Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 130

“Anıtkabir Komutanlığı'nın Kitabı”ndaki bilgilerin sıhhati

Bu sayfadaki tahnît ameliyesiyle alâkalı bilgilerin sıhhatine kānî olabiliyoruz, çünki bunlar, 15 senedir Etnoğrafya Müzesi'nde bekleyen tâbutun 9 Kasım 1953 günü bir Komite nezâretinde açılıp cesedin defne hazırlanması çalışmasında vazîfe alan Marazî Teşrîh (“Pathologie”) Profesörü Dr. Kâmile Mutlu ile Marazî Teşrîh Doçenti (bir sene sonra Prof.) Dr. Cahit Özen'in şahâdetleriyle têyîd oluyor.

Kitap öylesine “biz ne dersek doğru odur; başka delîl gerekmez” mantığıyle hazırlanmıştır ki kitaba tabîblerin “Tahnît Raporu”nun (imzâların bulunduğu) aslının bir fotokopisi konulmamıştır da daktilo edilmiş bir kopyasına (aslıymış havasında) yer verilmiştir. Tunç Boran'ın Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Arşivi'nde yaptığı araştırmadan, bu raporun (aslının veyâ daktilo edilmiş kopyasının), Başvekâletin 8 Ekim 1953 târih ve 3057 sayılı yazısının eki olduğunu anlıyoruz. (Tunç Boran, “Atatürk'ün Cenaze Töreni: Yas ve Metanet”, A.Ü. Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, sayı: 47, Bahar 2011, ss. 487-520, bu bilgi s. 490'da)

Rapor, o devrin Sıhhiye ve İctimâî Muâvenet Vekîli (Aydın Meb'ûsu) Dr. Hulûsi Alataş ve Sıhhiye Müsteşârı Dr. Asım İsmail Arar ile berâber bütün müdâvî ve müşâvir tabîbler tarafından imzâlanmıştır.

Hâl böyleyken, Anıtkabir Komutanlığı'nın mezkûr kitabında, Sıhhiye Vekîlinin ismi sehven “Dr. M. Altuntaş” olarak yazılmış ve bir imzâ sâhibinin de kim olduğunun tesbît edilemediği belirtilmiştir. Hâlbuki müdâvî ve müşâvir tabîbler listesindeki dîğer isimler tesbît edildikten sonra geriye kalan ismin müdâvî tabîb Prof. Dr. Nihad Reşad Belger olduğu âşikârdır.

Bu imzâlardan anlaşılıyor ki tahnît Gülhâne Marazî Teşrîh Profesörü Dr. M. Lütfi Aksu tarafından yapılırken bütün bu tabîbler de ameliyeye iştirâk etmişlerdir.

 

Anıtkabir Komutanlığı'nın 2013'te bastırdığı Sonsuzluğa Yolculuk; Dolmabahçe'den Anıtkabir'e isimli kitabın bizi en fazla alâkadâr eden sayfası: “Atatürk'ün El ve Yüz Mulajı (Maskı) ve Tahnit İşlemi”… Bizde resmî kanaldan neşredilen bütün kitaplar, tahrîfkâr Kemalist Propagandanın âletidirler; çünki Kemalizm, resmî ideolojidir…
*** 
 
 

 

 

Bozuk cümleli, bozuk imlâlı “Tahnît raporu”

Raporun aslını göremediğimiz için, ondaki ilk cümlede dikkatimizi çeken ifâde kusûru, raporun aslında da mevcûd mudur, yoksa daktilo edilirken mi bu hatâ yapılmıştır, bunu tâyîn edemiyoruz. Raporun kopyasında, tahnît için kullanılan mahlûlün bir maddesi de yanlış kaydedilmiştir: “Acide peheque”… Fransızca olan bu tâbirin doğrusu “acide phénique” (veyâ “phénol”)'dür.

Kitaba dercedilmiş bulunan kopya rapor, (bir-iki imlâ tashîhiyle) aşağıdaki gibidir:

“Tahnit Raporu

“Türkiye Reisicumhur Umumî Kâtipliği                                 11 İkinci Teşrin 1938

“Aşağıda isimleri bulunan tabipler, Atatürk'ün defin merasimi yapılıncaya kadar naaşın muhafazası için aşağıda yazılı mahlûl ile usûlü dairesinde Gülhane Teşrih-i Marazî Profesörü Dr. M. Lütfi Aksu tarafından tahnit yapılmasına karar verilmiş ve bu tahnit derakap yapılmıştır.

“Mahlûl: 200 gr. formaline, 1 gr. sublime, 200 gr. tuz, 10 gram acide phénique, 1000 gr. su.

“[İmzâlar:] Dr. M. Altuntaş [Dr. H. Alataş], Dr. Asım Arar, Dr. Kâmil Berk, Dr. Abrevaya, Dr. E. [H.] Diker, Dr. Neşet Ömer İrdelp, Dr. Âkil Muhtar Özden, Dr. Süreyya Serter, Dr. Mim Kemal Öke, Dr. (İmza okunamadı) [Dr. Nihad Reşad Belger].”

 

“Anıtkabir Komutanlığı'nın Kitabı”na “Tahnît Raporu”nun aslı değil de, daktilo edilmiş bir sûreti konulmuştur… Bu nüshada da hem cümle, hem imlâ hatâsı vardır ve bir imzâ noksândır…
*** 
 

 

 

 

Yaltkaya, İlâhiyât Fakültesi Hocası mıydı?

Yukarıda “Anıtkabir Komutanlığı'nın Kitabı”ndan aynen iktibâs ettiğimiz “Atatürk'ün El ve Yüz Mulajı (Maskı) ve Tahnit İşlemi” başlıklı metnin ilk cümlesindeki iddiâya gelince, bunun ciddiyetsizliği şuradan bellidir ki Yaltkaya'dan bahsederken “zamanın İstanbul Üniversitesi ilâhiyat fakültesi öğretim üyelerinden olan Ord. Prof. Dr. Şerafettin Yaltkaya” denmiştir.

Hâlbuki Kemalist İslâm aleyhdârı siyâsetin bir îcâbı olarak 1933'te İlâhiyat Fakültesi kapatılmış, yerini talebesiz, varlığı ile yokluğu bir, 1941'de tamâmen kapanacak olan İslâm Tedkîkleri Enstitüsü almış ve Yaltkaya da bu göstermelik Enstitü'nün Müdürü yapılmıştı…

Başka bâzı kaynaklar da, cenâze namazı vesîlesiyle, Yaltkaya'dan “Diyânet İşleri Reîsi” diye bahsediyorlar ki bu da doğru değildir; zîrâ onun Reîsliği, 1942'den ölüm târihi olan 1947'ye kadardır…