VF kat sol
VF kat sağ

09 Temmuz 2022

Kurban günündeyiz, Hz. İbrahim gibi tutmalıyız bıçağı

Kurban günündeyiz, Hz. İbrahim’in sadâkatine ve Hz. İsmail’in teslimiyetine çağrılıyoruz. Hz. İbrahim, oğluyla imtihan edilen sadâkatli bir peygamber... Hz. İsmail, Allah’ın emrine uyup vecd ve îmanla kurban olmaya hazırlanan güzel huylu mümin bir oğul... Hz. İsmail de, Hz. İbrahim de Allah’a yakınlaşıp imtihanı geçiyorlar.

BİR YANIMIZ HZ. İSMAİL, BİR YANIMIZ HZ. İBRAHİM

Hz. İsmail gibi kurbanlar geçiyor yüreğimizin üstünden. Kurban olmaya rıza gösteren Hz. İsmail ve onun boynuna bıçağı süren Hz. İbrahim gibi olmalıyız bugün. Her yer Hz. İsmail, her yer kurban! Bir yanımız Hz. İsmail, bir yanımız Hz. İbrahim. Hz. İsmail de biziz, Hz. İbrahim de… Hz. İsmail’e bedel olarak gelen kurbanların kanlarıyla yıkansın yeryüzü ve nefsimiz. İsmail gibi kurbanlara dokunmalı duâlı ellerimiz. İsmailler, bıçağına teslim olacak Hz. İbrahimlerini bekliyorlar. İsmailler çoğaldıkça ilk İsmail sevinecek ve inananlar kurtulacak.

HAYDİ İNANANLAR! HZ. İBRAHİM TUTMALIYIZ BIÇAĞI BUGÜN

Haydi inananlar! Hz. İbrahim gibi kurban edelim İsmail’imizi. Kurban olmadan bayram olmaz. Allah için kurban edelim kurbanımızı ve nefsimizi. Kirli dünyamızı ve günahlarımızı İsmail’den kurbanlarla temizlemeliyiz. Birer İsmail olsun yüreğimiz ve Hz. İbrahim tutalım bıçağı. Şairin dediği gibi “İsmailî bir gönülle teslim olmaktır bıçağa”, yâni Mutlak emrin bıçağına… Hz. İbrahim gibi tutulan bıçakların kestiği kurbanların sevabı semâya yükselsin bugün.

 

KİMİ ETİNE TÂLİBTİR KURBANIN, KİMİ İBADETİNE

Kimi etine tâlibtir kurbanın, kimi ibadetine! Kurbandan düşen eti yemek Şeriat’in emri. Âmennâ. Asıl gaye Hz. İbrahim’in ve Hz. İsmail’in imtihanındaki mânaya mazhar olmak. Hacc sûresi, 37. âyetin buyurduğu üzere, “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidâyete erdirdiğinden dolayı Allah’ı tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi…”

KİMİ BEDENİNE TÂLİBTİR İSMAİL’İN, KİMİ ADANMIŞLIĞINA                 

Kimi bedenine tâlibtir İsmail’in, kimi adanmışlığına! Fakîr, İsmail’in adanmışlığına tâlib. Allah’a yakınlaşmamıza vesiledir kurban. Herkes kendi İsmail’ini kurban eder. Hâle ve niyete göredir İsmaillerimiz. Kurban ederken neyi kurban ettiğimizi biliriz aslında. Herkesin İsmail’i zâhirde bir olsa da derûnumuzdaki İsmailler mânevî mertebemize göre değişir. Kiminin İsmail'i, vazgeçemeyip putlaştırdığı bir insandır. Kimininki servet, makam ve nefsidir.

Sizin İsmail’iniz hangisi? Nefsimizle bağlı olduğumuz makam, servet, yâni Allah'tan uzaklaştıran her şey kurban etmemiz gereken engellerdir. Hz. İbrahim’in İsmail sevgisi gibi gönlümüzden bağlı olduklarımızla da imtihandayız. İsmail sevgisinin sınırını koyan ilâhî emir Hz. İbrahim’i uyarmıştı. Modernlikle malûl olan biz Müslümanlar sınırımızı biliyor muyuz? Neleri kurban edeceğiz? Ali Şeriati’nin “Hacc” kitabından okuyalım:                                                                                            

“O, oğlu İsmail’i kurban etmek için getirmişti. Senin İsmail’in kim veya ne? Mevkiin mi? Şerefin mi? Mesleğin, paran, evin, çiftliğin, araban, aşkın, ailen, bilgin, sosyal sınıfın, sanatın, elbisen, ismin, hayatın, gençliğin, güzelliğin... Hangisi? Ben bilemem. Fakat sen kendin bilirsin. Kim ve ne olursa olsun, kurban etmek için getirmelisin. Sana hangisi olduğunu söyleyemem, ama yardımcı olmak için bâzı ipuçları verebilirim: İnancını ne zayıflatıyorsa, ‘gitmek’ten ne alıkoyuyorsa, sorumluluk kabul etmekten ne geri çeviriyorsa, kendi kendinle olmana ne sebep oluyorsa, çağrıyı duymana ve gerçeği itiraf etmene ne engel oluyorsa, ‘kaçma’ya ne zorluyorsa, rahatın için bahaneler bulmana ne yol açıyorsa, seni ne kör ve sağır ediyorsa... İşte budur senin İsmail’in; işte odur kurban edeceğin! Onu hayatında arayıp bulmalısın. Eğer Allah’a yaklaşmak istiyorsan, İsmail’ini kurban etmelisin.”

KURBANIMIZI KESERKEN NEFSİMİZİ DE ÇALMALIYIZ BIÇAĞI                                   

Bu ulvî sebeptendir ki kurbanlık hayvanımızı keserken Hz. İbrahim gibi olmalı ve nefsimize de çalmalıyız bıçağı. İçimizdeki “ben” i de, Allah’ı unutturan maddî varlığımızı da, sevip saydığımız, güzelliğinden ve hoşluğundan ayrılamadığımız her şeyi kurban etmeliyiz Allah için. Hz. İbrahim sevgiyle büyüttüğü İsmail’ini Allah'a yakın olmak için kurban etmekte endişe etmedi, imtihanı kazandı ve Halilullah sıfatına nail oldu.(ilbeyali@hotmail.com)