11 Ağustos 2022

"Kapı açılır, yeter ki vurmayı bilelim"

İslâm irfanında kapı inşirah bulma, yâni açılma ve ümittir. Bir halden bir başka hâle geçmenin mekânı... Her kalbe açılmayan ve kapanan kapılar vardır. Varmak istediğimiz kapıyı dostâne niyetle çalmalıyız. Kapı çok arayana… Şeriat Kapısı, Tarikat Kapısı, Marifet Kapısı, Hakikat Kapısı… Niyetimiz hâlis ise, gayemiz kalbimizi temizlemek, gönlümüze şifa aramaksa mânevî kapıları çalmamız lâzım.

KAPI İÇERİDEN AÇILIR                                                                                                          Kalp aynası paslı olanlar önce Kalp Kapısı’na müracaat etmeli. Dili ham olanlar Dil Kapısına gitmeli. İhlâsı elden bırakmadan çalmalı kapıyı. Hz. Mevlânâ’nın dediği üzere kalbin kapısı, yâni gönül kâbesi içeriden açılır. Hz. Pîr bu yüce kapıda acemilik edene diyor ki: “Duydum ki kapıma gelmiş, tokmak olmadığı için kapıya vurmadan geri dönmüşsün. Bilmez misin, kalp kapısının tokmağa ihtiyacı yoktur; o ancak içeriden açılır.”

KAPIYI DOĞRU ÇALMAK GEREK

Bu ulvî ihtardan dolayı vardığımız kapıyı çokça çalmalı, açılmazsa veya kabul edilmezsek hemen ümitsizliğe kapılmamalıyız. Eşiğinde sabırla beklemek dahi kârdır. İçeriye kabul edildiğimizde kapı sahibinin dizinin dibine oturmalıyız...  Bir şey daha var, kapıyı doğru çalmayı da bilmek gerek. Kibirli ve aceleci değil, sabırla, ama mutlaka ihlâs ve vecd ile açılacağı vakte kadar şikâyet etmeden beklemek… İstikametsiz, hele de aşksız ve cezbesiz bir şekilde kapı aramak nafile arayıştır.

“Taptuk’un tapusunda / Kul olduk kapısında / Yunus miskin çiğ idik /  Piştik elhamdülillah” diyen Yûnus Emre Hazretlerinin çektiklerini bilmeden mürşid-i kâmilin kapısından girmek zor. Hz. Mevlânâ’nın sözleriyle söyleyelim: Kapı açılır, yeter ki vurmayı ve o kapıda durmayı bilelim. Mürşidin kapısı zâhiri gibi görünse de semadan ilham alan kapı olarak görmek lâzım.“Yer kapısını çalma, gök kapısın çal!” derken bunu kastediyor. (Dîvân-ı Kebîr-3, s.414)

KAPIYI ÇALDIĞIMIZDA “KİM O?” DERLERSE…

Daha önemlisi, kapıyı çaldığımızda, “Kim o?”  derlerse “Ben geldim” dememek lâzım. İçeridekinin “Gelen sen isen, var git, biraz daha yan öyle gel!” nasihatiyle buruklaşabiliriz. Mânevîyatımızı toplayıp hâl dilinin gücüyle “Sen geldin” dediğimizde kapı ardına kadar açılır. Üstad Necip Fâzıl’ın buhranlı yıllarında maddeden mânaya yürümesine vesile olan ve “Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış…” dedirten “Büyük Kapı” Abdülhakîm Arvâsî Hazretleriydi.

KAPISIZLIK AÇIKTA KALMIŞLIKTIR

Bu abd-i âciz kalbini tezkiye etmek, “dilini kalbine yanaştırmak” ve feyz almak istedikçe Bir Hocam’ın kapısına, yâni Fikir ve Gönül Dükkânı dediğim Cuma Kapısına varır, eşiklikte bekler. Kapısız olmak istikâmetsizlik, yâni rehbersizlik, açıkta kalmışlıktır. Kalbin, gönlün, hazret-i insanın düşmanı olan modernizmin karşısında sığınılacak tek yer gönlümüze şifa veren Kapılardır.

*****

AHLÂK VE İSTİKAMET DERGİSİ

Yazar Haki Demir’in idaresinde çıkan Ahlâk ve İstikamet / Aylık Fikir ve Siyaset dergisi” nin(www.ahlakveistikamet.com) Ağustos 2022 / 15. sayısı, Türkiye’de en çok tartışılan meselelerin başında gelen gençlik meselesini gündeme taşıyor. Bu sayının kapak konusu: GENÇLİK MEFKÛRESİ”

“Gençlik, bir mefkûre olarak ele alınmalıdır. ‘Gençlik mefkûresi‘ olmayan bir millet, gençliğine mefkûre kazandıramaz. Gençlik meselesi, temel mefkûrenin mütemmim cüzüdür. Öyle bir mütemmim cüzdür ki (tamamlayıcı parça), vazgeçilmez, yerine başka bir varlık veya mevzu ikame edilemez… Zira her mefkûrenin istikbali (ve istiklali) gençlik ile kaimdir. Gençliği asli hedefleri arasına almayan hiçbir mefkûrenin istikbali yoktur, istikbali olmayanın istiklali de olmaz. Gençlik mefkûresinin dört temel sütunu; iman-inkâr denklemi, itaat-isyan denklemi, akıl inşa süreci ve şahsiyet inşa sürecidir. İtaat-isyan denklemi, iman-inkâr denkleminin temel tezahürlerinden ve tatbikatlarındandır bu sebeple esas olan iman-inkâr denklemidir. Keza akıl inşası da şahsiyet inşasının merkezi meselelerindendir, yani ona dâhildir, bu sebeple esas olan şahsiyet inşasıdır. Muhakkak ki gençlik mefkûresinin binlerce meselesi vardır fakat tüm meseleler, bu dört temel mevzu ile ilgilidir.”

Bu sayıda “Siyasî rejimin kimliği”, “Hasta devlet”, “Medeniyet devleti fikri”, “Câhilleştirme” ve “Kültür kuvvetleri” başlıklarıyla, iki asırdır bitmeyen ve Cumhuriyet Döneminde müzminleşen meseleleri ele alan yazılar içtimaî ve kültürel yaramıza neşter vuruyor.

Bu sayının mündericatı şöyle:                                                                                 

TAKDİM / Ali Ergen                                                                                                                            1. KISIM-İSLÂMÎ MÜCADELE                                                                                            İslâmî muhalefet fikriyatı-5-Muhalefet çeşitleri / Hamza Kahraman                                       Gençlik mefkûresi-1-Takdim / Haki Demir                                                                                     2. KISIM-SİYASÎ MÜCADELE                                                                                                         Meşruiyet-11-Sahte meşruiyet-1- / Haki Demir                                                                           Hasta devlet-5-Medeniyet devleti fikriyatı / Mustafa Karaşahin                                                   Siyasi Araştırmalar Merkezi / İbrahim Sancak                                                                                 3. KISIM-SİYASÎ REJİMİN KİMLİĞİ                                                                                    Siyasî kriz dinamiği-2-Siyasi kriz nedir? / Alihan Haydar                                               Gelenekleşen Korsanlık-6-Korsan devlet-1- / Mustafa Karaşahin                                            Cehalet dinamiği-6-Câhilleştirme çeşitleri-1-  /Abdullah Tatlı                                         Ankara’nın devşirmeleri-3-Ankara’nın zaptı-2- / Selahattin Adanalı                                               4. KISIM-YENİ TÜRKİYE                                                                                                       İttifak ihtimalleri-7-Maksatlarına göre ittifak denklemleri-1- / Ahmet Selçuki                            2023 Seçimleri-4-İktidar için önemi / Osman Gazneli                                                                        5. KISIM-AK PARTİ İKTİDARI                                                                                           Erdoğan’ın siyasî şifreleri-6-Ucuz inançlar / Haki Demir                                                            Siyasî patlama dinamiği-11-Siyasî patlamanın tesirleri-1- / Haki Demir                           Hassasiyet patlaması-10-Samimiyetsizlikten kaynaklanan hassasiyet patlaması / Haki Demir                                                                                                                                       Bozgun süreci-8-Bozgunun tâli amilleri / Nurettin Saraylı                                                           Sedat Peker ve İstihbarat İlmi / Ebubekir Sıddık Karataş                                                             Kültür kuvvetleri-5-Kültürel akıl / Hakan Türkmen                                                              Mahallî siyasetin manzarası-5-Mefkûresiz siyasetçiler / Fatma Büşra Akdemir Medenîler ve barbarlar-5-Çağdaş barbarlık / İsmail Demirhan                                                                                  6. KISIM-MEDYA                                                                                                                  İslâmî neşriyat dosyası-9-Bilgi ve haberde fikri ölçüler / Haki Demir                                                7. KISIM-ENDERUN AKADEMİSİ                                                                                    Temmuz-2022 Dersleri                                                                                                                       8. KISIM-GENÇLİK MEFKÛRESİ                                                                                      Temmuz-2022 programları