VF kat sol
VF kat sağ

10 Nisan 2017

Kızılderililerin ve Afrikalıların kanları üstüne kurulan ülke

 

Amerika, biraz da Amerika'nın yeni kralı Trampetin karizmasını kurtarmak adına göstermelik de olsa Suriye'ye saldırdı. İç politikadaki dalgalanmaları aynı İsrail gibi sağa sola saldırarak çözen Amerika, milyonların katilidir. Kızılderililerin kanları üstüne kurulan ABD, kendi geçmişine bakmaksızın zaman zaman Türkiye'yi soykırımcılıkla suçlama aymazlığına düşüyor.

 

ABD'nin soykırımcı tarihi bütün açıklığı ile orta yerde dururken Osmanlı'nın son dönemlerinde yapılan tehciri, küresel oyunlarla “soykırım” gibi göstermeye çalışmalarını kabul etmek mümkün değil. Oysa Amerika'nın yerlisi olan Kızılderililer ve Afrika'dan köle olarak getirdikleri siyah derililerin kanları üstüne kurulan Amerika bugün de aynı vahşetlerini dünyanın tüm coğrafyalarında devam ettiriyor.

 

Amerika'nın işkencelerini belgeleyen Carol Richardson'un 'What does god require? Working to close the 'school of assassins' adlı eserinde yer alan Amerika'nın katliamları ve işkenceleri insanı çıldırtıyor. Bu araştırmaya göre; Amerika, 1898'de Meksika'yı işgal etti, aynı yıl Küba'ya girdi. 1921'de Nikaragua'yı işgal etti. 40 yıldan fazla sürecek bir terör devrini başlattı. 1945'de Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası attı. 250 bin kişi vahşice öldü. 1950'de Kore'ye saldırdı. Yüz binlerce Koreliyi katletti. 1954'de binlerce Guatemalalıyı öldürdü. 1955'de Endonezya, Laos ve Kamboçya'da çok sayıda CIA operasyonu düzenledi. 1950'de Küba'da 60 bin kişi, ABD destekli Batista birliklerince katledildi. 1961'de Küba'ya karşı Domuzlar Körfezi çıkarmasını örgütledi. 1965'de Dominik'e paraşütçülerini indirdi ve 10 bin Dominikliyi katletti. 1973'de Şili'de CIA'nın düzenlediği darbe ile 30 bin kişi katledildi. 1975'de Vietnam işgali bittiğinde arkasında milyonlarca ölü bıraktı. 1970'de Kamboçya ve Laos'ta ABD, 1 milyon insanı katletti. 1983'de Lübnan'da 14 Bin deniz piyadesi binlerce Lübnanlıyı katletti. 1983'de 2. Lübnan işgalinde Lübnan'a günlerce bomba yağdırdı. 1986'de Libya'yı bombaladı, bine yakın sivili katletti.  1989'de Panama'ya asker çıkarttı ve 5 bin Panamalıyı katletti. 1991'de Irak'ta ilk Körfez Savaşını başlattı, binlerce insanı katletti. 1991'de Somali'yi işgal etti. 2001'de Afganistan'ı işgal etti. İşgal devam ediyor. Her gün insanlar katlediliyor. 2003'de Irak'ı yeniden işgal etti. 1.000.000 civarında insanı katletti. Libya'da olanların üzerinden sis perdesi henüz kalkmadı. Irak, Suriye, Afganistan; katliam sürüyor.

 

Elbette Amerika'nın yüzsüzlükleri bunlarla sınırlı değil.

 

Latin Amerika'da ABD'nin bulaşmadığı savaş, katliam, insan hakları ihlali yok gibi. Nikaragua'dan kaçan işkenceci, halk düşmanı örgütleri destekledi ve Nikaragua halkının üstüne saldırttı. Birçok Latin Amerika ülkesinde de Ulusal Muhafızlar adı altında Ölüm Mangalarını örgütledi, eğitti, finanse etti, silahlandırdı ve halkın üzerine saldırttı. Elbette son olarak Irak, Libya ve Afganistan'da yüz binlerce Müslüman'ı şehit etti, kadınların namuslarına el uzattı ve hapishanelerde on binlerce Müslüman'a sistematik işkenceler yaptı.

 

1492'de keşfedilen Amerika Kıtası, bu tarihten itibaren insanlık tarihinin en büyük cinayetlerine sahne oldu. Avrupa'nın vahşi devletleri olan İspanyollar, Portekizliler, Fransızlar ve İngilizler, buradaki yerli halkları akıl almaz şekillerde katletti ve soykırıma tabi tuttular. Her Kızılderili için resmi olarak 5 dolar ödeyen ABD, toplamda 70 Milyon Kızılderili'yi katletti. ABD'nin kurucusu ve ilk Başkanı George Washington, yerlileri vahşi kurtlara benzeterek, “Bu vahşi hayvanların (Kızılderilileri kastediyor) tamamen imha edilmesi gerekiyor” diyordu. ABD'nin diğer çok bilinmiş başkanı Theodore Roosevelt ise “Ben en iyi yerli (Kızılderili) ölü yerlidir demek istemiyorum ama 10'da 9'u öyledir” diye konuşuyordu.

 

ABD, Avrupa uluslarınca 400 yıldan fazla sürdürülen acımasız insan ticaretinden büyük payı da kendisi almıştı.  Köle ticaretinin sürdürüldüğü 400 yıl boyunca Afrika'dan Batı'ya taşınan 75 ile 90 milyon arasındaki Afrikalı gençlerin büyük bir kısmı Amerika'ya getirilmişti.

 

Şimdi, daha birkaç on yıl öncesine kadar Malcolm'un, Martin Luther'in zulümlere uğradığı Amerika bizim yol göstericimiz, adalet sağlayıcımız, ders verenimiz olamaz asla.

 

***

 

MESAJLAR

 

  • H. Auden; “bir kültür, sahip olduğu ağaçlardan daha değerli değildir” demişti.

 

  • Savaşlar esnasında ve sonrasında savaştan kaynaklanan nedenlerle iki dünya savaşında ölenlerin sayısı 190 milyon civarındadır.

 

  • İslam'ın altın çağlarında Darü'l-lslam'da gezinen Müslüman seyyahlarının İslam dünyasının her yerinde kendini baba ocağında gibi hissettiği ve tanıdık bir mekanda dolaştığına kuşku yoktur.

 

  • McCarthy'ye göre Yunan ayaklanması ile başlayan ve İstiklal Harbinin kazanımına kadar devam eden dönemde Osmanlının kaybettiği topraklar üzerinde beş milyon Türk ve Müslüman hayatını kaybetmiştir. Diğer bir beş milyon ise büyük sıkıntılar çekerek kendi topraklarını terk etmek zorunda bırakılmıştır. MCCARTHY, Justin (1995), Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims

 

***

 

DOĞU TÜRKİSTAN NOTLARI

 

  • Çin ilk olarak 1953 senesinde milletin önde gelen 500.000 aşkın Müslüman din adamını, bilgin, düşünür ve aydınları katletmiştir.

 

  • Çin'in yılda en az 500 kişi idam ettiği ve bu husustaki gerçek rakamın ise daha fazla olduğunu biliniyor. Çin'de gerçekleşen bu idam olaylarının yüzde sekseni Doğu Türkistan'da yapılmaktadır.

 

  • Çin Komünist Partisinin yayınladığı bir iç genelgede önümüzdeki 10 yılda 200 milyon Çinliyi Doğu Türkistan'a yerleştirmek istedikleri yazılmıştır.

 

***

 

DİL KÖŞESİ

 

  • Osmanlı Türkçesindeki “teşrifat ” kelimesini Fransızcadaki “protokol" kelimesi ile değiştirip protokol yapınca Türkçeleştirdik zanneden zavallılar Türkçüdür, kıymet vermeyin.

 

  • Osmanlı Türkçesindeki “umumi” kelimesini Fransızcadaki “general" kelimesi ile değiştirip “genel” yapınca Türkçeleştirdik zanneden zavallılar Türkçüdür, kıymet vermeyin.