Bakmayın öyle, Çin ve Rusya'nın, ABD'nin Kore savaşı için çan çalmaya başlamasına, itiraz ediyormuş gibi gözükmelerine. Amerika, Çin, Rusya yani hepsi Kore'de savaş istiyor. Hatta ağızlarının suyu akıyor.

1895'te Japonya ile girdiği savaşı kaybeden Kore, Japonya'nın sömürgesi haline gelir. 2. Cihan Harbi'ne kadar imparatorlarını tanrı/ilah kabul edip tapan Japonlar, Nagazaki ve Hiroşima'ya atom bombasını yiyip savaşı kaybedince, imparatorun da sıradan bir insan olduğunu anlar.

Öyle ya tanrı olsa bunu engellerdi. Bir musibet Japonları bu sapıklıktan kurtarsa da, Hakk'ı görmelerine yetmez.

Japonlar kaybetse de, bu Kore'nin bağımsızlığı için yeterli olmaz. Kore'nin bir bölümü bu kez de SSCB tarafından işgal edilir. 25 Haziran 1950'de ise ABD öncülüğünde Kore savaşı başlar. Bu tarihe dikkat edin…

Neticesi herkesin de bildiği şekilde Kore, Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölünür.

FETÖ'nün siyasi babası Kasım Gülek, bu meşhur Kore Savaşında Birleşmiş Milletler Kore Komisyonu Başkanı olarak görev yapar. Ardından NATO'ya uzayacak ve gladyo ile iç içe olacaktır.

Kasım Gülek, 1990'lara kadar Güney Korelileri Hıristiyanlaştırma projesi olan Moon'un Türkiye liderliğini yürütür. Kasım Gülek ve Gülen ile yoğun ilişkileri olan Sebahattin Zaim, hatıratında bu hususları detaylıca anlatır.

Amerika'nın böcek muamelesi yaptığı Türk askeri, Kuzey'in, Güney'i tümüyle ele geçirmesini engellemekte büyük bir rol oynar. Bu yüzden de ciddi zayiatlar verir.

Kore savaşı biter ve Komünist Kuzey ve Kapitalist Güney olmak üzere iki ülke doğar.

Güney; otomotiv, iş makineleri, elektronik ve telekomünikasyonda dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline gelir. Bazı alanlarda Güney Kore ile ne Çin, ne de ABD baş edemez hale gelir.

Kuzey'de ise lider değişmiş, yerine 1983 doğumlu genç Kim Jong Un gelmiştir. O tarihte Güney'in başında Lee Myung-bak vardır.

İKİ ÜLKE BİRLEŞME İSTİYOR AMA…

Nükleer başta olmak üzere silah konusunda hayli deneyim kazanan Kuzey ve teknoloji konusunda dünyanın sayılı ülkelerinden Güney arasında birleşme görüşmeleri başlar.

Lee Myung-bak'ın görev süresi bitince, yerine aynı partiden Park Geun-hye (kadın) geçer. 10 Mart 2017'de Anayasa mahkemesinin de onaylaması ile görevinden azledilen kadın cumhurbaşkanının babası Park Chung-hee 1962 askeri darbesi ile devlet başkanı olmuş ve 1972'ye kadar görevde kalmış biridir.

Park Geun-hye de Kuzey ile birleşme konusunda selefi gibi kararlıdır. İki ülke arasında açık ve gizli görüşmeler yürütülür. Ancak bu, hem ABD'yi, hem Çin'i, hem, Rusya'yı, hem de Japonya'yı rahatsız eder. Elbette şeytan ve avenesinin tümünü de…

İki Kore'nin birleşmesinden; siyasi, askeri ve iktisadi açılardan çok güçlü bir devlet çıkacaktır ve bunu kimse istemez.

Bu fırsatı gole ya da savaşa çevirmek isteyen silah baronları, yeni ve etkili bir savaş arzu ediyorlar. Bunun için en iyi seçenek Kuzey Kore'ye sataşmak.

Bu sayede hem Atlantik-Pasifik gerilimi boşalacak, hem birleşik Kore'nin doğması engellenecek, hem de silah baronları kazançlarına kazanç katacak. Liderleri şeytanı da mutlu edecekler.

İlk olarak ‘kana susamış diktatör' olarak sunulan Kuzey Kore liderinin en yakın dostu ve akıl hocası olan ve aynı zamanda Güney ile birleşme heyetinin başındaki İşçi Partisi Sekreteri Kim Yang-gon, hiç trafiği olmayan Kuzey Kore'de 2016'da şaibeli bir “trafik kazası”nda ölüverir.

Ardından Güney Kore Devlet Başkanı, Meclis ve yargı darbesi ile görevinden azledilir. Tam bu sırada Kuzey Kore liderinin kardeşi, Malezya'da zehirli bir gazla öldürülür. Kim Jong-nam ölürken, yabancı ajanlara dikkat çeker ve barıştan söz ederken, Malezya güvenlik birimleri de suikast için batılı ülkeleri işaret eder.

PEKİ, BUNCA ŞEYİN ANLAMI NE?

Ülkelerin ellerinde çok miktarda eski silah birikti ve bunların imha edilmesi lazım. Bunun için en iyi yer İran sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü İran rejiminin varlığı İslam dünyasını karıştırmak için iyi bir silah. İran rejimi; Irak, Suriye ve Yemen'de batıya büyük hizmetler etti. Üç ülkenin bu halde olmasının en büyük sorumlusu olan İran rejiminin yaşa(tıl)ması lazım.

Geriye Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır ve Kuzey Kore kalıyor.

Türkiye'de NATO ve NATO'ya bağlı güçlerin 15 Temmuz'da yapmak istediği işgal ve iç savaş girişimi, Allah'ın yardımı ile bozguna uğrattı.

Suudi Arabistan'a saldırmak İslam dünyası açısından beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle Kralı Selman'ın darbe ile indirilmesi lazım. Selman göreve geldiğinden bu yana en az 3 başarısız darbe girişimi yapıldı.

Mısır'da zaten kendi adamları var. Şimdilik ihtiyaç yok. Ancak Libya ve Yemen'i, yeni acı ve trajediler bekliyor.

Kuzey Kore ise şimdi büyük bir savaş için en büyük namzet. Özellikle de yarım kalan Kore Savaşı'nın başladığı 25 Haziran tarihinde ansızın bir saldırı yapılabilir.

Güçlü bir Kore'yi kimse istemediğine göre, iki Kore'yi de tarumar edecek olan bir savaşı, şeytanilerce idare edilen herkes dört gözle bekliyor. Bu sayede, ABD topraklarına uzak bir havzada yaşanacak savaştan en büyük zararı Korelilerden sonra; Çin, Japonya ve Rusya alacak.