26 Ocak 2022

​KULAK KİRİŞTE

Katılmaktan bahtiyar olduğumuz Yeni Söz ailesi için ilk yazımıza Bismillah diyoruz.

Yılda bir ya da iki defa Allah tarafından imtihan olunuyoruz (Tevbe 126). Bu imtihanlar günlük normal imtihanlardan daha zor, daha çetin geçer. Hani bir zamanlar Süper Mario diye bir oyun vardı, başı yukarıya değdikçe puan alır, daha yukarıya zıplarsa daha çok puan alırdı. Hayatımız da böyle, günlük imtihanlarımız dışında karşılaştığımız çetin imtihanları aştığımız takdirde daha çok mükafat alacağımız ameller vardır. Örneğin bir yakınımızı kaybettiğimiz zaman gösterdiğimiz metanet, çok mala kavuştuğumuz zaman tutunduğumuz vakar, iftiraya uğradığımız zaman gösterdiğimiz sabır gibi zorlu anlarda hesap defterimize hayırla yazılacak amellerimiz vardır. İşte bu amelleri göğüsleyebilmek için ruh dünyamızın her an hassasiyet eşiğinin yüksekte tutulması gerekir. Her an teyakkuzda kalabilmek için ruh dünyamızı besleyecek amellerimizin daim olması icap eder. Bunu ayakta tutacak en belli başlı ameller namaz, oruç ve Kur'an okumaktır. Bu ameller bizi diğerkamlığa iter, kendi nefsimizi değil, dışımızdakilerin hayrını, daha da ötesinde Allah'ın rızasını düşünmeye başlatır. Allah'ın kullarını memnun ederek Allah'ın rızasını elde edebileceğimizi düşündürür. Namaz, oruç gibi amellerin antrenman, zekatın ise maç olduğunu yani diğerkamlık olduğunu biliriz. Ne kadar antrenman yaparsak yapalım maça çıkmadıktan sonra enerjimizin boşa gideceğini biliriz.

Bu sebeplerden dolayı ruh dünyamızın her an teyakkuzda olması için, kulağımızın kirişte olması gerekir. Kulak kirişte olması için de 24 saatimizin tamamında Allah yolunda yapılacak işler konusunda üşengeç durmamak icap eder. Ka'b b Malik ve iki arkadaşının Tebuk Seferine çıkmaya üşenmeleri sonucunda peygamberimiz dahil sahabenin 50 gün alakayı kesmelerinin hikmetini anlamak gerekir. Bazen öyle çağrılar gelir ki, üşendiğimizden dolayı dahil olamadığımız hayır projelerinin bitişinde ortaya çıkan büyük mükafata ortak olamadığımız için pişman oluruz. Bu mükafatı başta kestiremediğimize hayıflanırız, neden içinde ben yoktum deriz. Bu hayır projeleri her zaman ağır tekliflerle de karşımıza çıkmaz, bazen bu bir piknik daveti, bazen bir cenaze taziyesi, bazen bir düğün davetiyesi gibi gönle hoş gelen şeyler olabildiği gibi bazen de 15 Temmuz darbesini durdurma çağrısı ya da bir Mavi Marmara Gemisine binme çağrısı gibi çetin davetler olabilir.

İşte bütün bu çağrılar için kulak kirişte olması icap eder, her an nefsi uyanık kılacak argümanları ayakta tutmak gerekir, sonra bir anlık gafletimizle ne fırsatlar kaçırdığımızı bilemeyiz, içimizi pişmanlıklar kaplar. Gelin hep beraber kulağımızı kirişe dayayalım, şeytanın bizi bir anlık bile olsa iğvasına, uyutmasına müsaade etmeyelim. Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılalım.

 

alp_aslan_arslan@hotmail.com