26 Nisan 2018

Mehmet Şevket Eygi dedi ki!

Mehmet Şevket Eygi; bir döneme damga vuran, yazdıkları ve söyledikleriyle geride iz bırakan, tecrübeli bir yayıncı, duayen bir gazeteci ve hiçbir zaman genel kabulü umursamayan sıra dışı bir yazar…

İlk yazısını okuyalı tam 23 yıl olmuş. 1995'den bugüne yazılarını ara ara okumaya çalışırım. Mehmet Şevket Eygi; gizemli, gizli ve zor konulara açık,net ve yalın bir şekilde eğilmesini bilmiş cesur bir kalem…

Bu zamana kadar söylediği ve ömrü vefa ederse bundan sonra da söyleyeceği çok şey var. Kendisini yazılarıyla ve konuşmalarıyla tanıyordum. Ruberu tanışmak bir türlü nasip olmamıştı.

Nasip, 23 Nisan 2018 Pazartesi gününeymiş. O gün ikindi namazına müteakip yanıma gelen Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencilerinden sevgili Sedat kardeşim, “Hocam Mehmet Şevket Eygi, BETİM'de arkadaşlara konuşma yapacakmış. Bana eşlik eder misin?” deyince ona; “Hay, Hay! Sedat'cığım, benim içinde çok iyi olur. Hem kendisini canlı canlı dinler hem de fırsat bulursam tanışırım.” dedim. Mehmet Şevket Eygi, BETİM binasında Tıp Fakültesi öğrencilerine yaptığı konuşmada fevkalade önemli şeyler söyledi. Bende bu hafta köşemi onun bazı önemli tespit, tenkit ve tavsiyelerine ayırmak istiyorum. 

Aşağıda okuyacağınız cümleler benim o konuşmadan anladığım kadarıyla aldığım notlardan ibarettir. Bilginiz ola…

***

Bugün 23 Nisan… TBMM'nin açılışının 98. Yıldönümü… 98 yıl önce meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla meclisi açan Sinop mebusu Şerif Bey şöyle diyordu:

“Arkadaşlar biz Halife'yi ve vatanı korumak için bu meclisi açtık.”

***

O gün meclis kürsüsünün üstünde ‘Şura Ayeti' yazılıydı. Çünkü o meclisi Hacı Bayram'da Cuma Namazı kılan mebuslar; hatimler ve dualarla açmışlardı.

***

Bugün size kısa kısa bazı hususlardan bahsetmek istiyorum. Türkiye Müslümanları köylülük, bedevilik ve cahillik yüzünden perişanlık yaşamaktadır.

***

İslam tıp estetiği en yüksek estetiktir. Müslüman doktor zenginden para alır fakat fakirden para istemez. Ayvansaray'da fakir hastaları salı günleri bedava muayene eden bir doktor vardı.

***

Tıp fakültelerinde harcanmış olmamak için Doktor Süheyl Ünver'i iyi tanıyın. Çünkü o sadece bir tıp doktoru değil bilakis çok yönlü bir insandı. 

***

Şeyh Şamil'i gençlerimize iyi tanıtmalıyız.

Onun 3 özelliği vardı: 1- Alim bir zat idi. 2- Mürşid-i Kamil idi. 3-Allah yolunda cihad eden bir mücahit idi.

***

Cihat Allah için yapılır. Nefsi için Cihad eden haindir.

***

Şu elimde gördüğünüz fotoğraf Afrika'da çamurdan yapılmış bir camiinin fotoğrafıdır. Bu camii UNESCO'nun koruması altındadır.  Biz 50 yılda 50.000 camii yaptık. UNESCO bir tanesine bile talip olmadı. Peki neden? Camilerimizin sanatsal bir değeri yok. Bir Edirne'deki Selimiye camine bakın bir de Adana'daki Sabancı camiine, ne demek istediğimi anlarsınız.

***

İstişare etmeyen kişi cahilin ta kendisidir.

***

Romalı önemli bir mimar olan Vitruvius bir binada şu 3 şeyin olması gerektiğini söyler: 1- Sağlamlık, 2- Fonksiyonellik, 3- Güzellik

Peki, bizim yaptığımız bugünkü binalarda bunların hangisi var? Mesela altın oran dediğimiz şeyden kaç mimarımız haberdar?

***

Müslümanlara en büyük hizmeti, ‘olumlu uyarıcılar' yapar.

***

Ben birçok faziletli kimseye yetiştim. Bugün adeta onların nesli tükendi. Onlar, övmeyi ve övülmeyi asla sevmezlerdi.

***

İngiltere'de bir uygulama var. Ben bunu İngiltere'yi övmek için söylemiyorum. Uygulama şu; bir yerde Müslümanlar ağırlıkta ise oranın girişinde şöyle bir levha vardır: Burası şeriatın kontrolü altındadır.

Bu levha ile birlikte içki kadehinin, kumar makinesinin, sigara ve uyuşturucunun, bar ve pavyonun ve fuhuş yapmanın buralarda yasak olduğu resmedilmektedir.

***

Gençler konuşmamın sonunda sizlere 2 tavsiye de bulunuyorum: 1- Mutlaka Osmanlıca öğrenin. 2- Mutlaka İslami ve milli bir sanat eğitimi alın.

27 yıldır Müslümanlara yüzlerce öneride bulundum. Fakat bu zamana kadar hiç kimseden hiçbir STK'dan, bu öneriler ile ilgili tek bir tepki almadım.