KULAK KİRİŞTE
Katılmaktan bahtiyar olduğumuz Yeni Söz ailesi için ilk yazımıza Bismillah diyoruz.
Yılda bir ya da iki defa Allah tarafından imtihan olunuyoruz
(Tevbe 126). Bu imtihanlar günlük normal imtihanlardan daha zor, daha çetin
geçer. Hani bir zamanlar Süper Mario diye bir oyun vardı, başı yukarıya
değdikçe puan alır, daha yukarıya zıplarsa daha çok puan alırdı. Hayatımız da
böyle, günlük imtihanlarımız dışında karşılaştığımız çetin imtihanları
aştığımız takdirde daha çok mükafat alacağımız ameller vardır. Örneğin bir
yakınımızı kaybettiğimiz zaman gösterdiğimiz metanet, çok mala kavuştuğumuz
zaman tutunduğumuz vakar, iftiraya uğradığımız zaman gösterdiğimiz sabır gibi
zorlu anlarda hesap defterimize hayırla yazılacak amellerimiz vardır. İşte bu
amelleri göğüsleyebilmek için ruh dünyamızın her an hassasiyet eşiğinin
yüksekte tutulması gerekir. Her an teyakkuzda kalabilmek için ruh dünyamızı
besleyecek amellerimizin daim olması icap eder. Bunu ayakta tutacak en belli
başlı ameller namaz, oruç ve Kur'an okumaktır. Bu ameller bizi diğerkamlığa
iter, kendi nefsimizi değil, dışımızdakilerin hayrını, daha da ötesinde Allah'ın
rızasını düşünmeye başlatır. Allah'ın kullarını memnun ederek Allah'ın rızasını
elde edebileceğimizi düşündürür. Namaz, oruç gibi amellerin antrenman, zekatın
ise maç olduğunu yani diğerkamlık olduğunu biliriz. Ne kadar antrenman yaparsak
yapalım maça çıkmadıktan sonra enerjimizin boşa gideceğini biliriz.
Bu sebeplerden dolayı ruh dünyamızın her an teyakkuzda olması
için, kulağımızın kirişte olması gerekir. Kulak kirişte olması için de 24
saatimizin tamamında Allah yolunda yapılacak işler konusunda üşengeç durmamak
icap eder. Ka'b b Malik ve iki arkadaşının Tebuk Seferine çıkmaya üşenmeleri
sonucunda peygamberimiz dahil sahabenin 50 gün alakayı kesmelerinin hikmetini
anlamak gerekir. Bazen öyle çağrılar gelir ki, üşendiğimizden dolayı dahil
olamadığımız hayır projelerinin bitişinde ortaya çıkan büyük mükafata ortak
olamadığımız için pişman oluruz. Bu mükafatı başta kestiremediğimize
hayıflanırız, neden içinde ben yoktum deriz. Bu hayır projeleri her zaman ağır
tekliflerle de karşımıza çıkmaz, bazen bu bir piknik daveti, bazen bir cenaze
taziyesi, bazen bir düğün davetiyesi gibi gönle hoş gelen şeyler olabildiği
gibi bazen de 15 Temmuz darbesini durdurma çağrısı ya da bir Mavi Marmara
Gemisine binme çağrısı gibi çetin davetler olabilir.
İşte bütün bu çağrılar için kulak kirişte olması icap eder,
her an nefsi uyanık kılacak argümanları ayakta tutmak gerekir, sonra bir anlık
gafletimizle ne fırsatlar kaçırdığımızı bilemeyiz, içimizi pişmanlıklar kaplar.
Gelin hep beraber kulağımızı kirişe dayayalım, şeytanın bizi bir anlık bile
olsa iğvasına, uyutmasına müsaade etmeyelim. Hep birlikte Allah'ın ipine
sımsıkı sarılalım.
alp_aslan_arslan@hotmail.com