12 Şubat 2017

Mücahitlerin temiz aşkları New York Borsasında işlem görüyor

Suriye hem tarihsel olarak hem de mevcut durum itibarıyla ümmetin merkezinde.  Zaten Nusayri – Alevi rejiminin en büyük ihaneti tarih boyunca İslam Ümmetinin tam merkezinde olan bu toprakları tarihin dışına itmesiydi. Bu topraklar ilk İslam fetihleri sonrasından başlamak üzere bugüne kadar Ümmetin orta yeriydi. Şam'ı ümmet havuzunun dışına çıkartma projesidir Esed ailesi.  

 Bugün ise Suriye, ümmet için Çeçenya, Bosna, Filistin, Patani, Moro, Arakan gibi cihad bölgeleri ile kıyaslanamayacak kadar farklı bir kırılmanın adı olmuştur. Bu, içe dönük bir kırılmadır. Filistin özelinde düşünecek olursak HAMAS – FKÖ benzeri bir kırılma değil asla. Ya da Sünni – Şii kırılmasından bahsetmiyorum. Afganistan kırılması dahi Suriye ile kıyaslanamaz. Çok daha derin bir kırılmadan bahsediyorum.

 Dünyanın neresinde bir Müslümanın ayağına diken batsa diğer tarafındaki Müslümanın bunu hissetmesi açısından elbette fiili cihadın etkisini tartışmak manasız. Kardeşi için canını feda etmeye koşan bir yığın yiğitten söz ediyoruz. Ancak sadece bu düzlemde kalsaydı keşke büyük akın. Bu noktada kalmadı, kalamadı, bırakmadılar.

 Bir süre önce Moro'da Moro Müslümanları Lideri Hacı Murat ile uzunca bir söyleşi yapmıştım. Sonuçta kazanan ve Filipinler Devletini diz çöktüren bir cihadi hareketten söz ediyoruz. İslam Coğrafyasındaki diğer direniş hareketlerine yönelik tavsiyelerini sorduğumda net olarak; “Yabancı savaşçıların, mücahitlerin gelmesine mani olsunlar” demişti. Çok keskin bir duruş bu. Afganistan'ı düşünün, Çeçenya'yı düşünün. Şimdi Suriye'de birbirine giren Mücahitleri düşünün. Evinden, vatanından, annesinden, babasından, eşinden, çocuklarından cihat için ayrılıp Şam topraklarına gelen ve yine kendisi ile aynı duygu ve düşüncelerle gelen başka bir mücahitle çarpışan ve onun kanını döken bir noktaya savrulmayı düşünün.

 Bugün çağın Nemrudu Esed mi daha çok Müslüman katlediyor yoksa mücahit grupların birbirleri ile yaptıkları çatışmalarda mı daha çok Müslüman hayatını kaybediyor? Açıkçası o yiğitlerin tertemiz duygularla geldikleri Şam toprağında bu kadar Müslüman kanı almalarına tahammül edemiyorum.

 Suriye krizi çok planlı ve ölçülü bir kriz. Suriye'de düşen her bombanın vakti ve yeri daha ilk bomba patlamadan önce belliydi. Suriye'de taşlar çok önceden planlanan yerlere konuluyor. Bu keşmekeş kesinlikle yazılı metinlerin ışığında şekilleniyor. Mücahitlerin Şam beldesine gelmesi de bu metnin önemli unsurlarından biriydi. Sadece bir öngörüde bulunuyorum. Gaybı yalnızca Allah bilir. Eğer mücahitler Şam'a akın etmeseydiler Esed'i bugün hatırlayan dahi kalmazdı sanki. Birileri bugün geldiğimiz noktayı kesinlikle hesaplamıştı. Suriye'de hayatını kaybeden yüzbinlerin suçunu, milyonlarca mültecinin ahını cihat için bu ülkeye giden mücahitlere yüklüyor değilim elbette. Bu insafsızlık, vicdansızlık olurdu. Sadece, mücahitlerin temiz aşkları New York Borsasında, Londra Borsasında, Tahran Borsasında, Moskova Borsasında işlem göreli çok oluyor, anlatmak istediğim de, derdim de budur.

MESAJLAR

  • Batı'da mantar tabancası patlasa CNN, BBC yarım saat haber yapıyor. Doğu'da on binlerce can gidiyor, çoğu zaman haber bile olmuyor.
  • Eski kavimler nice helak, yıkım ve cezalarla karşılaştılar. Bugün kelimenin tam anlamıyla "petrol yiyoruz.” Bizim afetimiz de, cezamız da bu sanırım.
  • 70'dan fazla ülke gezdim, bazıları bize seyyah diyor. Büyük yanılgı oysa. Çünkü İnternet çağında artık seyyah değil, turist olur bir insan en fazla.
  • Kadı Ahmed el Endülüsi'ye göre on birinci asırda medeni on millet şunlardı: Araplar, Hintliler, İranlılar, Kaldaniler, İbraniler, Yunanlılar, Mısırlılar, Romalılar, Türkler ve Çinliler.

 PAKİSTAN NOTLARI

  • Ayrılma iyi mi oldu, kötü mü oldu konusundan bağımsız olarak söylüyorum “Kutsal Ana” olarak saygı gösterdikleri Hindistan topraklarının ikiye bölünmesini Hindular asla hazmedemiyor.
  • 20 yıldan fazla bir süredir Pakistan'da yaşayan Halid abiye göre Pakistan'da günah işlemek için özel çaba sarf etmek gerekir.
  • Belki 1000 (bin) yıldan fazla olmuş ayrılalı ama efsaneleri, türküleri ve atasözleri geçtim, yemeğin tuz oranı, yağ ayarı dahi aynı Türkmen kardeşlerimizle.

 OKUNASI KİTAPLAR

  • Coğrafi Keşifler Tarihi, David Arnold
  • Historical Atlas Of The Islamic World, Malise Ruthven
  • İslam Dünyası Kısa Kronoloji, Jean Sauvaget

 DİL KÖŞESİ

  • Osmanlı Türkçesindeki " Encümen" kelimesini Fransızcadaki "commission" kelimesi ile değiştirip “komisyon” yapınca Türkçeleştirdik zanneden zavallılara kıymet vermeyin.
  • Türkiye Türkçesindeki “kapı” sözcüğü Azeri ve Türkmen Türkçelerinde “gapı”, Kırgız ve Özbek Türkçelerinde “eşik”, Kazak Türkçesinde “esik”, Tatar ve Uygur Türkçelerinde “işik”tir.