Kısır döngü

-Ruzname; Kelime Günlüğü’nden-

 

Mecelle’de “Sui misal emsal olmaz” ibaresi, daha doğrusu hükmü yer alır. Günümüz dilinde olumsuz/kötü bir örnek, örnek sayılamaz, esas alınamaz anlamındadır.

Adalet tesisinde bu ibarenin hâlen göz önünde tutulması, hatırlatılması da söylemi nesilden nesile günceliyor.

Zira örnek alınasıların husni misallarden seçilmesi geleneği, kötülüğün ve olumsuzların hafızalarda çabuk yer etmesi, çabuk yaygınlaşması yüzünden. Ferdî hayatlarımızda bile sık karşılaştığımız beklenmedik “yer etme” hâli, toplumda daha keskin hatlarla yerini alıyor.

Gündemdeki bir meseleden dem vuran bir iki satır karalamak istediğimizde de karşımızda sayısız olumsuz örneği sıralanmış buluyoruz. Zira olumsuzlar daha fazla dikkat çekiyor ve öne çıkıyor. Ya da bizi o mesele üzerine düşündüren olumsuz/kötü örneğin kendisi oluyor.

Burada iki nokta var.

İlki kötü örneği işlemekteki niyet. Eğer bir ibret vesilesi olarak düşünülüyorsa elbette o örneğin fesada sebep olmayacak ölçüler gözetilerek nazara verilmesi günümüz diliyle bir sorumluluk şuurunun yansıması. Ancak izahı yetersiz kalmış, dayanakları belirsiz, yoruma muhtaç bir kötü örnekse bu, arz edeni kötüyle muhataplığa aracı yapabilir.

İkincisi çok konuşulan ve bir şekilde gündelik hayata dâhil olan kötü örnekler konusunda ikaz etme amacıyla konu irdelenebilir ve ele alınabilir. Öyle bir durumda herkes bununla muhataptır ve üstünün örtülmesi, hastalığın görmezden gelinmesi anlamını taşır. Böyle bir durumda kötülüğü en bariz gösteren örnekler üzerinden meselenin izahının yapılması, iyileştirilmesi için neler yapılabileceği üzerinde durulması, iyileşen ve iyileşemeyen örnekler üzerinde durulması ve duyurulması elzem olur. İnsana zihnen ve bedenen zarar veren bağımlılıklar gibi…

Elbette bu yaklaşım bilim/ilim söz konusu olduğunda farklılık arz eder. İnsanlığa hizmet edecek yeni yollar bulmak ve insanlığa olduğundan daha iyi bir noktaya taşımaksa maksat, kötülüğün ele alınış şekli de değişebilir. Zaten bu tür çalışmalar özel ve herkesle paylaşılmayan alanlardadır.

Şüphesiz ki günümüzde bütün bu sınırlar aşılmıştır. Kimsenin bir meselenin kötü veya iyi, olumluya da olumsuzluğa yol açacak kadar durup düşünmeye vakti yok gibi. Zira beklenen bir paylaşımın gecikmesi olağan dışı sayılınca sebep olacaklarını düşünmek gerekmiyor. İş öyle değil elbet, ama yeni nesil medya iletişimi buna zorluyor.

Medya araçlarındaki gelişim ve kişiselleşme dedikodunun, fitne ve fesadın önünü açtı. Ayrıca en büyük kayıp mahremiyet olgusunda yaşandı. Hayatta eksildiği en az fark edilen oldu. Zira “gösteri” en kışkırtıcı hâliyle parmaklarımızın ucunda olduğu artık bildiğimiz bir ezber.

İşte bu kolaylaştırıcı etkinin kötü örneklerin görülmesinin/gösterilmesinin, yaygınlaşmasının önünü açıyor, hatta teşvik ediyor. Bir bakıyorsunuz, her yer o “kötü” ile çerçevelenmiş, gündem “kötü”den ibaret olmuş.

Çabalarsanız da kurtulamıyorsunuz. Artık kötü misali nazara verip vermemenizin, bu konuda ne kadar titizlendiğinizin bir önemi kalmıyor. Çünkü bu hassasiyetler fark edilmiyor. Zira incelikler kaba-saba satır yığınında kayboluyor.

İyileşmenin bir yolu da iyiyle muhatap olmak. Çoğunluğumuzun iyileşmeye muhtaç olduğu bir devrede iyiyi saklandığı yerden bulup çıkarmak zor. Çünkü altına yazılan iki kötü söylem ile küçümsenip karartılabiliyor. Elbette yılmayan çaba, umudun nüvesi…

Bu yazıda Mecelle’ye atıf dışında bir örnek yer bulmadı. Ancak bu yazıyı yazdıran, bir kelimeyi haksız yere kullanan bir ünlü kişi yüzündendi. İsmine de resmine de yer vermeye vicdanımız el vermedi. Kelimeyi işlemek sonraya kalsın.

Şükür ki bir kez daha kötü misalden kaçmayı başardık. Ama izahlar giderek zorlaşırken bu kaçış nereye kadar?

***

Kısırdöngü: Aynı olumsuz sonucu veren, çözüm getirmeyen durumların tekrarlanması, sürdürülmesi (TDK Türkçe Sözlük).