Muhteşem Yüzyıl dizisindeki “Hürrem Sultan” karakteriyle Türk izleyicisinin gündemine giren Meryem Uzerli, bu kez bir türlü başlayamayan yeni dizisiyle gündemde. Sayesinde “tükenmişlik sendromu” denilen kavramla tanışan Türkiye, bu gidişle tükenemeden yeni bir sendromun nasıl yaşanacağına şahit olacak gibi görünüyor.  Zira, adı yine değişmezse “Gecenin Kraliçesi” olarak belirlenen yeni dizinin ekran macerasına bir türlü başlayamaması nedeniyle tipik bir “yılan hikayesi” kapsamında ele alınması gerekiyor sanki.

Değişen ekip, senarist, senaryo derken  oyuncu kadrosunda da istikrar bir türlü sağlanabilmiş değil. Medyada çıkan haberler göre Mehmet Aslantuğ dizinin yapım ekibiyle anlaşmış ve kadroya dahil olmuştu. Ama geçtiğimiz günlerde çıkan başka bir haber Aslantuğ'un projeden ayrıldığı yönündeydi.

Meryem Uzerli, Muhteşem Yüzyıl'ın yoğun çekim programı nedeniyle fiziksel ve ruhsal açıdan “dumur” olmuş ve dizi devam ederken çekimleri yarıda bırakıp “tükenmişlik sendromu” tanısıyla soluğu Almanya'da almıştı.

Bugüne bakıldığında ise tam tersi bir durumla karşı karşıyayız. Meyem Uzerli bir zamanlar çekimlerin yoğunluğu nedeniyle sorun yaşarken şimdilerde bir türlü yaşayamadığı yoğunluk nedeniyle yeni bir sendromla karşı karşıya kalacak gibi gözüküyor.

Bu belirsiz gidişle  nam-ı diğer “Hürrem”imiz yeni ve çok konuşulacak bir sendromu daha literatürümüze kazandıracakmış gibi görünüyor.

SEÇİMİN FOX'TAN İZLENMESİNİN SEBEBİ?

Seçim sonuçları ile seçim gecesinin Fox TV'den izlenmesi arasında “manidar” bir sebep olduğuna inanıyorum. Fox TV, haber kuşaklarıyla seçim öncesi “muhalefet” dozunu en çok yükselten kanaldı. Reyting tablosuna göre seçim gecesinde Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya'nın sunduğu seçim programı en çok izlenen program oldu.

Sizi bilmem ama ben bu sonuçta sosyal medyaya da yansıyan ikilinin; görüntülerinin, yüz ifadelerinin, seçtiği kelimelerin, beden dillerinin nasıl olacağı merakının oldukça ağır bastığını düşünenlerdenim.

Herkes seçim sonuçları üzerinden seçmenin verdiği mesajı yorumlarken ben de seçimin en çok Fox'tan izlenmesinin bir okumasını yapayım istedim.

Fazla uzatmayayım; halkımız seçim akşamı Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya'yı  izlerken “nasıl şiştiniz ama!” mesajını verdiğini söylemek yanlış olmaz.

Şu sıralar Fatih Portakal'ın İsmail Küçükkaya ile yanyana sosyal medyaya yansıyan düşünceli hatta üzgün fotoğrafla ilgili yaptığı “açıklama” en eğlenceli videolar arasında favori videolarımdan.

PELİN BATU'YA TAVSİYE

Sosyal medyada takip ettiğim isimlerden biri de Pelin Batu. Özellikle 1 Kasım'dan sonraki paylaşımlarından Pelin Batu'nun yaşadığı ağır travmayı farketmemek imkansız. Sevgili Pelin Batu'nun önüne geleni istifa etmeye çağırdığı şu günlerde kendisine naçizane tavsiyem olacak. Zira Twitter'daki profil fotoğrafından mateminin halen devam ettiği anlaşılıyor.

Dünyanın sonu değil. Yeni günler yeni umutlara gebe. Ben kendisine bir dönem politika konuşmaması ve düşünmemesini salık veriyorum. Bir nevi politik detokstan sözediyorum.

Böylesi bir sürecin sonunda herşeyi yeniden sorgulamak kendisi için yeni ve anlamlı bir başlangıç olabilir.

Belki de Türkiye kendisinin zannettiği ya da inandığı gibi kötü bir ülke değildir. Türkiye'de mutsuz olmak için öne sürülen nedenler sadece bir yanılsamadan ibarettir.

Şimdiki tavrında ısrar ederse ona  Nietzsche'nin “umut işkenceyi uzatır” sözünü bir yere not etmesini tavsiye ediyorum.