Haydi, içimizden en günahsız olanımız anlatsın Gazze'nin çocuklarına reel politiği ve uluslararası dengeleri. Haydi, “elimizden ne gelir ki” cümleleri ile avutalım Muhammed Cüneydi'yi, Amine'yi, Zeyneb'i.

Gencecik eşini ve minnacık bebeğini Rabbe uğurlayan Gazzeli, Suriyeli babanın acısını hangi devlet, hangi hükümet, hangi iyi niyet, hangi kahramanca açıklama dindirebilir ki... Sahi, uluslararası arenada kullanılan hangi oy bir annenin acısına merhem oldu şu ana kadar?

Petrol kuyularının rezerv genişliği, Arap Şeyhlerinin uçuk yatırımları, ticaret yollarının etkinliği, yıllık büyüme hızları, gayri safi milli hâsılaların yükselmesi ve ülkelerin bilmem hangi gayri meşru ilişkileri ailesinin bütün fertlerini kaybeden Ahmed'in yanında ne anlam ifade edebilir ki? Cola kültürünün esiri olmuş dudakların ağızlarından üstünkörü çıkacak lanet cümlelerini ne yapsın Gazze? Otoriteye kul olmuş ucubelerin tarafsız bakışlarının alçaklığı kadar ne acıtabilir bir masumun yüreğini? Kanepe üstü mücadelenin izi çıkar mı acaba Patani'nin yüreğinde?

Şu minik yavrunun masumiyetine bakın ve yudumlayın Cola'nızı. Hala İsrail'e otorite gözü ile bakın, bin türlü bahanenin arkasına sığının ruhsuz, beton, soğuk adamlar. Sahi, uluslararası dengeler nedir, dünya gerçekleri nedir? Bir Müslüman için dünyanın tek gerçeği imtihan değil mi? Bize ne Amerika'dan, İsrail'den, Çin'den? Türkistan'ın, Afrika'nın, Filistin'in acısını dindiremeyen “güç” güç müdür? Çok uluslu toplantıların çözdüğü kaç mesele var? Birleşmiş Milletlerin parmak kaldırarak hallettiği “krizler”” neler? Batı'nın vicdanına sığınan Doğu hala almadı mı dersini?

Gazze'ye düşen her bomba bir mesaj bize. Geçiştirmezsek, çözersek, hakkını verirsek, bahane bulmazsak Gazze'den önce kendimize faydamız olacak. İslam dünyası Gazze'nin, Kudüs'ün acısına merhem olarak kendini kurtaracak. Gazze'yi kurtarırsak kendimizi kurtaracağız. Kudüs ile işsizlik oranları arasında ciddi bir bağ var. Ülkelerin refah seviyeleri ile Filistin'in özgürlüğü arasında paralel bir bağ var. Aile içi huzursuzlukların Kudüs sokakları ile muhakkak bir alakası var. Sabah namazı sonrası atılacak adımlarla çözeceğiz Gazze'nin acısını, başka yolu yok bu işin. O ilacı kullanmayacak, o deterjanı, o margarini evimize sokmayacak ve Kudüs sokaklarında son ses tekbirlerle konvoy yapacağız.

Kaliteli, karakterli bireyler çözebilir Aksa'nın problemlerini ancak. Küresel güçlerden medet istemek onursuzluktur.  Bizim reel politiğimiz Kudüs arkadaş.

REJİM DEĞİŞTİ, DEVLET AYNI DEVLET

Türkiye Cumhuriyeti her ne kadar reddi miras etse ve emanete ihanet etmiş olsa da aslında koca çınarın devamı olmaktan kurtulamadı. Sayılamayacak kadar çok örneği var, ben bir tanesinden bahsedeyim. 1913'te “milletin Osmanlı Devleti sürecinde” İptidaiye Kanun-ı Muvakkati yani İlköğretim geçici yasası kabul edildi. Osmanlı'nın son demleriydi ama rejim değişse de “devlet” değişmedi.  Yasa geçiciydi ama buna rağmen zaman içinde bazı değişiklikler yapılsa da 1961 tarihli İlköğretim Eğitim ve Öğretim Yasası'na kadar yürürlükte kaldı. Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde 48 yıl süreyle Türk ilköğretim sisteminin yasal omurgasını oluşturdu.

MESAJLAR

• "Rabbim ilmini artır" (Taha, 114)
• Osmanlı vesikalarının diliyle bir Osmanlı şehri en basit anlatımla; “Bazar durur, cuma kılınur” yerlerdir.
• Batılı tarih okumalarına göre uygarlık en fazla 3-5 bin yıl önce başladı. Oysa yüzbinlerce yıl önceden kalma evler, ocak kalıntıları, insanlara ait eşyalar ve daha birçok malzeme son dönemlerde bulundu. Ancak Batılı tarih okuması henüz değişmedi. Neyi bekliyorlar? Kendilerini yine tarihin merkezine koymak için bir yol bulmadan harekete geçeceklerini zannetmiyorum.
• Anadolu Selçukluları devrinde ülke nüfusunun % 90'nını göçebe Oğuz Türkleri oluşturmaktaydı.
• 120 binden fazla Müslümanı günümüzden 800 yıl önce, 1226 tarihinde kılıçtan geçirip nesilleri yok eden Hindu Komutan Avadhim Bartif, bunca zamandır hala azap çekiyor. Günümüz zalimlerine duyurulur.

TÜRKİSTAN MESAJLARI

• Kızıl Çin'den çıkartılan 148 madenin 118 çeşidi Doğu Türkistan'dan çıkarılmaktadır ve Çin'in petrol ihtiyacının %28'i Doğu Türkistan'dan karşılanmaktadır.
• Çin'in kömür rezervinin yarısı Doğu Türkistan'dadır.
• Komünist Çin yönetimi, 1970 senesinde “Kültür Devrimi” adı altında Müslüman Türk halkının milli değer ve örf-adetlerini hurafe ilan ederek, tarihi kitapları yakmış, camii ve medreseleri sinema veya ahıra çevirmiş ve birçoğunu da yıkmıştı. Direnmeye çalışan 10 bini aşkın Müslüman ise “Fan Türkçü ve Fan İslamcı” denilerek acımasızca idam edilmişti.

DİLKÖŞESİ

• Osmanlı Türkçesindeki "içtimai" kelimesini Fransızcadaki “social" kelimesi ile değiştirip sosyal yapınca Türkçeleştirdik zanneden zavallılara kıymet vermeyin.
• Osmanlı Türkçesindeki “Nazariye” kelimesini Fransızcadaki “theori" kelimesi ile değiştirip teori yapınca Türkçeleştirdik zanneden zavallılara kıymet vermeyin.