14 Mart 2016

KOSGEB’de Paralel hibe ve himmetler ağı neden çözülemiyor?

Türkiye ekonomisini hedef alan 17-25 Aralık operasyonunun ardından paralel yapının KOSGEB'de de örgütlendiği ortaya çıkmıştı.

Bu kapsamda Mart 2014'de 6 yılı aşkın zamandır kurumun Başkalığını yapan M.K, Başkan Yardımcıları M.Ş, H.T ve S.T, Daire Başkanları C.H, C.U ve S.Y, Hukuk Müşaviri M.B ve Teftiş Kurulu Başkanı E.Y ile birlikte 5 il müdürü görevden alınmıştı.

Bu görevden almaların perde arkasında, paralel yapıya yakın şirketlere milyonlarca lirayı bulan teşviklerin verildiği ve himmet toplandığı iddialarının olduğu öne sürülmüştü.

Bazı işletmelerin KOSGEB'e düzmece fatura vererek hibe desteklerinden yararlandıkları iddialarını hepimiz hatırlarız.

Bu tartışmalar gündemdeyken Bakan Fikri Işık, görevden aldığı yöneticilerin yerine alt kadrolardan atamalar yaparak süreci tamamladı.

Ancak Paralelle mücadele noktasında samimiyetinden şüphe duymadığımız Bakan Işık'ın, seçimlerin verdiği yoğunlukta hızla fazla inceleme fırsatı olmadan ve olası bir boşluğun önüne geçmek yaptığı bu atamalarda sıkıntılar olduğuna dair ciddi bilgiler geliyor.

Mesela aradan geçen 2 yılın sonunda, paralel şüphesiyle görevden alınan 2 Başkan Yardımcısı ve 3 Daire Başkanı yeniden görevlerine dönmüş.

Yine edindiğimiz bilgilere göre; Anayasal Suçlar Bürosu Savcılığı ve Bakanlık Müfettişleri bütün bilgi ve belgelere ulaşmasına rağmen, paralel KOBİ'lere aktarılan trilyonlarca hibe destekleri ve himmetin boyutunu bulabilmiş değil.

Bunun en önemli sebeplerinden birinin de eskinin devamı olan eskinin devamı olan yöneticilerin, savcılığın talep ettiği bilgi belgeleri eksik ya da manipüle ettiği şeklinde anlatılıyor. Doğruluğunu araştırmak elbette sayın Bakan ve adli makamların işi… Ancak müfettişlerin, "zaman gazetesine üyelik için zorlandınız mı, kimler cemaatçi, size yukarlardan talimat verildi mi, sizden himmet istendi mi?" şeklindeki sorularına, kurum çalışanları ya da alt kademe bürokratlarının eski yöneticilerin tekrar yerlerine geçtiği ortadayken sağlıklı cevap vermesi pek mümkün olmaz diye düşünüyorum.

Mesela, FETÖ'nün egemen olduğu 2008-2014 arasında görev yapan hem de birçoğunun bilgisayarlarına el konulmuş olmasına karşın halen görevde olduğu bir yerde, savcılığın ve müfettişlerin bulacağı verilerin sağlıklı olması mümkün mü? Ya da bir şey bulmasını umabilir miyiz?

2008-2014 arasında, paranın başındaki A.K ile İnsan Kaynaklarından sorumlu Y. K'nın Başkan Yardımcısı; görevden alınan M.K'nın Özel Kalem Müdürü M.A'nın yeni başkana Özel Kalem Müdürü yapıldığı bir dönemde; personelin eski dönemin olası hukuksuzlukları ve FETÖ'ye peşkeşi çekilen hibeler ve himmetler konusunda samimiyet içinde bilgi vermesini beklemek fazlaca safdillik olur.

Sorumlu oldukları dönemle ilgili yapılan her türlü araştırmaya dair halen etkili oldukları yerde altlarındaki personelin bilgi ve belge desteği vermesine göz mü yumacaklar bu adamlar?

Endişemizi haklı kılan da adli kaynaklardan geliyor zaten. Adli kaynaklar, KOSGEB üzerinden FETÖ mensubu KOBİ'lere aktarılan hibe kaynakları ve himmetler konusunda gerekli bilgi ve belgeye ulaşmakta zorlanıldığını, intikal eden kimi bilgi ve belgelerin de yanlış ya da manipüle edici olduğunu öne sürüyor.

Bu arada kurum içinde Cumhurbaşkanına ettiği galiz küfürlerle ün salan ve bu yönü basına yansıyan kimi isimler bile hala yerlerini üst seviyede koruyor.

Bunların etkinliği altındaki bir kurumda, savcılığın kurumdan bilgi belge temininde zorlanması elbette normal..

Ama peşini bırakmayacağım KOSGEB skandalına şimdilik aşağıdaki soruları sorarak ara vermek istiyorum:

KOSGEB soruşturmasında etkin olan Kom Daire Başkanlığı bu işle ilgilenen ekibi değiştirdi mi değiştirdiyse neden?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı KOSGEB işine bakan savcıları değiştirdi mi, değiştirdiyse neden?

Konu ile ilgili detaylı bilgiye hakim olan Bakanlık Müsteşarı Ersan Arslan süreç konusunda by-pas edildi mi?

KOSGEB'deki sürecin akim kalmasına neden olan ilişkiler ağında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde görevli önemli bir ismin pozisyonu var mı, kimlerle bağlantı halinde, A.K ile ilişkisine?

FETÖ'nün en etkin olduğu bilgi işlem dairesinden. FETÖ'ye giden hibe ve himmetlere dair kaç kişinin ifadesi alındı?

Bunları daha uzatabiliriz lakin bu kadarı bile sayın Bakan'ın KOSGEB konusunda aldatıldığını ortaya çıkaracak cevaplar içeriyor maalesef.