Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 203

“12 Eylül Kemalist Harekâtıyla senin çizdiğin yolda ilerliyoruz”

“Atatürk'ü Anarken […]

“Gerçek şu ki; Atatürk, yalnız Türkiye ve Türkler için değil, istiklâllerine Birinci Dünya Savaşından sonra kavuşmuş ülkeler için de bir önderdir. Bu bakımdan onun gerçek değeri, akıllara durgunluk verecek kadar muhteşem ve azametlidir.

“Akılcılığı ve ileriye dönük inkılâpçılığı, ‘Kemalizm'in şaşmaz prensiplerinden, söz, konuşma ve nutukları ise her Türk vatandaşını iyiye, güzele ve mutlu günlere doğru götüren yolun başlangıç noktasıdır. […]

“Evet, ekilen tohumlar, bilhassa bu son günlerde, ezelî Başkomutan Mustafa Kemal'in kurduğu Türk ordusu içinde boy verip feyizli bir sonuç olan ‘12 Eylül 1980 Kemalist Harekâtına' ulaştırdı. […]

“Ulu Önder Atatürk! Aklı başında olan herkes gibi bizler de seni her an hatırlıyor ve samimi olarak senin çizdiğin yolda ilerlemeğe çalışıyoruz. Bu bakımdan ‘Müsterih ol aziz Atatürk'…” (Şalom, 5 Kasım 1980, s. 1)

“Türkiye, Ata'mızın çizdiği yoldan asla ayrılmayacaktır”

“ ‘Büyük Atatürk'ün en büyük eseri, ‘cumhuriyet'tir. Şu var ki, ondan sonra en büyük eseri, Türkiye'de ‘laiklik' ilkesini yerleştirmiş olmasıdır. […]

“Yüzyıllardır Türk – İslâm toplumu ile iç içe yaşamış olan Türkiye'deki dinî azınlıkların her şeyden önce Büyük Atatürk'e ve onun koyduğu ilkeleri devam ettirmeye çalışan ‘laik cumhuriyetin bekçilerine' karşı olan inançları tamdır. […]

“Evet… Türkiye Cumhuriyeti ‘laik' bir ülkedir ve ‘Ata'mızın çizdiği yoldan da asla ayrılmayacaktır.” (Nesim Benbanaste, “Dinî Azınlıklara Eşit Haklar ve Anayasa”, Milliyet, 16 Ekim 1982, s. 2)

“Mütehakkim Zümre”nin hikmet-i vücûdu…
***  
 

 

 

Benbanaste, “500. Yıl Kutlamaları”na önayak olmuştu

Hahambaşılık'taki vazîfesine ilâveten, bilhassa dîğer Yahûdi vakıflarındaki idâreciliği, Şalom gazetesindeki başmakaleleri, Örneklerle Türk Musevi Basınının Tarihi isimli kitabı (1988) ve “500. Yıl Kutlamaları”na önayak olmasıyle tanınan Nesim Benbanaste (İstanbul, 1939 – a.y., 6 Temmuz 1992), Beyoğlu Özel Musevî Lisesi'nin İnternet sitesinde, “önde gelen Türk Yahudi yazar ve entelektüellerinden” biri olarak tanıtılıyor:

“Önde gelen Türk Yahudi yazar ve entelektüellerinden Nesim Benbanaste İstanbul'da 1939 yılında dünyaya geldi.

“Beyoğlu Musevi Lisesinde lise eğitimini tamamladıktan sonra,  İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Askerliğini Diyarbakır'da öğretmen yedek subay olarak yaptı. Daha sonra bir öğretmen ve yönetici olarak çeşitli özel okullarda çalıştı. Ortaköy'de Musevi okulunda müdürlük yaptı. Türkiye'nin en eski yayın birliği, Türk Basın Birliği'nin de mensubu idi.

“[…] Sabahtan akşama kadar tüm zamanını Musevi vakıflarına ayırmıştı. Bu vakıflarda çeşitli görevler üstlenirken, özellikle Musevi öğrencilere yardım çalışmalarına büyük önem veriyor, Türk Musevilerinin unutulmaz öğretmeni Rabi Nisim Behar'ın sağ kolu olarak biliniyordu. […]

“Türk Musevi Basınının tarihçesi hakkında yazdığı kitap bugün de konunun araştırmacıları tarafından kaynak olarak kullanılmaktadır.

“Benbanaste'nin onuncu ölüm yıldönümü için bağımsız bilim adamları, araştırmacı yazarlar ve kendisini yakından tanıyanlar tarafından yazılan “500. Yıl Kutlamalarının Onuncu yılında Nesim Benbanaste”  isimli kitapta, hem onun bu kutlamaların yapılması fikrini ortaya atan ilk kişi olduğu kanıtlanmış, hem de hakkını yemeye çalışanlar okura tanıtılmıştır.

“Kardeşi Daniel Benbanaste kitabın sunuşunda: ‘500. yıl kutlamalarının yapılması gerektiğini on yıl öncesinden öneren Nesim Benbanaste'nin bu düşüncesi dikkate alınmış ise de 400. Yıl kutlamalarını ortaya atan gazeteci yazar Aaron de Yosef  Hazan gibi tarihe geçmesi engellenmeye çalışılmıştır' demektedir.

“Ölümünün 14. yılında Or-Ahayim Hastanesi'nde yapılan anma duasındaki konuşmasında Moşe Grosman'ın  ‘Yazarın  Şalom gazetesinin 28 Temmuz 1982 tarihli nüshasında yer verilen ‘Kim Ölür-Kim Kalır Bilinmez ama Kutlanmağa Değer' başlıklı yazısı bu günlere varmamızın nedeni olmuştu'  sözleri bu kutlamaya verilen önemin altını çizmiştir. Yazar aynı zamanda söz konusu kutlamaları düzenleyen komitenin üyesi idi.

“Nesim Benbanaste talihsiz bir tesadüfle kutlanmasına ön ayak olduğu Yahudilerin Osmanlı Devletine sığınmasının 500. Yılı olan 1992'de vefat ederek Kuzguncuk Nakkaştepe Mezarlığına defnedildi.” (http://beyogluoml.blogspot.com/2013/07/nesim-benbanaste.html; 24.2.2019)

Aynı sitede, arkadaşı Robert Sezer de, onun “500. Yıl” kutlamalarındaki öncü rolüne dikkati çekiyor:

“Şalom gazetesinde yazdığı haftalık yazılarının birinde, önümüzde daha birkaç yıl olmasına rağmen, Yahudilerin, İspanya'dan Osmanlı Topraklarına gelişlerinin 500. yıl dönümünü kutlama fikrini ortaya attı. Küçük bir Cemaat gazetesinin sütunlarında tohumu atılan bu fikir öylesine tuttu ki, Cemaati aştı, Türkiye'nin yurt dışında tanıtımına kadar giden çok ciddi ve geniş kapsamlı bir proje haline geldi. Biliyorsunuz, 500. Yıl Vakfı kuruldu. Jak Kamhi ve Naim Güleryüz'ün sonsuz çabalarıyla olay uluslararası bir kimlik ve boyut kazandı. Nesim, bu fikri ortaya ilk atmanın onur, gurur ve zevkini yaşadı.”