İstiklâl Marşı Yılı ilânında TYB'nin gayreti
Millî kültür, edebiyat ve fikrin muhafızı Türkiye Yazarlar Birliği’nin kaç zamandır konferanslar, programlar düzenleyerek ve beyannâmeler yayınlayarak yürekten fışkıran gayret ve teklifiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi ve beş siyasî partinin tasdikiyle nihayet “2021 yılı İstiklâl Marşı Yılı” olarak ilân edildi. Şahsîleştirmek gayesiyle söylemiyorum, bu gayretin içinde büyük emeği olan TYB’nin kurucu şeref başkanı ve “Câmideki Şair Mehmed Âkif” kitabının yazarı D. Mehmet Doğan’ı hassaten zikretmek gerek.
Millî mutabakat ve millî anayasa
vasfına sahip İstiklâl Marşı’nın kabul edilişinin yüzüncü yılı dolayısıyla
yapılan bu ilân İstiklâl Marşı’nın millî (ulusal değil, asıl mânasıyla)
fikirlerinden doğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti için küçük de olsa bir sevinç
pırıltısıdır. Kurulan Cumhuriyet Devleti İstiklâl Marşı’nın ruhuna ve çağrısına
icabet etmese de son tüten ocağımız Türk Devleti ve milletinin şahs-ı mânevîsi
ve kimliği için bir kaynak, bir dâvet manzumesi olan millî marşımız nâmına
sevindik…
İSTİKLÂL MARŞI’NDAN ÖZÜR DİLENMELİ
Millî marşımıza karşı yıllarca
mahcuptuk ve içimiz buruktu. Onu kerhen söyleyip dinleyen Kemalist Cumhuriyetin
mensuplarının reddiyeci ve ukala tavırlarından az incinmedik. Okullarda rutin
ve sun’i bir gösteriye dönüştürülen, dâvetinden, mânasından bihaber, hemen
geçiştirilmesi gereken ruhsuz ve heyecansız bir temsil derekesine düşürüldüğünü
kim inkâr edebilir?
Meclis’ten ve partilerin tasdikinden
geçen “İstiklâl Marşı Yılı” Kemalist olmakla malûl asker, siyasetçi, yazar,
akademisyen ve derin bürokratların “Bu marş Türkiye’yi temsil edemez, çağdaş
Atatürkçü ideallerimizi yansıtmıyor…” diyerek, İstiklâl Marşı’na, dolayısıyla
bize, yâni millet değerlerimize ettikleri hakaretleri unutturur mu acaba?
28 Şubat’ın darbeci generallerinin
Mehmed Âkif’e ve İstiklâl Marşı’na saldırılarından millet kimliğimizin aldığı
darbeleri unutmak mümkün olmuyor. Mehmet Âkif’e “Arap hayranı mürteci şair” ve
millî marşımız için “İstiklâl Marşı metnine Hak, ezan, cennet, îman gibi
sözcükleri ustalıkla yerleştirdiğini, bir tek Türk sözcüğü için yer bulamamış
bir ümmetçi…” diyen Kemalist darbeci generaller çıkıp özür dilerlerse yüreğimiz
soğur mu?
“İSTİKLÂL MARŞI LAİKLİĞE AYKIRI”
DENECEK MİDİR?
Bundan böyle, “İstiklâl Marşı laikliğe
aykırı, İstiklâl Marşı’nı bırak, Cumhuriyet Marşı’na bak!” diyenler çıkacak
mıdır? Tek Parti Dönemi’nde Kemalist oligarşinin yaptığı gibi yeni bir İstiklâl
Marşı yarışması açmak düşüncesi ve cürmü bir daha işlenecek midir? Altı Okçular
yahut Altı İlkeciler artık İstiklâl Marşı’nın laik ve muasır Cumhuriyete
aidiyeti yoktur diyecekler midir?
Temenni ediyoruz, geçmişteki bu elim
hâdiseler, İstiklâl Marşı’na ve şairine karşı bu cürümler bir daha işlenmesin. (ilbeyali@hotmail.com)