04 Nisan 2023

Kimlerden kaçacağımı biliyorum

Roma’ya hakim olmak için mücadele edenlerden ne Sezar ne de Pompey, Çicero’yu düşman olarak görmek istemedi.

Çiçero, Pompey’in tarafını seçti. Sezar Roma iç savaşından zaferle ayrıldı.

Dictator Perpeuto (ömür boyu diktatörlük) ilan edildi.

Sezar, Pompey’in tarafını tutan Çiçero’yu affetti. Roma’ya dönmesine izin verildi.

Mart ayının ortasında (MÖ 44) Sezar’a yapılan suikastın parçası olmadı.

Şubat ayında Senatoya giderken, meczub kılıklı bir adam, ki bu kişilere Delfi kahini denilir, “Ey Sezar 15 Mart’tan korkunuz” der.

Mart’ın 15’inde Sezar, adamı görür, kahin ile dalga geçer gibi, “Eeee Mart’ın 15’i geldi bak” der.

Meczub adam da Sezar’a, “Evet. 15 Mart geldi ama daha geçmedi” der.

Sezar o gün Senatoda öldürülür.

Çicero, “Bütün şerefli adamlar Sezar’ı öldürdü. Kimi plansız, kimi şansız, kimi cesaretsiz… Ama hiçbiri de amaçsız değildi” diyor.

Sezar’ın ölümünden sonra, Antonius Roma’da ana güç olarak ayakta idi. Antonius, Sezar’ın mirasının gücüne sahipti. Mükemmel bir cenaze töreni düzenledi. Duygulu konuşması kalabalığı coşturdu. Suikastçılara karşı büyük öfke başladı.

Brütüs Roma’dan ayrıldı. Çiçero şehri terk etti ve yeterince hızlı davranamayan komplocuların etkili olmamasına çok üzüldü.

Daha sonra gelişen birçok olaydan sonra, Çicero’nun savunduğu “baba katili olmakla yargılanan Popilius, ve yine Çiçero’nun eğittiği köle Philologus, Çiçero’nun hangi yöne gittiğini gösterdiler.

Son sözlerinden biri, “Kimlerden kaçacağımı biliyorum ama kimlere sığınacağımı bilmiyorum” oldu. Davasını savunduğu adam ve eğitip öğrettiği kölesi Çicero’yu ele verdiler.

Masalardan kaçacaklar var ama sığınacak yer arıyorlar.

Yavuz Ağıralioğlu  cesaretli çıktı.

“Roma’da ikinci adam olarak yaşamaktansa, kasabada birinci adam olarak yaşarım” Jul Sezar.

Allah’a emanet.

Delfi kahinlerini hor görmeyin. Meczup gibi dururlar ama çok şeyi bilirler.

Anadolu halkı içinde çok vardır. 6,7’li masanın sırrına eremediği budur.

MaaşAllah hepsinde dine dönüş var. Kadir Mısıroğlu Ağabey 1980’li yıllarda, Almanya’daki bir konferansında, “Bana oyunu ver. Ben daha çok dindarım diyecekler” demişti. Öyle de oluyor.