13 Ekim 2016

Lice, Hani ve Dicle izlenimleri

Güneydoğu terör olaylarının tırmandığı şu günlerde ciddi manada sıkıntılar çekiyor. Bu hafta içinde Diyarbakır'ın en önemli üç ilçesine gitme fırsatı bulduk; Lice, Hani ve Dicle…

Diyarbakır'dan yola çıkarken ciddi güvenlik tedbirlerini aşarak Kocaköy sapağından Lice'ye doğru devam ettik. Yol boyunca PKK'lıların daha önceki saldırılar düzenlediği karakol binaları bizi karşılamaya devam ediyordu. Tek tek şurada şu saldırı olmuştu, şurada şu saldırıda şu kadar can şehit olmuştu diye Lice'ye ulaştık. Lice eski yıllara göre daha bir sıkıntısız. İnsanlar daha az stresli, Mülki idare içinde daha bir güven havası hâkim. Kaymakam Beyle tanışma fırsatı bulduk, genç, dinamik, kendine güvenen ve hatta Lice gibi bir İlçenin sorumluluğu bilincinde ilk günkü heyecanla çalışan Osman Uğurlu bey. Kaymakam beyle bir kaç saat beraber olup öğle yemeğini beraber yedik, bölgeye oldukça hâkim, adım adım olayları takip ediyor.  Nihayetinde örgütün bölgedeki eylemliliğinin uzun süre devam edemeyeceğini ifade ediyor.

Lice esnafını beraber ziyaret ettiğimizde esnafın kendisine olağan üstü teveccühü göze çarpıyor. Selam verdiği her dükkândan esnaflar kapıya kadar gelip Kaymakam beyi selamlıyorlar. Çarşıda bir durgunluk olmasına rağmen insanlar umutlarını canlı tutuyorlar. Herkes güvenlik tedbirlerinden memnun sonuçta, tedbir varsa olay yoktur, düşüncesi hâkim tüm ilçeye, Tabi bu arada Lice müftüsü Ali Mustafa Yıldırım hocamızı da unutmamak lazım, çok kısa bir süre olsa da önce personel arasında sonrada ilçede halkla bütünleşme noktasında güzel işler yapmaya başlamış bile. 

Hani'ye geçmek için vedalaşırken, Lice ben eski Lice değilim, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyor bizlere…

Hani, uzun yıllardır, pek fazla olayın olmadığı mütedeyyin bir Doğu ilçesi aslında, çoğunluğu Zaza, ilçeye gittiğimiz gün Hani Belediyesine kayyum atanmıştı. Güvenlik tedbirleri had safhadaydı, İlçeye girmek için ana girişi kullanalım dedik lakin ana giriş bazı nedenlerden dolayı kapalıydı. Ara yollardan girelim dedik, bir süre dolandık, hatta peşine takıldığımız araç yanlış yola sapınca bizde epeyce zorlandık neyse ki doğru yolu bulup, Haniye girebildik.  Hani de insanlar Kayyumun göreve başlaması nedeniyle biraz tedirginlerdi. Acaba Kayyum olayı PKK saldırılarını tetikler mi diye soranlar oldu. Temennimiz olmaması yönünde. Hani geçtiğimiz aylarda son saldırı sürecinin en büyük saldırısını yaşadı. Dolu bir petrol tankeriyle lojmanların da içinde bulunduğu Lice Jandarma taburuna yapılan saldırıda şehitler verilmişti. Bu nedenle güvenlik had safhada ama insanlar barışın dilinin hâkim olmasını istiyorlar. Atanan kayyumun da sadece hizmet eksenli hareket edeceğine inanıyorlar. Sonuçta atanan kişi bir Kamu görevlisi ve temel görevi hizmet… Yeni kayyum da ilk dakikadan itibaren halkla iç içe olmayı yöntem olarak seçmiş durumda, Hani eski günlerdeki gibi bölgede huzur ve barışın adreslerinden biri olmaya aday gibi…

Dicle, Şeyh Said kıyamının başlangıç yeri olması hasebiyle her dönem hassas bir ilçe olarak göze batan bir ilçe, Diyarbakır siyasetine her daima damga vurmuş bir ilçe. Ak Partili Ensarioğlu, Dicleli ve HDP'li Nimetullah Erdoğmuş ta bu ilçede uzun yıllar görev yapmış biri… Birçok üst düzey bürokrat ve iş adamı yetiştirmiş ilçe diğer ilçelere nazaran daha sakin. Son Dicle Ak parti ilçe başkanına yönelik suikastı saymazsak, pek te olayın olmadığını da ifade edebiliriz. Bende 1997-2001 yılları arasında bu ilçede çalışmış biri olarak, Dicle'nin güzelliklerine şahit olmuşumdur.

Deryan Aktert yıllar öncesinden tanıştığım Dicle'nin güzel şahsiyetlerinden biriydi. Kapısı daima herkese açık olan, elinden geldiğince insanların hizmetine koşan bir şahsiyet olarak hep gözümüzün önünde olacak. Kalleşçe bir saldırıyla şehid edilen Aktert, Dicle'de insanların örgüte bakış açılarını daha da menfi olarak şekillenmesine yol açmış durumda. Kimse örgütün eylemini kabullenemiyor. Zira örgüt aslında zora girdikçe ölümlere sarılıyor, ölümlere sarıldıkça kaybediyor. Kürt sorunu denen olguda bu arada şiddet sorunu olarak evriliyor, Bu Kürtler açısından zor bir durum ve örgüt aslında Kürtleri yıllardır perişan ettiği yetmiyormuş gibi yeni yeni sıkıntıları başlarına bela ediyor.

Dicle'de her kes üzgün, herkes bir dostu kaybetmenin hüznünü taşıyor. Taziyede örgüte lanetler okunuyor.

Üç ilçede de tek istek barışın yeniden hâkim olması, devletsizliği Suriye örneğinde görenler, aman devlete zeval gelmesin diyor…