14 Haziran 2023

Korkunç rahatlık / Zehir (3)

Kurumlara eleman alımlarında ilgili alandan mezun olanlar atanmadığından bürokraside istenilen verim alınmamaktadır. Özellikle bürokrat kesiminde bu uygulama çokça görülmektedir. Alanıyla ilgisi olmadığı halde lisans mezunları alanı dışındaki görevlere / yöneticiliklere atanmaktadırlar.

 

Öneri: Kişi hangi alandan mezunsa kendi alanıyla ilgili göreve / yöneticiliğe atanmalıdır ki istenilen verim elde edilsin.

 

Ticaret Bakanlığının bünyesinde fiyatları kontrol edecek eleman yetersizliği olduğu için ya da başka nedenlerle (umursamamak, işin ehli olmamak, çekimser davranmak) ticari alanda fiyat kontrolü ve denetimi yapılamamaktadır.

 

Öneri: Ticaret Bakanlığının bünyesine yeteri kadar eleman alımı yapılıp fiyat denetim ve kontrol ekipleri kurulup sıkı bir denetim yapılması gerekir.

 

Artan fiyatlar karşısında memur, işçi ve emekliler zor durumdadırlar. Fiyatlar günden güne artmakta ve halkın alım gücü düşmektedir.

 

Öneri: TÜİK tarafından reel olarak, çarşı pazardaki gerçek fiyatlara uygun enflasyon rakamlarının tespit edilip buna göre yılda iki defa olmak üzere bir ailenin asgari geçim sınırının tespit edilerek ilan edilmesi ve çalışan kesimin maaşları buna göre düzenlenmelidir.

 

Et ve Süt Kurumunun mağazaları sayıca yetersiz gelmektedir. Sabah çok erken saatlerde yetişilirse sınırlı sayıda olan sıra fişi alınabiliyor; ancak fiş çabuk bittiği için vatandaş ensesini kaşıya kaşıya evinin yolunu tutuyor.

 

Öneri: Türkiye’de mağaza sayılarının artırılarak halkın hizmetine sunulması; aynı şehirde bile mağaza sayılarının artırılması acilen yapılması gereken bir hizmettir. “Halka hizmet, Hakk’a hizmettir!” anlayışı bunu zorunlu kılmaktadır.

 

Sözlerimi, Üstat Mehmet Akif Ersoy’un adalet uygulayıcısı Hz. Ömer’in (R.A.) uygulamasını hatırlatan ünlü iki dizeyle sonlandırmak istiyorum:

 

“Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu,

Gelir de adl-i ilahi sorar Ömer’den onu!”

 

Not: Bu şiirin tamamını Üstat M. Akif’ in; “Safahat” adlı kitabından; “Koca Karı İle Ömer” başlığı altında okumanızı rica ediyorum.

 

Amacım eleştirerek kimseyi kırmak değildir. Ben sevdiğim dostlarımın başarısız olmalarını istemiyorum. Onların bunca iş yoğunluğu arasından göremediklerini gören biri olarak; iyiliği hatırlatma, kötülüğü de işaret ederek kardeşlik görevimi yapmaya çalışıyorum.

 

Yıllarca aynı görevde kala kala oturduğu koltuğa yapışıp kalmış, koltuktan kalkarsa birileri gelip koltuğa oturacak endişesi taşıyanlarla bir yere varılmaz. Böyle durumlarda kimlerin ne yapacağı bellidir! “Benim adamım / bizim partiden” olan kişilere değil de kişiyi bizzat işbaşında performansıyla değerlendirerek işin uzmanına yaptırılması bir zorunluluktur. 

 

Öneri bizden; yapması yetkili büyüklerimizden; başarı Allah’tandır.