07 Temmuz 2015

Kuzey Irak'la Siyasi Entegrasyon şart

Türkiye ile kurduğu yakın ilişkilerden dolayı Mesut Barzani'yi devirmeyi hedef alan ve Suriye'nin kuzeyini PKK'ya bırakmak isteyenler Kuzey Irak'ı kaosa sürüklüyorlür. Türkiye istese oyunu bozabilir.

+++++++++++++++++

Mesut Barzani, Türkiye ile ilişkilerin geliştirmesinden dolayı batılıları son derece rahatsız etti. Barzani'nin itirazlara rağmen Türkiye ile ekonomik entegrasyon sağlaması, hedefe konması için yeterli sebep oldu.

+++++++++++++++++++++

Başta Kürt petrollerinin Türkiye üzerinden pazara transferi olmak üzere bir çok alandaki ekonomik ilişkiler, bölgeyi kontrol altında tutmak isteyen ABD ve İngiltere bunlara ek olarak da İsrail'i rahatsız ediyor.

++++++++++++++++

Barzani, batının bu baskılarına boyun eğmeden Türkiye ile ekonomik entegrasyonu sağlamasından sonra 2014'te PKK, Kuzey Irak'ta terör eylemlerine girişti. Şengal (Sincar) bölgesinde kanton ilan etti.

++++++++++++++++++

PKK adım adım, Barzani bölgesinde savaş hazırlığı yapıyor. Kuzey Irak'taki iç savaş başlamadan önce Türkiye, Barzani ile siyasi entegrasyon sağlarsa, ABD-PKK-Almanya-İngiltere planı bozulacaktır. Zihni Çakır'ın yazısı S: 9'DA

+++++++

Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki istikrarsızlık ve kargaşadan sonra Irak'ın kuzeyinde şu ana kadar iyi ilişkiler içerisinde olduğu Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminden kaynaklanacak kargaşaya da hazır olmalı.

Koalisyon güçleri ve Irak Merkezi yönetimi, bilhassa Kürt petrollerinin Türkiye üzerinden transferine yönelik proje nedeniyle Barzani'yi koltuğundan indirmeyi planlıyor.

Bilindiği gibi Barzani görev süresi 2013 yılında dolmuştu. Bir boşluğun doğmasının önüne geçmek için, halk tarafından seçilen Barzani'nin görev süresi, IKBY Parlamentosu tarafından 20 Ağustos 2015'e kadar uzatılmıştı.

Parlamento'nun, yeni bir kararla 20 Ağustos'ta dolacak olan görev süresini ikinci kez uzatması gerekiyor. Ancak Kuzey Irak'tan gelen haberler, Barzani açısından hiç de iç açıcı değil. Bu durum, Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimiyle neredeyse ekonomik entegrasyon sağlamış hale gelen Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor.

Çünkü Barzani'nin görev süresinin uzatılmaması için yürütülen lobi faaliyetleri, onun Türkiye ile olan ilişkilerinden kaynaklı.

Başta Kürt petrollerinin Türkiye üzerinden pazara transferi olmak üzere bir çok alandaki ekonomik ilişkiler, bölgeyi kontrol altında tutmak isteyen ABD ve İngiltere bunlara ek olarak da İsrail'i rahatsız ediyor.

Aslında bunların ilk işaretleri de Ocak 2015'de geldi. Yıllarca PKK'yı Türkiye'yi istikrarsızlaştırma ve içe kapatma aracı olarak kullanan ABD'nin başını çektiği Küresel çeteler bu örgütü bu defa da PKK'ya karşı kullanmaya başladı.

PKK, 2014'ün sonunda, Şengal Bölgesi'nde kanton ilan edecekleri açıklamasında bulundu. Bu 3'e bölünen Irak'ı 4'e bölmenin yanında, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin otoritesini de yok sayma anlamına geliyordu.

PKK'nın bu çıkışına Barzani'den cevap gecikmedi. 17 Ocak 2015'de konuya dair bir açıklama yapan Kürdistan Demokrat Partisi, PKK'nın, Şengal'de kanton ilan etme girişiminin, IKBY'nın yasalarına ve halkın iradesine saygısızlık olduğunu belirtiyordu. Açıklama'da şu cümleler dikkat çekiciydi: "Maalesef böylesi hassas bir süreçte, PKK, Kürdistan bölgesinin kurumlarını, kanunlarını yok sayarak ve haksızlığa uğrayan halkın iradesine saygısızlık yaparak gayrimeşru talepleri gündeme getirmeye çalışıyor...

Artık Kürdistan bölgesinin egemenlik hakkına saygı duymalı ve haddini aşan girişimlerden vazgeçmelidir. Bu sonuçsuz girişimler yalnızca zarara yol açar"

Bu açıklamalardan, Kuzey Irak yönetimi ile PKK arasında, Kobani direnişi sırasında yaşanan işbirliğinin de konjonktürel olduğu anlaşılıyordu.

PKK'nın PYD ve YPG ile birlikte Suriye'nin kuzeyinde, DAEŞ'ten boşalan alanlarda hakimiyet kurarak kantonlar oluşturması sadece Türkiye'yi değil Kuzey Irak yönetimini de tehdit eden gelişmelerdi.

Bu arada, Barzani yönetimini şok eden bir başka gelişme de Amerikan Senatosunda 16 Haziran 2015 günü yaşandı.

Amerikan senatosunda yapılan oylamada, Kürtler'le Sünnilere doğrudan silah göndermeyi öngören yasa tasarı yeterli oy alamadı.

Kürdistan Bölge Hükümeti'ne doğrudan silah gönderilmesini içeren tasarı 45 "hayır" oyuna  karşı 54 "evet" ile reddedildi. Zira Amerika'nın savunma politikasına göre, sözkonusu tasarısının yasalaşması için senatonun 60 evet oyu şarttı.

Ve bugün...

 

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi istihbarat şefi Mesrur Barzani'nin, "PKK Kandil'i boşaltmalıdır" sözleri gündeme bomba gibi düştü.

Mesrur Barzani, bu açıklamasını her ne kadar Türkiye'de Barış Sürecinin başarıya ulaşması temeline oturtsa da, bu çıkış, PKK ile Bölgesel yönetim arasındaki gerilimin de ipuçlarını verdi.

Tam bu noktada, Türkiye'nin, sınırlarını çevreleyen kuşatma iklimine karşı hamle yapmasını kolaylaştıracak bir konjönktürün oluştuğunu söylemek mümkün.

Gerek Irak'ta gerekse Suriye'nin kuzeyinde kontrolsüz Kürt Çeteleri eliyle yürütülen dizayn çalışması, Türkiye kadar Kuzey Irak Yönetimini de tehdit eden bir durum.

Türkiye, bu realitenin ışığında, Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimiyle kurduğu örtülü ekonomik entegrasyon ilişkisini siyasi alana da taşıyacak bir hamle yapabilir.

Düşünsenize, Diyarbakır'da Barış mitingine katılan Barzani'nin siyasi entegrasyon hamlesinin Kürt toplumu üzerinde yaratacağı etki neleri beraberinde getirmez ki.

Başkanlık Sistemi'nden kastın da muhalefetin buna yönelik direncinin de ne anlama geldiğini ortaya koyacak küçük bir nüans bu sadece...