Mustafa Kemâl’in hastalığı, ölümü, cenâzesi 43

Kemalist “Dîn İnkılâbı”nın bir militanı: Baltacıoğlu

Kemalist Totaliter Rejimin kendi dogmalarından başka hiçbir fikre hayât hakkı tanımadığı bir devirde, 1934 senesinde, mânîdâr bir isimle (şüphesiz, Kemalizme uygun yeni insan tipi mânâsını kasdederek) têsîs ettiği Yeni Adam mecmûasını (başlık altı, evvelâ “Haftalık Fikir Gazetesi”, 1950'ye doğru “Ülkümüz Demokrasi ve Cumhuriyet için çalışmaktır”) 1978'e kadar muntazaman neşreden Prof. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu (1886-1978), “Taptığı Adam”ın teveccühüyle, evvelâ Edebiyât Fakültesi Reîsliğine (Dekanlığına), arkasından Maârif Vekâleti Müsteşârlığına ve 1924'te Dârülfünûn Emînliğine (Rektörlüğüne) getirilmiş ve üç sene bu makam uhdesinde kalmıştı.

Sâbık Rektör Hazretleri, Haziran 1928'de, yine “Taptığı Adam”ın tâlimâtıyle ve İlâhiyât Fakültesi Müderrisler Meclisi'nde görüşülmek üzere “Dînî Islâhâtın Esâslarına Dâir Lâyiha” serlevhası altında, Müslümanlığı Kemalizmle mezcedip onun payandası hâline getirmeyi ve câmileri havraya benzetmeyi istihdâf eden bir pogram hazırlamış, lâkin böyle bir proje için şartlar henüz olgunlaşmadığından, projesi o zamân kuvveden fiile çıkamamıştı. Yine de emekler boşa gitmiyecek, zamânla bu istikamette büyük mesâfe kat'edilecek, Türkiye'deki Müslümanlık, husûsen 12 Eylûl Darbesini tâkîben, geniş mikyâsda Kemalistleştirilmeye muvaffak olunacaktır.

1_22 

Prof. İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu, iki genç dostu (Yalçın Orkun ve Haldun Özen) arasında…

***  

 

 

Değişmiyen emel: “Öztürkçe İbâdetle, Öztürkçe Kur'ân'la Dînde Reform”, yâni Dîni tebdîl ve tağyîr

Serbest Cumhuriyet Fırkası mâcerâsıyle bir parça gözden düşen Baltacıoğlu, “Millî Şef” devrinde, iki devre (VII. Devre: 1943-1946, Afyonkarahisar ve VIII. Devre: 1946-1950, Kırşehir) Millet Vekîlliğiyle taltîf edildi.

Siyâsî hayâtın cilveleri ne olursa olsun, o, hayâtı boyunca, “Ata”sının gösterdiği hedeften şaşmadı. “Öztürkçe İbâdetle, Öztürkçe Kur'ân'la Dînde Reform”, yâni Dîni tebdîl ve tağyîr, dîğer (ve daha doğru) tâbirle Kemalist “Dîn İnkılâbı”, her dâim, gönlünde yatan arslan oldu. Bu emelle, 15 Mart 1956'da, Din Yolu isminde haftalık bir mecmûa çıkardı. (50 bin nüsha gibi yüksek bir tirajla çıkan mecmûayı, 3 Mayıs 1956 târihli 7. sayısından sonra Ragıp Akyavaş'a devretti.) Din Yolu'nda başlayan hamlesine devâm ederek, 1957'de, “Kur'ân” ismiyle gûyâ bir Meâl bastırdı. (Mezkûr mecmûada, Yâsîn Sûresinin tercümesini, ayrıca, Kur'ân'ın “Öztürkçe”ye tercüme edilmesi “zarûretine” dâir makaleler neşretmişti.) Hep aynı mâhûd proje îcâbı, bu tercüme, Kemalist Uydurma Dille kaleme alınmakla Kitâbullâh tahkîr edildiği gibi, ayrıca mânâ îtibâriyle de bir hayli kusûrlu idi. (Metnin o müstekreh uydurma dili, daha baştan, mânâyı da, edâyı da berbâd etmişti; o derecede ki tercüme üzerinde ayrıca bir mânâ tahlîline girişmeye lüzûm kalmıyordu.)  Kitâbullâh, 1942 ilâ 1957 senelerinde Dil Kurumu Terim Kolu Başkanı da olan bu Uydurma Dilcinin elinde, âdetâ bir istismâr mevzûu ve riyâkârca “Öztürkçe” tesmiye olunan Kemalist Uydurma Dili yayma vâsıtası hâline gelmişti. Açtığı çığır, Düzenin işleyişine gayet muvâfık olduğu ve bu azîm dalâletle mücâdele eden şuûrlu bir topluluk da mevcûd bulunmadığı için, çok tutulacak, evvelâ (bildiğimiz kadarıyle) Besim Atalay gibi bir eşedd-i fanatik Kemalist onu tâkîb edecek, bilâhare o çığır umûmî yol hâline gelecek ve nihâyet, günümüzde, -Diyânet dâhil- o yola tenezzül etmemiş şahsıyetli bir Meâl sâhibi bulunamıyacaktır…

Müslümanlıkla alâkası olmıyan bir Kemalperestin böyle bir kitap hazırlamaktaki sûiniyeti, piyasaya sürdüğü kitabın ismiyle dahi âşikârdır: “Meâl” değil de, “Kur'ân”, yâni bir nazîre, yâni aslının yerini tutmak iddiâsında bir tercüme… Üstelik, dili kadar uyduruk bir tercüme! Nitekim Mustafa Kemâl'in, 1932'de, aslının yerine geçirmek üzere câmilerde cebren tilâvet ettirdiği (Miralay Cemil Said Dikel eseri) bozuk tercümenin ismi de, “Türkçe Kur'ân-ı Kerîm” idi…

 Kemalist Rejimin gözde “ilim”, fikir, san'at ve siyâset adamı…

***   

 2_15

“Kara kaplı kitabın bekçisi softa! Em, şiş, patla! Yalnız ulu Atatürk'e köpek gibi uluma!”

İbretle üzerinde düşünülecek bir mes'ele de, Müslümanlara dînlerini öğretmeye kalkan bu şahsın, “Softa” yaftası altında, aynı topluluğa, Kemalizmin bütün taassub ve hışmıyle, en büyük hakaretleri savurarak taarruz etmesidir:

“Softa başkaldırmış, ortalığa saldırıyor! Softa Türk inkılâbına saldırıyor, softa Kemalistlere saldırıyor, softa Mustafa Kemal'e saldırıyor!

Softa laiklere dinsiz diyor, Kemalistlere komünist diyor, Atatürk'e bozguncu diyor!

Dini, imanı, Müslümanlığı, ticaret metası imiş gibi kullanan, kendi çalışmayıp asalaklar gibi başkalarının sırtından geçinen, kendinden olmayan herkese ‘dinsiz, gâvur, komünist' diyen din düşmanı, iman avcısı, Müslümanlık vurguncusu, komünist yardakçısı softa!

Padişahların dalkavuğu, halifelerin kölesi, medreselerin gediklisi, kara kaplı kitabın bekçisi, yosun kafalı, baykuş suratlı, şom ağızlı softa!

Kuvvet görünce sinen, meydan bulunca başkaldıran, inkılâp çağlarının yaltak köpeği, bunalma çağlarının bozguncuları ardından giden, leş yiyen softa!

[…]

Softa! Sen aşağılık bir ruh değilsin, hem de aşağılık bir soysun! Bilmez olduğun zaman da bilir olduğun zaman da softasın, dinli olduğun zaman da softasın, dinsiz olduğun zaman da softasın!

Ey gerilik ve kulluk tarihinin tek başına kahramanı olan yobaz! Ey bilgisizliğin, görgüsüzlüğün, cansızlığın ve ölülüğün en büyük timsali! Ey yobaz oğlu yobaz!

Başkalarının sırtından geçinmek için yaratıldın. Başkalarının derisine yapış ve derisini em! 

Softa em, şiş, patla! Yalnız ulu Atatürk'e, Türk ulusunun kutsallaşmış hatıralarına dil uzatma, inkılâp tarihine köpek gibi uluma!

Dinlilerin arıklığı, dinsizlerin açıklığı vardır. Sende ne bu arıklık ne de bu açıklık yoktur. Sende yalnız ikiyüzlülük, sinsilik vardır. 

Ey halk düşmanı, hürlük düşmanı softa! Hâlâ yüzün kızarmadıysa, al başını git Anıtkabr'in taşlarına çarpa çarpa parçala!” (Baltacıoğlu, “Softa Başkaldırmış”, Yeni Adam, 25 Ocak 1951, sayı: 686; Prof. Dr. M. Tahir Hatiboğlu, “Baltacıoğlu ve Softalar”, Cumhuriyet, 5 Kasım 1998, s. 2;

http://www.kamugundemi.com/haber-49961-softa-baskaldirmis-ismail-hakki-baltacioglu.html; 27.4.2015)