02 Kasım 2017

Küfürbaz

 

Bugün maalesef dilimiz, müziğimiz, sporumuz, sanatımız, medyamız, okulumuz, sahamız, salonumuz, sahnemiz, sokağımız hâsılı hayatımız küfrün(sövmenin) ağır kuşatması altındadır. Dilimizi küfretmekten korumak mümkün olsa da, kulağımızı küfrü işitmekten korumanın imkânı yok. Küfür belasıyla nerede ve ne zaman karşılaşacağımız hiç belli değil. Bu konuda toplum olarak derin bir çelişki içindeyiz! Bir taraftan küfrü çirkin görüp ondan rahatsızlık duyarken, diğer taraftan adeta onu kanıksıyor ve onunla hiç mücadele etmiyoruz.

Küfür sadece bir kişinin densizliği ve kabalığı olarak karşımıza çıkmıyor. Bugün üzülerek söyleyeyim ki, okuduğumuz, dinlediğimiz ve yaşadığımız yürek burkan hadiselerin birçoğunun temel sebebi ağızdan çıkan ve muhatabı çileden çıkaran birkaç kelimelik küfürden başkası değil.

Sigara dumanı bizim beden sağlığımızı ne kadar tehdit ediyorsa, küfür de en az o kadar ruh sağlığımızı tehdit ve tahrip ediyor. Bu durumun bizi getirdiği nokta şu; tıpkı “dumansız hava sahası” gibi bir kampanyanın “küfürsüz hayat sahası” sloganıyla derhal başlatılması gerekiyor.

Hepimiz küfürsüz bir hayat sahası için elimizden ve dilimizden geleni yapmalıyız. Bu konuda başta din, sanat, siyaset ve spor adamları olmak üzere herkese önemli görevler düşüyor. Kanaatimce mahalle baskısının caiz hatta vacip(vacip kavramını fıkhi anlamıyla değil, zorunluluk anlamında kullanıyorum) olduğu nokta tam da burasıdır.

Bir dil afeti olarak küfrün bizi getirdiği ve götüreceği yerleri düşününce şöyle demekten kendimi alamıyorum: Dilimizi düzeltmeden dinimizi ve halimizi düzeltemeyiz. Başka bir ifadeyle, dil bozulursa din ve hal bozulur.

Her ne kadar “kem söz sahibine ait” olsa da, “kem söz”ün tahribatı sadece sahibiyle sınırlı kalmıyor.

Bu girizgâhı küfrün çirkinliğini ortaya koymaya az da olsa katkı sunmak niyetiyle kaleme aldığım bir “küfürbaz”ın portresini sizlere arz etmek için yaptım.

Küfürbaz; kendisine acınacak aciz adamdır zira aciz olmasaydı küfür etme derekesine düşmezdi.

Küfürbaz; ağzından çıkanı kulağı duymayan bir sağırdır şayet ağzından çıkanı kulağı duysaydı küfretmezdi, edemezdi.

Küfürbaz; sözü, kendisini ve sıfırı tüketmiş adamdır. Bütün bunları tükettiği için de tükenmiştir.

Küfürbaz; sabırsız ve tahammülsüz adamdır. Onun azıcık sabrı olsaydı, sabırdaki selamet dururken küfürdeki sefalete düşmeyecekti.

Küfürbaz; ağzına ve diline hâkim olamayan, küfrünün mahkûmu olan adamdır.

Küfürbaz; ağzı ve sözü kirletip zayi eden adamdır.

Küfürbaz; küfrettiği için inciten bunun sonucu olarak küfür yediği için de incinen adamdır. İncitmeseydi, incinmeyecekti.

Küfürbaz; edep, hayâ, terbiye, ahlak ve nezaketten nasipsiz adamdır.

Küfürbaz; kötü söz ve kabalıkla beslenen bundan dolayı da etrafına küfürlerle seslenen adamdır.

Küfürbaz; şirazesi kaçmış ayarsız ve arızalı adamdır.

Küfürbaz; söze ve işe küfürle başlayan, yani yangına körükle giden bir provokatördür.

Küfürbaz; küfürden başka bir söz bulamayan tam bir dil fukarasıdır.

Küfürbaz; dilini balta gibi kullanan bir söz kasabıdır.

Küfürbaz; aklına geleni söylemesi gerekirken ağzına geleni söyleyen bir usulsüzdür.

Küfürbaz; ağzından kir ve zehir akan adamdır.

Küfürbaz; o küçücük diliyle büyük cürümler işleyen bir suç makinesidir.

Küfürbaz; şeytanın sadece kan damarlarında değil, ağzında da dolaştığı adamdır.

Küfürbaz; dilini esir alamadığı için, dilinin esiri olmuş adamdır.

Küfürbaz; bulunduğu her ortamda toplumu geren ve etrafındaki insanlara eziyet veren adamdır.

Küfürbaz; diliyle insanları taciz eden ve onları canından aciz eden adamdır.

Kuşkusuz bu hamur çok su götürür.  Ben az söyledim, siz çok anlayın. Ben küfürbaz adam derken sadece bir cinsiyeti değil, esasen küfürbazlığı yaşam tarzı haline getirmiş bir zihniyeti resmetmeye çalıştım.

 

Bülent Acun

kulacuni@hotmail.com