Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 153

Org. Fahrettin Altay (resmin en solunda), Eskişehir'de, “Büyük Şef”le berâber Tayyâre Alayını teftîş ederken… “Büyük Şef”in hemen arkasındaki sivil, Hasan Rıza Soyak'tır…
Fahrettin Altay, ömrü boyunca “Büyük Şef”ine sadâkatle hizmet etmiş, onun materyalist dünyâ görüşüne ve işret âlemlerine yakından vâkıf olmuş, Hâtırât'ında bunların bâzılarından bahsetmekten çekinmemiştir. “Ebedî Şef”inin “Öztürkçe İbâdet Vâsıtasıyle Dîn İnkılâbı” projesini de harâretle desteklemişti. 19 Kasım 1938'de, Dolmabahçe Sarayı'nın Muâyede Salonu'nda, protokol dışı ve uydurma “cenâze namazı” mizanseni onun eseridir…
***

 

 

 

 

 

Fahrettin Altay'ın, göstermelik “cenâze namazı” hakkındaki farklı ifâdeleri   

Orgeneral Fahrettin Altay (İşkodra, 1880 – İstanbul, 25.10.1974), “cenâze namazı”yle alâkalı hâtıralarını iki def'a, yer yer farklılıklar arzeden ifâdelerle nakletmiştir.

İlk beyânı, Mason gazeteci Tahsin Öztin'in 10 Kasım 1967 târihli Hürriyet gazetesinde (ss. 1 v.d.) intişâr eden röportajında (“Atatürk'ün Silâh ve İdeal Arkadaşı Orgeneral Fahrettin Altay Anlatıyor; Hükûmet Çekiniyor, Başvekil Karar Veremiyordu; ‘Cenaze Namazının Saray'da Kılınmasını Ben Temin Etmiştim'”) yer alıyor.

İkinci beyânı, bu mülâkattan üç sene sonra, ilk baskısı (dâmâdı Avni İnsel'in) İnsel Kitabevi tarafından yapılan hâtırât kitabındadır. Biz, bu metni, kitabın elimizdeki 2. baskısından iktibâs ediyoruz: 10 Yıl Savaş ve Sonrası, Eylem Yl., Ankara, 2008, ss. 497-499.

Altay, Öztin'e verdiği mülâkatta, irticâlen konuştuğu için, “cenâze namazı”yle alâkalı bâzı hayâtî husûsları âdetâ ağzından kaçırmış, kitap hâline getirdiği Hâtırât'ında ise bu husûsları es geçmiştir. Bu sebeble, her iki şahâdetini, yine bir mukayeseli cetvelde yan yana takdîm ediyor ve bu gibi hayâtî husûsların altını çiziyoruz.

 

 

Resmin sağında, “Ebedî Şef”in Cenâze Merâsimi Kumandanı Orgeneral Fahrettin Altay, Korgeneral Ömer Halis Bıyıktay (gözlüklü) ile konuşurken… “Büyük Şef”i için uydurma bir cenâze namazı kılınması fikri ona âiddi…
*** 
 

 

 

 

Celâl Bayar'ın tahrîfât ve gafı

Gazeteci Mehmet Barlas, 1976'da, aynı mes'eleyi Celâl Bayar'a sorunca, o, Altay'ınkinden bir hayli farklı beyânda bulunarak, hem hâdiseyi tahrîf ediyor, hem de –yaptığı dînî îzâhatta- pot kırıyor:

"Benim babadan kalma hocalığım da var ya... Cenaze namazının camide kılınmaması halinde istifa edeceğini söyleyen Altay'a, bunun farz değil farz-ı kifaye olduğunu anlattım.
Cenaze kaldırılmadan önce namazın kılınmasının şeriata aykırı olmadığını, yani dinî hükümlere aykırılık bulunmadığını izah ettim. Böylece Dolmabahçe Sarayı'nda Vakıflar Müdürü (Şerafettin Efendi) tarafından Atatürk'ün cenaze namazı kıldırıldı." (“Celal Bayar'ın Anıları”, Günaydın, 9 Nisan 1976; Mehmet Barlas'ın 10 Kasım 2013 târihli Sabah'taki başmakalesinden naklen)