Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 106

“Tek Adam”ın müsteâr imzâlı makaleleri

“Büyük Şef”in, ihtiyâc hissettikçe, matbûât diyârında tebdîl-i kıyâfetle dolaştığı biliniyor…

Müşârünileyhin, İngiliz müellifi H. C. Armstrong'un Grey Wolf kitabına (kısmî) reddiye mâhiyetinde “Necmeddin Sadık” imzâsıyle kaleme aldığı ve Akşam gazetesinin 8 ilâ 19 Kânûnıevvel (Aralık) 1932 târihli 12 nüshasında neşredilen başmakalelerinden “Benoist-Méchin'in Mustafa Kemâl'e Atfettiği Söz Sahîh miydi? ‘- Evet, ahlâksız bir bedevînin İslâm denen o saçma ilâhiyâtı, hayâtımızı zehirleyen çürümüş bir leştir!' ” (Yeni Söz, 6-7 Kasım 2017) ve “Mustafa Kemâl'in Âilesi Dîndâr mıydı?” (Yeni Söz, 22 Haziran - 5 Ağustos 2018) başlıklı makalelerimizde bahsetmiştik.

Onun Sancak (“Hatay”) mes'elesine dâir “Asım Us” imzâsıyle Kurun (/ Vakit) gazetesinin 23 ilâ 27 İkincikânûn 1937 târihli nüshalarında neşredilen makaleleri de iyi bilinmektedir. Bu husûsda, vâkıaya bizzât şâhid olan Kemâlperest müellif Niyazi Ahmet Banoğlu'nun (ilk soy adı: Okan; 1913-1992) Atatürk Başmuharrir ve Atatürk'ün Kulübesi isimli kitabında (ikinci müellif: Nurcihan Kesim, İstanbul: Türk Dünyası Yl., 1957, 16 cm, 79 s., resimli) kâfî derecede mâlûmât mevcûddur.

(http://pazarilavesi.blogspot.com/2016/05/26-bolum-can-dundarla-1936dan-2016ya.html; 13.12.2018)
Kurun gazetesinin 25 İkincikânun (Ocak) 1936 târihli nüshasında, Mustafa Kemâl'in, Sancak (“Hatay”) mes'elesine dâir “Asım Us” imzâsını kullanarak kaleme aldığı “Günü biten intizar” başlıklı başmakale… (Bu vâkıanın başlıca şâhidi, Kemâlperest müellif Ahmed Niyazi Banoğlu'dur. Mezkûr makalenin Mustafa Kemâl'e âidiyeti, üslûbuyla de sâbittir.)
***  
 

 

 

“Tek Adam”ın, müsteâr imzâyla, İnönü ve Bayar hakkındaki değerlendirmeleri

Mustafa Kemâl'in müsteâr imzâlı daha birçok başmakalesinden şimdiye kadar dikkat çekmemiş bir tânesi de, onun, İnönü'nün Başvekâletten istîfâsı ve Bayar Hükûmetinin teşkîli vesîlesiyle kaleme aldığı ve “Necmeddin Sadak” imzâsıyle Akşam gazetesinin  27 Teşrînievvel (Ekim) 1937 târihli nüshasında (ss. 1. ve 8) neşrettirdiği “İsmet İnönünün çekilmesi, Celâl Bayar kabinesi” başlıklı başmakaledir.

Bu başmakalenin ona âidiyetinin başlıca delîlleri, evvel emirde, ona mahsûs azâmetli üslûbla, ikinci derecede de tam onun noktainazarını aksettiren bir muhtevâyla kaleme alınmış olmasıdır.

Evet, pervâsız, azâmetli, mütehakkim, mütekebbir bir üslûb… O devirde bu üslûbla başmakale neşredebilecek ve İkinci Şef olarak ismi dâimâ hürmetle ağza alınan İnönü'nden bu tarzda bahsedebilecek bir başka şahsıyet, hele hele bir gazeteci düşünülemez. Nerede kaldı ki “Necmeddin (Sadık) Sadak” gibi Kemalist Hiyerarşinin bir hayli alt kademelerinden birisi buna cür'et edebilsin!

Kemalist Rejimin ve sâhibinin aynası olan bu başmakaleyi tam metin hâlinde iktibâs ediyoruz:

“İsmet İnönünün çekilmesi, Celâl Bayar kabinesi

“Anadolu ajansının dünkü tebliği, İsmet İnönünün Başvekillikten istifa ettiğini, Reisicumhur Atatürkün hükûmet teşkilini İktisad Vekili B. Celâl Bayara havale buyurduklarını bildirdi. B. Celâl Bayar, yeni kabine arkadaşlarının listesini Reisicumhura arzetmiş, tasvib olunmuştur.

“Şimdiki halde, yeni hükûmette bir değişiklik yok gibidir. Başvekil İsmet İnönünden başka Sıhhiye Vekili Dr. Refik Saydam da çekilmiş, yerine Aydın mebusu Dr. Hulûsi Alataş tayin olunmuştur. Boş kalan İktisad Vekâletini de B. Şakir Kesebir deruhte etmiştir.

“İnönü, tamâmen şahsî ve ferdî bir sebeble istîfâ etmiştir”

“İsmet İnönünün çekilmesinde –bazı ecnebî mahafilin görmeğe kolayca temayül ettikleri- siyasî bir sebep olmadığı, yeni hükûmetin teşekkül tarzı ile de sabit oluyor. İsmet İnönü hükûmeti, hemen hemen hiç değişiksiz yerinde kalmıştır. Kendisi, dinlenmek ihtiyacı gibi, tamamen şahsî ve ferdî bir sebeple mevkiinden çekilmiş bulunuyor.

“İnönü'nün perestiş ettiği Başkumandan”

“İsmet İnönü on iki senedir Başvekildir. Millî mücadelede, perestiş ettiği, sonsuz bir inan ve mutavaatla bağlı olduğu Başkumandanın emri altında nasıl şevkli bir fedakârlıkla çalıştı ise, Mustafa Kemalin kurduğu yeni devlette, gene onun emri altında öyle azimle, cehidle, faziletle çalıştı.

“İnönü'nün en değerli mezîyeti ve muvaffakıyetinin sırrı: Asırların milletlere nâdir nasîb ettiği Büyük Şef'in emirlerine harfiyen riâyet”

“Asker ve kumandan İsmet İnönündeki bu müstakbel devlet adamı kabiliyetini en evvel Büyük Şef sezdi ve onu, cepheden alarak, birdenbire müşkil Lausanne imtihanına gönderdi. O beynelmilel tarihî muvaffakıyetten sonra, günler ve seneler geçtikçe, saçları devlet uğrunda ağaran büyük çapta bir devlet adamının mütemadî tekâmül ve inkişafına şahid olduk. İsmet İnönünün en büyük mazhariyeti ve en değerli meziyeti, Atatürk mektebinin takdir edilmiş, inanılmış, sevgili şakirdi olması, asırların milletlere nadir nasib ettiği büyük bir Şefin idealist ve fiiliyatçı ilham kaynağından bol bol istifade etmeyi bilmesidir. Muvaffakıyetinin sırrı da Onun çizdiği yollardan, Onun gösterdiği hedeflere varmak için emir ve direktiflerinden asla ayrılmamasıdır. İsmet İnönü, bunun için, on iki yılda büyük hizmetler gördü, muazzam eserler başardı.