04 Temmuz 2015

KOALİSYON İÇİN YOL HARİTASI EGM'DEN!

Emniyet Genel Müdürlüğü, bugüne kadar yürütülen soruşturmalar çerçevesinde elde edilen bilgi ve belgelerle açık ya da gizli tanık ifadelerinden yola çıkarak, kapsamlı bir Fetullahçı Terör Örgütü raporu hazırlamış.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebiyle hazırlanan raporda örgütün amaç ve hedeflerinden devleti ele geçirme stratejilerine kadar bir çok bilinmeyen açığa kavuşturulmaya çalışılmış.

Örgütün kamu kurumlarında yapılanma şeklinden, örgüte eleman kazandırma metodlarına ve örgütün sermaye yapısı ile kamuoyu oluşturma faaliyetlerine kadar birçok gri alanı aydınlatan rapor, Meclis Başkanlık seçimleri ile koalisyon tartışmalarının gölgesinde kaldı.

Ancak, bu rapor iyi tetkik edildiğinde koalisyon arayışları için bile yol gösterici olabilecek içeriğe sahip.

Örgütün, amacının, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm anayasal kurumlarını ele geçirmek, aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük ve etkili siyasi/ekonomik güç haline gelmek olduğu" şeklindeki tespit, örgütle mücadelede milim kırılganlık gösterilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Aynı raporda, örgütün, "ürettiği sahte belge ve delillerle, örgüt mensubu olmayan kişiler hakkında adli ve idari soruşturmalar açılmasını sağlayarak, devlet kadrolarından tasfiye etme ve bu kadrolara örgüt elemanlarını yerleştirme yöntemlerini, amacına ulaşmak için kullandığı"na işaret ediliyor.

Bilindiği gibi bu tespitle bağlantılı olarak, FETÖ mensuplarına yönelik açılan soruşturmalarda çeşitli operasyonlar düzenlenmiş, örgüt şüphelisi birçok önemli isim hakkında tutuklama kararları verilmişti.

Halen tutuklu bulunan örgüt şüphelilerinin, örgütün faaliyetleri kapsamında amaç ve hedeflerine ulaşmayı kolaylaştıracak kumpas soruşturmalar yürüttükleri, bu soruturmaların meşruiyeti için de medya ayağında faaliyet gösterdikleri öne sürülmüştü.

Bütün bu soruşturmalar sürecinde, Cumhuriyet Halk Partisi, adeta örgütün hamiliğine soyunmuş, 14 Aralık 2014 günü yapılan operasyonda, CHP milletvekili Oktay Ekşi, Ekrem Dumanlı'ya destek ziyareti düzenlemişti.

2015 Şubat'ında, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve Milletvekili Ali Özgündüz'den oluşan CHP heyeti, tutuklu şüpheli Hidayet Karaca'ya Silivri Cezaevinde bir ziyaret gerçekleştirmişti.

Karaca'yı daha sonra ABD'den gelen bir heyetin ziyaret etmek istediğini de not düşelim.

CHP'nin örgütü himaye etmesi sadece bunlarla da sınırlı kalmamış, bizzat CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM grubunda, örgütün illegal faaliyetleri kapsamında oluşturduğu montaj kayıtları dinletmişti.

CHP, örgütün devleti ele geçirmek ve kamu otoritesini sarsmak maksadıyla hukuk dışı yollarla elde ettiği bilgi ve belgelerle montaj kayıtlarını, siyasi propaganda malzemesi olarak kullanmıştı.

Örgütün, Süleymanşah Türbesi ile ilgili gizli toplantıdan, MİT Tırlarına yönelik hukuka aykırı baskına ve 17-25 Aralık Darbe girişimine kadar birçok eylemini siyasi malzeme olarak kullanan CHP, bir anlamda örgütün misyonuna uygun tüm eylemlerini meşrulaştırma aracına dönüşmüştü.

Aynı CHP'nin bugün de hukukta restorasyon adı altında örgüt şüphelisi tutukluları serbest bıraktırma çabası içerisinde olduğu malum. CHP'nin AK Parti ile mücadelede, Fetullahçı Terör Örgütü ile giriştiği işbirliği de inkar edilmez boyutlarda.

Hal böyle iken, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor, AK Parti'nin koalisyon arayışları noktasında dab u parti için bir yol haritası olmalı.

AK Parti için, Yeni Türkiye hedefinin önündeki en büyük engel olan Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele, diyebilirim ki; Çözüm Sürecinden de önemli.

Devletin kılcallarına sızan bu örgütü tasfiye etmediğiniz sürece, bugüne kadar Çözüm Sürecinin önünü tıkayan bürokratik refleksler ve bölgedeki provokasyonların şiddeti her geçen gün daha da artacaktır.

Örgütün, kaotik ortamdan beslendiğini dikkate alırsak, bu kaotizmin adresi olan terör ve istikrarsızlığın ortadan kaldırılması için en büylük direncin, bu örgütten geleceğini de hesaba katmalıyız. Bu uğurda, PKK terör örgütü ile bile ittifaktan kaçınmayan örgütle mücadele, Çözüm Sürecinden daha öncelikli bir mecradır.

Bu bağlamda, bütün enerjisini, yürütülen kararlı mücadele ile etkisi kırılan örgütün tekrar eski gücüne kavuşmasına harcayacağını taahhüt eden CHP ile olası bir koalisyon, devleti baştan sona bu örgüte teslim etmenin kapısını tekrar aralamak olur.