Mekke, Medine, Mersin, Adana… Memleket havası, derdimizin devası
Sıla-i rahim özel gündemi ile 20 gündür memleketteydim. Memleket hayli sıcaktı, fakat yakmadı. Epey uzaktı,lakin yormadı.Memlekete gidince kendimize geldik. İçinde doğduğumuz ve içimizde büyüttüğümüz coğrafyada gezip dolaşmanın verdiği haz ve keyfi anlatmaya kelimeler kifayet etmez. Ez cümle memleket havası derdimizin devası,ruhumuzun sefası bilumum hasret ve gurbet hastalıklarının yegane şifası.
İKİ
GÜN,İKİ ASIR
Kurban
Bayramının ilk iki günü İstanbul’daydım. Bayram namazı hariç bayramı hiç
hissedemedim. İki gün emin olun bana iki asır gibi uzun geldi. Aman Allah’ım
toprak bayram günlerinde insanı kendine
böyle mi çekermiş? Bir kahvaltı sofrasında
çocuklarıma şöyle dedim: ‘’Hangi işi yaparsanız yapın bayram namazında
memleketinizde olacağınız bir iş seçin’’
HER
SEYAHAT BİR KİTAP YAZDIRIR
Kahmaranmaraş’ta
bir dost meclisinde bölgemizin ayaklı kütüphanelerinden namı diğer Sami ağabey dedi ki’’Merhum Rasim Özdenören
bir kere Adana’ya geldi,iki tane yazı yazdı. Sen epey zamandır buradasın
bakalım kaç tane yazı yazacaksın?’’
Bunun
üzerine Sami ağabeye şunu dedim: ‘’Abi her memleket seyahati bendenize bir kitap yazdırsa sezadır.’’
YETMİŞİNDE
BİLDİĞİ,YEDİSİNDE ALDIĞIDIR.
Bayramdan
hemen sonra Aydıncık müftüsü Sevgili Süleyman Turul hoca aradı.
‘’Hocam
buralarda iseniz sizi yaz Kur’an kursları motivasyon şölenine davet etmek
istiyorum. Bu vesile ile hemşehrilerinize de seslenmiş olursunuz ‘’dedi.
Kendisine
teşekkür edip ‘’hay hay’’dedim. Bu nazik davetine içtenlikle icabet ettim. Programda
kürsiye davet edilince Hacivat,karagöz tiplemesi ile yaz kur’an kurslarını
anlatmadan önce şöyle dedim:
‘’Değerli
hemşehrilerim dün Duruhan köyünde ikindi namazını ben kıldırdım. Müezzinliği 80
yaşındaki Osman Amca yaptı. Demek ki insanın yetmişinde bildiği yedisinde
aldığı imiş. Bu kurslar insanın sekizinde öğrendiklerini, seksenine kadar
taşıdığı kursladır.
UNUTULMAZ
ANLAR
Köy
kahvesinde köyümüzün büyükleri ile yaptığım yakın tarih sohbetleri,göl pazarı
yaylasında közde çay eşliğinde ikindi sefası, düğün keşkeğine hep birlikte aşk
ile kaşık sallamak; Aydıncık’ta Akdeniz’in mavi kollarında özgürce kulaç atmak,
Gülnar’da çınar altında kahvaltı yapmak,Hacı İsmail Gülnar ağabey ile denize
nazır mekanlarda muhabbet etmek, Tarsus’ta makam-ı Danyal(a.s) yanı başında
hurmalı mamül ve çay eşliğinde Orhan ağabey ile kitap okumak, Tarsus Ulu Camii
avlusunda kadim dostlar ile melengiç kahvesi tadında sohbet etmek,Tarsus
Barajında Berdan nehrinin çağıltısı eşliğinde çay yudumlamak, Kahramanmaraş’a bir
gece seyir tepesinden bakmak, oradan Sultan Abdulhamid camiine akmak,Adana Ulu
cami avlusunda dostlar ile hasbihal ederek Şadırvan mektebini selamlamak,
Kahramanmaraş’ta Veysel Dinçarslan ile milli gençlik çay evinde hasret gidermek,
Kahramanamaraş’ta sevgili Davud kardeş ve Sami ağabey ile birlikte şafak operasyonuyla kelle paça
içerek karanlık gecenin nurlu sabahına şahit olmak, Kahramanamaraş’ta kadim dostlar ile sevgili Adem Türkden
dostumuzun lezzet şahikası tavasına ekmek banmak…. evet işte bunlar bu yılki
memleket seyahatinden aklımda kalan unutulmaz anılar,anılar..
ANAY
PAZARINDA CUMA VAAZI
Özellikle
yaz mevsimlerinde Gülnar merkez camii cumalarıyla tarih yazar.
Bilenler
bilir, Gülnar merkez Camiinde Cuma namazı kılmak anlatılmaz yaşanır. Sağolsun
iki yıldır Gülnar müftüsü Yusuf Kaya hocam fakiri Gülnar merkez camiinin
kürsüsünde misafir ediyor. İnsanın kürsüden hemşehrilerine seslenmesinin
verdiği mutluluğu anlatmanın imkanı yok.
TARİHİ
BULUŞMA
Bu
yıl ki seyahatim benim açımdan tarihi bir buluşmaya da vesile oldu. Daha ben
dünyada yok iken bundan 46 yıl önce köyümüzde öğretmenlik yapan gönül insanı
İhsan Özoğlu hoca ile Adana Ulu camii avlusunda
buluşarak geçmişimize doğru esaslı bir yolculuğa çıktık. Bu tarihi
buluşmada maşallah İhsan hoca aradan 46 yıl geçmesine rağmen hiçbir ayrıntıyı
unutmamış.
Köyümüzün
yakın tarihinin canlı bir şahidi olarak ulu bir çınar gibi duruyor. Allah
kendisine hayırlı uzun ömürler versin.
TATİLE
ÇIKAN KİTAPLAR
Okumayı
tatile çıkaramadık bari kitapları çıkaralım dedim. Bu cümleden olarak çantama
üç kitap aldım. Birine başladım birini yarıladım, birini de bitirdim. Başladığım
kitap Doç.Dr.Halil İbrahim Kutlay
hocanın Ravzadan okurla yeni buluşan ‘’Nebevi İklim’’kitabı. Yarıladığım kitap
Prof.Dr.Ali Kösen’in DİB yayınlarından çıkan ‘’İhtida öyküleri’’kitabı
Bitirdiğim
ve bitmesine çok üzüldüğüm kitap ise Prof.Dr.Merhum Emin Işık hocanın Tuti
kitaptan çıkan’’Kime kulsun’’ isimli kitabı
MEKKE,MEDİNE,MERSİN
,ADANA
Bir
mecliste Adanalı bir dostumuz öyle bir nükte yaptı ki sormayın. Bu nüktede bir
kitaplık mânâ var. Bakınız dostumuz Çukurova’nın kavurucu sıcaklarının anlamını
nerde ve nasıl bulmuş:’’Sıcak olması bakımından Mekke ile Medine’ye en çok Mersin
ile Adana benzer. Mekke ve Medine’den sonra Mersin ve Adana gelir’’
KAHRAMANMARAŞ
TYB’DE SEFALI BİR GECE
Yedi
Hilal Derneği’nin Kahramanmaraş Üniversite başkanı Davut Uysal, Kahramanmaraş
TYB’deki Cuma buluşmalarına bizim de katılmamızı istemiş. Biz de sevgili Sabahattin
Kala ve Sami Gül ağabeylerle birlikte
Davut kardeşimizin nazik davetine icabet ettik. İyi ki de etmişiz. Başkan Enver
Çapar, başkan yarımcısı Mehmet Yaşar, Mehmet Raşid Küçükkürtül, Ferad Ağca ve
isimlerini sayamadığım bir oda dolusu gönül dostu ile birlikte Kahramanmaraş
TYB’de kültür, sanat, edebiyat sohbetlerinin oluşturduğu muhabbet ikliminde
safalı bir gece geçirdik. Sağolsunlar TYB ekibi bizi Maraş’a yaraşır bir
şekilde ağırladı ve uğurladı. Gazetemizin köşe yazarlarından muhterem Ahmet Doğan
İlbey ağabeyle karşılaşıp hasbihal etmek gecenin en hoş sürprizlerinden biri
oldu.
Sami
Ağabey’in,Erol Güngör’ün hayatı,fikriyatı ve eserleri üzerine gerçekleştirdiği
sohbet hakikaten ufuk açıcıydı.
İşte
böyle efendim, hiç bitmeyecekmiş gibi başlayan izin günleri hiç yaşanmamış gibi
bitti. Geride yaşananlardan anlar ve
anılar kaldı.