohar imzasıyla yayımlanan
yazıda, "Avrupa kıtasında bulunan cami, Ayasofya ve Sultanahmet'ten daha
az turistik ve küçük, ancak bana göre çok daha güzel ve huzurlu. Giriş
özellikle çok görkemli değil. Ama bir kez içeri girdiniz mi o güne kadarki en
muhteşem İznik çinileri ve mozaiklerini bulabilirsiniz" ifadelerini
kullandı.
41 ÇEŞİT FARKLI LALE MOTİFİ VAR
Camide 41 çeşit farklı lale motifi var.
Çinilerde kırk bir çeşit lale motifinin bulunduğu tesbit edilmiştir. Sadece bu
kadar çeşit bile caminin farklılığını gözler önüne seriyor. O kadar çok çini
kullanılmış ki İznik atölyeleri çini yetiştirememiş. Bunu üzerine Rüstem Paşa
Kütahya’da çini atölyesi kurulması emretmiş.
HIRSIZLARIN YAĞMASINA UĞRAMIŞ
Özellikle dış duvarlardaki çiniler
hırsızlar tarafından çalınarak bir şekilde yurtdışına kaçırılarak satılmış ve
bugün birçok müzede (Fransa, İngiltere, Danimarka, ABD) sergilenmektedir. Üzücü
olan ise onların yerine orijinal ama kırık çiniler gelişi güzel yerleştirilmiş.
Eşsiz güzellikte ki çinilerden dış mekanda giriş kapısının sağ tarafında Kabe tasvirli bir minyatür yer alırken sol
tarafında 16. yy`ın en güzel soyutlanmış bir doğa yorumu olarak sunulan bir
çini tablo yer alır. Büyük iki ağaç gövdesi çevresinde laleler, sümbüller,
narçiçekleri, salkımlar, bahar çiçekleri, sazlar, çintemaniler ve bulutlar
resmedilir.
CAMİ NEDEN İŞYERLERİ ARASINA YAPILDI?
Rüstem Paşa’nın yaptırdığı camilerin
neredeyse tamamı, ticari açıdan önemli yerlere yapılmış. Yaptırdığı diğer
camiler de ticaret yol güzergâhlarda yer almaktadır. İstanbul-Eminönü,
Tekirdağ-Rodosçuk ve Kırklareli-Büyükkarıştıran’daki camiler, Osmanlı
İmparatorluğu’nun Avrupa’ya giden ticaret yolları üzerinde konumlanmaktadır.
MİHRABIN SAĞINDA VE SOLUNDAKİ HALKALAR
Rüstem Paşa Camisinin mihrabında sağda ve sold halkalar var, küçük küçük ,
bu halkaların amacı bir zamanlar büyük mumlukların korunması için. Bugün o
mumluklar yok ama mumlukları tutan
halkalar duruyor.