Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 183

Kemalist Propaganda Lord Kinross'un Atatürk kitabını nîçin tahrîf etti?

Araştırmamızda cevâb aradığımız ilk soru bu… Mâmâfih, bu kitabın Türkiye'deki mâcerâsının başka merâklı tarafları da mevcûd…

Lord Kinross'un Atatürk; Bir Milletin Yeniden Doğuşu isimli eseri 2012 senesinde 24. baskısını yapmıştı. 1966'dan 2012'ye 24 baskı… Hiç şüphesiz, “Tek Adam” hakkındaki tercümeler arasında bu kitap kadar Türk okurlarının alâkasına mazhar olmuş bir ikincisi gösterilemez!

Lord Kinross'un  bu hacimli kitabının İngilizce  aslı 1964'te piyasaya çıkmış ve hemen 1966'da da, Sander Kitabevi,  onu Türk okurlarıyla buluşturmuştu. O günden beri memleketimizde bu kitaba duyulan alâkanın hiç azalmadığı, durmadan yapılan yeni baskılarından bellidir.

Lord Kinross

İşbu araştırmamızda, daha evvel Kinross'dan bahsetmiştik. Şu kadarını tekrâr hatırlatmış olalım:

Patrick Balfour veyâ asîlzâde ismiyle Lord Kinross  (1904-1976), birkaçı Türkiye'yle alâkalı birçok eserin müellifi olmakla berâber, kendi memleketinde de daha ziyâde Atatürk kitabıyle tanınan bir İngiliz (İskoç) gazeteci ve târihçisidir.

Wikipedia Ansiklopedisi'ne göre homoseksüel bir cinsî sapıktır (http://en.wikipedia.org/wiki/Patrick_Balfour,_3rd_Baron_Kinross; 28.5.2015); şahsıyetinin bu cephesinin eserlerinin mevzû ve muhtevâlarındaki izleri ayrıca araştırılabilir…

Eser, bilhassa istinâd ettiği şahâdetler bakımından mühim bir kaynaktır 

Bizim bahis mevzûu ettiğimiz eseri, kullandığı bilgilerin tek tek kaynağını göstermemek ve objektif üslûbla kaleme alınmamak gibi sebeblerle “akademik” (daha doğrusu ilmî) mâhiyette bir eser değildir.

Bununla berâber, geniş bir araştırmaya, umûmiyetle sağlam kaynaklara müstenid ve ağırbaşlı bir gazeteci üslûbuyla kaleme alınmış bir eser olmak hasebiyle, Kemalizm hakkındaki tedkiklerde gözden ırak tutulamıyacak derecede kıymeti hâizdir. Eser, “İngiliz dostu” olmakla iftihâr eden bir lider ve onun –perestişe varan- katı Avrupacılıktan ibâret ideolojisi hakkında olmak îtibâriyle ve bekleneceği üzere Kemalizme tamâmen mültefittir. Kemalizmin aleyhinde unsurlar olarak yorumlanabilecek (Totaliter Rejim siyâseti, Trabzon Meb'ûsu Ali Şükrü Bey'in nâmertçe katli, İstiklâl Mahkemesi zulmü, İş Bankası'nın kuruluş rezâleti gibi) icrâatlar ve bâzı ahlâksızlıklar dahi muntazaman têvîl edilerek okura sunuluyor…

Eserin bilgi cihetinden delîl kıymeti, onun kitâbî araştırmalar kadar canlı şâhidlerden toplanan şifâhî bilgilere de istinâd etmesindan ve şâhidlerin de Kemalist Devlet ricâlinin ve müelliflerin ilk sırasında yer alanlardan meydana gelmesinden kaynaklanıyor. Bütün bir Kemalist kadronun ona kitabın têlîfinde yardımcı olduğu ve Devlet imkânlarının da bu uğurda seferber edildiği dikkati çekiyor. Meselâ Cemal Gürsel, İsmet İnönü, Rauf Orbay, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Tevfik Rüştü Aras, Kâzım Özalp, Fuat Bulca, Kılıç Ali, Hasan Rıza Soyak, Falih Rıfkı Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Hasan Âli Yücel, Tevfik Bıyıklıoğlu, Enver Ziya Karal, Behçet Kemal Çağlar, Şevket Süreyya Aydemir, Uluğ İğdemir, ilh…  gibi şahsıyetler onun şifâhî bilgi mêhazları arasında yer alıyor.

 

İngiliz (İskoç) gazeteci ve târihçisi Lord Kinross'un İngilizce ilk baskısı 1964'te yapılan  kitabının kapağı…

 

*** 

 

 

“Sapına kadar Kemalist olan” Mina Urgan'ın esere katkısı

“Sapına kadar Kemalist olduğunu” îlân eden (Anılar, s. 158) Prof. Dr. Mîna Urgan (1915-2000), bu kitabın yazılışı hakkında şu şâyân-ı dikkat bilgiyi veriyor:

“1960'ta Atatürk kitabını yazmaya başlayan Lord Kinross'a yardımcı olmuştum. Kinross, bir yandan Mustafa Kemal üstüne yazılan her kitabı, her belgeyi okurdu. (Daha doğrusu, bir tek kelime Türkçe bilmediğinden, Türkçe yazılanları, sözlü olarak ben İngilizceye çevirirdim, o da not tutardı.) Bir yandan da, Mustafa Kemal'i tanıyanlarla görüşmeler yapardı.” (Mîna Urgan, Bir Dinozorun Anıları, İstanbul: Yapı Kredi Yl., 1998, s. 165)

“M. Kemâl, İngilizlerin hizmetine girmek istemiş, fakat reddedilmişti”

Eserin bir dîğer husûsiyeti de, bir Türk müellifinin –en azından yakın zamanlara kadar- yazmağa cesâret edemiyeceği bâzı husûsları da muhtevî olması… Bunlar her ne kadar Türk okurunda infiâl hissi doğurmıyacak bir üslûbla takdîm edilmiş olsa dahi… Meselâ M. Kemal, Vahîdüddîn Hân kendisini Anadolu'ya göndermeden evvel, İngilizlerin hizmetine girmek istemiş… Lord Kinross, bunu İngiliz gazetecisi G. Ward Price'tan naklen anlatıyor:

“Acaba, İtilâf Devletlerinden, hele Türkiye'den toprak isteğinde bulunmamış olan İngilizlerden bir mevki koparamaz mıydı? […] [Kemal, İngiliz Genelkurmayı ile arasında aracılık yapan Price'a fikrini şu sûretle îzâh ediyor:] Halk belki bir İngiliz yönetimini daha az güçlükle hazmedebilirdi. ‘Eğer İngilizler Anadolu'da sorumluluğu üzerlerine almak niyetinde iseler tecrübeli valilere ihtiyaçları olacaktır… Bu sıfatla yardımı arzedebileceğim bir makamla temasa geçmek isterdim.' Ward Price, gizli servisteki albaya bu konuşmayı anlattı. Albay, bunun üzerinde durmayarak, ‘Yakında iş isteyen daha bir sürü Türk generali çıkacak', dedi. İtalyanlar ise, girişime kendileri geçerek Mustafa Kemal'e doğrudan doğruya öneride bulundular. […] İtalyan Yüksek Komiseri Kont Sforza, ona, bütün girişeceği işlerde İtalya'nın desteğine güvenebileceğini açıkça belirtti…” (Necdet Sander tercümesinin 1981 baskısı, ss. 231-232)