‘Yaz Biter, Güz Biter, Hep Kış Gelir'

Kaybedenleri yazan Emrah Serbes son yıllarda hem kendini hem de sanatını kaybetti. Emrah Serbes en son trafik kazasında üç kişinin ölümüne sebep olmuş 13 yıl 4 ay hapis cezası almış ancak covid-19 tedbirlerinden yararlanarak tahliye hakkını kullanmıştı. Bu haberle Emrah Serbes kitlesinin kaybetmiş midir? Sanatçının kalitesizliği sanatının kalitesini düşürür mü?

Edebiyatından çok davaları ile gündemde olan Emrah Serbes'in son kitabı ‘Müptezeller'i ele aldık. 2016 yılında İletişim Yayınlarından çıkan kitap Serbes'in beşinci romanı, beş bölümden oluşuyor ve 163 sayfa. Kitabın adında da anlaşılacağı gibi ana karakter saygınlığını yitiren birisi. Kitap dört şehirde geçiyor; Antalya, Bursa, Ankara, İstanbul. Kahramanımız gittiği bu dört şehirde de sigara, alkol ve uyuşturucudan başını kaldıramıyor. Kitapta bu tutkusu yüzünden kahramanımızın yaşadığı olaylar konu alınmış. Serbes bu şehirlerde yaşanan ve çoğunluğun normal gördüğü durumlara eleştirel, kinayeli ve ideolojik yaklaşmış.

Daha önce hiç Emrah Serbes okumamış biri olarak ‘İyi ki hiç okumamışım, keşke bunu da okumasaymışım' dedim. ‘Twitter' sağ olsun derin cümlelerinin çoğunu görmüştüm. Belki de bu yüzden beklentim yüksekti. Müptezeller'in üslubu bana yaz tatilerinin son günlerini hatırlattı; Tatilin son günleri öğretmenin ‘Yazın günlük tutun, okulun ilk günü bunu konuşacağız' sesi kulaklarımda çınlar ve ağlayarak yalapşap bir şeyler yazmaya çalışırdım, ne kötü günlerdi.

Müptezeller beklediğim edebi anlatımdan tamamen uzak. İlerledikçe kitapta bir şeyler yerine oturuyor gibi gibi. Sabrederseniz altını çizebilecek, twitter'da paylaşabilecek beş altı cümle bulabilirsiniz.

Daimi Emrah Serbes okuyucularının bir kısmı da bu kitabın önceki kitaplarına göre çok iyi olmadığı görüşündeler. Zaten bu kitabı isim yapmış biri yazmasaydı kimsenin varlığından haberi olmazdı. Ama kaybedenleri, kaybolmuşları, yoksulluğu, varoşluğu, merak edenler, görmek isteyenler için tek solukta okunabilecek kitaplardan.