25 Nisan 2017

Kutlu Doğum Fetö projesi mi?

Kutlu doğum haftası meselesi geçen haftanın gündemi oldu. Türkiye gazetesinde manşete taşınan şekliyle ciddi bir eleştiri yağmuruna tutulan Diyanet, bu konuda bazı açıklamalar yapsa da konu ciddi manada tartışıldı. Peki, Kutlu doğum gerçek manada ne zaman ve nasıl doğdu?

Türkiye gazetesinde Fetö projesi olarak lanse edilen son yedi Diyanet işleri başkanı hayatta iken kendilerine sorma ihtiyacı bile duyulmadan Mümtazer Türköne adlı bir terör zanlısının 2010'daki bazı ifadelerine dayanarak böylesi çirkin bir iddia ortaya atmak ne kadar akıllıcaysa iddia ortalığı karıştırmaya yetti de arttı bile. Kaldı ki basınımızda son dönemde ilginç bir Wikipedia haberciliği oluştu, o da işin ayrı bir boyutu…

Uzun yıllar Diyanet işleri başkanlığı yapmış olan Tayyar Altıkulaç hoca bu konuyu hatıratında anlatmış, esasında onları okumadan haber yapılmamalıydı diye düşünenlerdenim. (Bkz. Zorlukları Aşarken, Tayyar Altıkulaç, TDV yayınları, İstanbul 2016, sayfa 474-481)

Mevlit Kandili programları 1974 yılından itibaren TRT de yapılan programlarla beraber resmen kutlanmaya başlandı. Altıkulaç bunun temelinde İslam ülkelerinde görülen kutlamalara işaret etmektedir. Özellikle Tunusluların “kayrevan” adlı altında birkaç gün süren kutlama ve şenlik geleneğinden esinlenildiğini anlatmaktadır.

Ocak 1985 tarihinde “Siret Haftası” adı altında ilk defa planlı kutlamalar yapılması ilk defa yıllık plana konmuş oluyordu. İlk Siret haftası programları 22-28 Kasım 1985 yılında ülke genelinde yapılmış oluyordu. Programlar günümüz şeklinde değil de daha çok panel ve konferanslar olarak yapılıyordu. 1989 yılından itibaren haftanın adı “ Kutlu Doğum haftası” olarak kabul ediliyor ve içerik günümüz kutlama şekline çevriliyordu.

Her nedense Mümtazer Türköne, Süleyman Hayri Bolay'ın Yayın Kurulu başkanı olduğu dönemde Kutlu doğum haftasının Ayvaz Gökdemir döneminde ihdas edildiğini anlatıyor ki bu açıklama zaten Tayyar hocanın açıklamalarından yıllar sonra oluyor ki, Mümtazaer'in bu konuyu sulandırma ihtiyacı göze batıyor.

Diyanet İşleri başkanlığı konu ile ilgili bazı açıklamalar yaparak konunun gündeme getirilmesine sert tepki gösteriyordu. Diyanet açıklamasında; "Bu haber, Kutlu Doğum haftalarında yurdumuzda ve yurt dışında Peygamber sevgisiyle salonları dolduran gönülleri rencide etmiştir. Haberi desteklemek için manşetten yayınlanan ve internet ortamında yayılan fotoğrafların Başkanlığımıza ait Kutlu Doğum Haftası organizasyonları ile alakası bulunmamaktadır. Haberde, bugün hayatta olan 7 Diyanet İşleri Başkanımızdan hiçbirine müracaat edilmeden, Başkanlığımız yetkililerinden bilgi alınmadan indi görüşlerle hareket edilmesi, yüzeysel ve tarafgir bilgilere yer verilmesi açık bir garabettir."

"Kutlu Doğum, 28 yıl boyunca tefekkür dünyamıza hayat vermiş, 'Hazreti Peygamber'i anmaktan anlamaya' düsturuyla gelişmiş ve milletimizin yakın tarihinde yer etmiş bir haftadır. Başkanlığımızın Türkiye'deki ilahiyat birikimiyle istişare ederek planladığı ve yürüttüğü bu uygulamanın, Sevgili Peygamberimizin rahmet mesajlarını toplumumuzun her kesimine ve gönül coğrafyamıza ulaştırmaktan başka hiçbir gayesi olmamıştır. 28 Şubat süreçlerinde eleştirilen, 27 Nisan bildirilerine konu edilen Kutlu Doğum'un karanlık bir terör ve din istismarı hareketi olan FETÖ ile hiçbir ilgisi ve alakası yoktur" denilerek Kutlu doğum haftasının itibarının korunmaya çalışılacağı ifade edilmiş oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım da bu tartışmaların gölgesinde Diyanet işleri başkanlığının programına katılarak bu tartışmalara itibar etmediklerini ortaya koydular.

Hüdapar genel başkanı Zakeriya Yapıcıoğlu da katıldığı bir programda; 'Kutlu Doğum bir FETÖ projesidir' diyenler farkında olsunlar ya da olmasınlar neticede eğer Hz. Muhammed'in anılmasına, anlaşılmasına, anlatılmasına vesile olan şu kutlu doğumların önüne set çekip onları durdurmaya çalışıyorlarsa, sonuç itibariyle FETÖ'yle aynı amaca hizmet etmiş olurlar.” Diyerek esas meseleyi ortaya koymuş oluyordu.