01 Şubat 2018

Kitap yerine insan yazan adam: Ahmet Akın Çığman Hocaefendi

Zat-ı alileriyle gönül dostu sevgili  Fehmi Doğan Ağabey'in, Aksaray'daki nezih mekânı Halil İbrahim Şark Sofrası'nda müşerref oldum.

Tanışmamıza ülkemizin önde gelen karilerinden Dünya Kur'an-ı Kerim okuma birincisi Bıçakçı Alaaddin Camii imam hatibi sevgili hafız İsmail Kaya vesile oldu. (Sağolsun,varolsun )

Bu şehirde şair, yazar, edip, hatip, sanatçı, siyasetçi, akademisyen ve işadamı nice insanlar tanıdım.

Maalesef bunların kısmı azamını tanıyıncaya kadar sevdim. Ahmet Akın Çığman Hocaefendi tanıyıncaya kadar değil, tanıdıkça sevdiğim nadir şahsiyetlerden birisi.

Dilerseniz ömrünün bu vaktine kadar sırayı bozmadan sıra dışı bir örnek şahsiyet olmayı başaran hocaefendiyi kısaca tanıyalım.

Ahmet Akın Çığman hocaefendi 1945 yılında, Kayseri Bünyan'da dünyaya gelir, aslen Çankırılı ve  Candar oğullarındandır.

Köklü bir ilim geleneği olan saraya damat bir ailenin evladıdır. Hem anne hem baba tarafı adeta bir âlimler kervanıdır. Babası 1950-1957 yılları arasında merhum Adnan Menderes'in kendisine çok değer verip sık sık fikirlerine müracaat ettiği TBMM'nin merdiven altında namaz kılan dört milletvekilinden birisi olan Merhum Kenan Çığman'dır. Ahmet Akın Çığman hocaefendi atalarının faziletleriyle övünerek gününü gün etmek yerine daha henüz küçük yaştayken kendisine büyük hedefler belirleyerek âlimler kervanı olan atalarının izinde giden bir evlat olmayı tercih etmiştir.

Küçük yaştan itibaren ilim leylasının mecnunu olan, Ahmet Akın Çığman hocaefendi bu yolda hiçbir engel tanımamış Ankara, Konya, Siirt, Tillo, Van, Şam, Medine demeden ilim aşkı ile diyar diyar gezmiştir. Osmanlı'dan günümüze kadim ilim geleneğinin bütün kitaplarını o kitapları okutan ehil hocaların rahle-i tedrisinde diz çökerek birer birer okuyan hocaefendi ilim yolunda gösterdiği bu gayretin bereket ve semeresi olarak bugün bu topraklarda gölgesinde bir aşiretin konaklayabildiği ( Bir neslin yetiştiği ) ulu bir çınar gibidir.

Rahle-i tedrisinde nice hocalar yetiştiren Ahmet Akın Çığman Hocaefendi bu itibarla hocaların hocası unvanını ziyadesiyle hak etmiştir.

Ben sözün burasında hocaefendiyle muhtelif zamanlarda bir araya gelişimizden hâsıl olan bazı gözlemlerimi zat-ı alilerinin erdem ve faziletlerine şehadet makamında ifade etmek istiyorum.

Hocaefendi fazla konuşmayı ve konuşulmayı hiç sevmez, kameralardan ve mikrofonlardan fersah fersah uzaktır, öğünmek ve övülmekten hiç hazzetmez, şaşa ve debdebeden asla hoşlanmaz, gözü ve gönlü oldukça toktur, hiç kimseden bir şey beklemez bu sene adeta fıtratını muhafaza etmek için okumuş her haliyle olabildiğince doğal.

 

Zaman ve söz konusunda fevkalade duyarlı ikisinde asla israf etmez meclislerde hoş sohbet mütebessim bir arkadaş fakat derste disiplinli sıkı bir hoca.

Kürsüde kendinden emin tavizsiz açık ve net. Sadece sohbet ve vaazlarıyla değil, tepeden tırnağa bütün bedeniyle muhatabına vakur bir ilim adamı olduğunu hissettiriyor. Her şeyi yerli yerince yapmaya ve söylemeye ziyadesiyle ehemmiyet veriyor.

Kalabalıklardan yüzünü, tribünlerden gözünü avarelerden sözünü, çektiği kutlu çilelerin izini saklamak için özel gayret sarf ediyor. Bulunması kolay fakat açılması zor bir hazine.

İlmi engin, gönlü zengin, zihni de oldukça dingin. İlmini kitap yazmakta değil, insan yazmakla değerlendirmiş.

Hasılı kelam demem o ki; ilmini servet ve şöhrete, makam ve mevkiye alet etmemiş bir ilim adamı görmek isteyen Ahmet Akın Çığman hocaefendiye baksın. Dünya da kendisine mahal değil yapıp ettiklerine irapta mahal arıyan bir ilim adamı görmek isteyen Ahmet Akın Çığman hocaefendiye baksın.

Yaşı yetmiş fakat işi (aşkı ve azmi) bitmemiş bir ilim adamını görmek isteyen Ahmet  Akın Çığman hocaefendiye baksın.

Alkışlardan ve tezahüratlardan uzak meçhule bürünmüş bir malum görmek isteyenler Ahmet Akın  Çığman hocaefendiye baksın.

Gerçi hocaefendi böyle şeylere pek sıcak bakmıyor, fakat ne yapıp edip birileri bir şekilde kendisini ikna ederek ders arasında anlattığı ve henüz anlatmayıp kendisinde sakladığı mühim hatıraları gün yüzüne çıkarmalı. Çünkü Ahmet Akın Çığman, Ahmet Akın Çığman'a bırakılamayacak kadar önemlidir.

Zat-ı alilerine sıhhat ve afiyet dolu hayırlı uzun ömürler niyaz ediyorum. Rabbim başımızdan böyle muhterem ilim adamlarını eksik eylemesin.