Temizlik, maske ve mesafe, bu pandemi sürecinde sık sık vurgu yapılan tedbirlerden biri. Hastalık yayılmaya başladıkça bu tedbirler oturdu ve bu üçlü tedbir olmazsa olmaz herkesin zihninde kabul gördü.

Ancak geçtiğimiz bu süreç içinde, bu kurallara riayet istenilen ölçüde edilmediğini hep gördük.  Hedef belliydi, bu yaygın hastalığın önünü kesmek. Hastalık ilk çıktığında, maske önerilmesi, korunmanın ilk şartı olarak öne çıktı. Tabi maske fiyatları akıl almaz bir rakama ulaşınca, devlet maske üretimine müdahale etti. Piyasa talebinin bolca karşılanabileceği görüldükten sonra herkesin maske üretmesinin önü açıldı.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bu maskelerle ilgili ilginç bir video paylaşımı yapıldı. Videoda yeni alınmış maskelerin, sıcak buhara tutulduktan sonra, maskelerden gözle görünür halde hareket eden bakterilerin olduğu söylendi.

Bu konulardaki uydurulmuş yalanların sosyal medyada çok sık olması bizimde konuya temkinli yanaşmamıza neden olmuştu. Ancak yakın bir akrabamızın uçak yolculuğunda kendisine verilmiş maskeden aynı yöntemle aynı gözle görünür bakterinin çıkması, bu konunun yetkililer tarafından araştırılması gerektiğini düşünüyoruz.

Aynı buharda denemeyi marketten aldığım maskede ben uyguladığımda videolarda gösterilen hareketli bakterileri göremedim. Burada bu bize şunu düşündürdü; acaba bazı kurumlarda ücretsiz verilen maskelerde bu bakterilerin olması, marketlerde satılan maskelerde olmaması bu konuda hastalığın yayılması için bir amaca mı hizmet ettiriliyor?

Maskenin sürekli takılmasının sağlık açısından bir takım sorunlar oluşturabileceği gerçeği farklı doktorlar tarafından ifade edilse de bunun aksi yönde de  çok fikir beyan eden doktorlar var.

Kamuoyunun merak ettiği ve aydınlanması gereken konu; kurumlarda kullanılmak üzere verilen maskelerde gerçekten canlı bakteriler var mı? Yoksa bu haberlerin yayılması maskeye karşı olan bir gurup tarafından uydurulmuş bir haber mi?

Bu haberlerin maske takılmasını zayıflatacağı gerçeğini de göz önüne tutarak; bu soruların cevabını bilim kurulunun vermesi gerektiğini düşünüyoruz.

Selam ve dua ile…

Yunus Ekşi