Mustafa Kemâl'in havradaki resmî cenâze âyini (49)
Mitrani, nutkunu Türkce olarak îrâd etmiş, mecmûaya bu nutkun hem Türkcesi, hem de aslından kısmen farklı Fransızca tercümesi dercedilmiştir.
Cenevre Sefarad Cemâat̃inin
yine Müteveffâ hakkında tertîb ettiği anma merâsimiyle al̃âkalı uzun haberden
(ss. 22-24) sonra, Hüseyin Cahid Yalçın’ın –yukarıda tam metnini naklettiğimiz-
“Yahûdi Mes’elesi” başlıklı makâlesinin tamâmına yakın bir kısmının İstanbul’da
münteşir Le Journal d’Orient
gazetesinde çıkan Fransızca tercümesi ik̆tibâs ediliyor (ss. 24-25).
Bu 9 sayfada, Mustafa Kemâl̃
ve İsmet İnönü’nün birer resmi ile Âyin esnâsında çekilmiş 4 tâne resim
bulunuyor. (Bunlardan bir tânesini araştırmamızın başında vermiştik;
dîğerlerini de aşağıda takdîm edeceğiz.)
Cihânşümûl̃ Sefarad Cemâat̃leri
İttihâdı nâşiriefk̃ârı Le Judaïsme
Séphardi’nin, 13 Ocak 1939’da, Pâris Berit Şalom Sefarad Havrası’nda
Mustafa Kemâl̃ için icrâ edilen Mûsevî cenâze âyinine tahsîs edilen Şubat 1939
târihli 68. sayısının kapağı…
***
Camhi, başmakâlesinde,
Türkiye târihinde hiçbir zaman Yahûdi aleyhdârlığına (“antisémitisme”) şâhid olunmamasını (bundan dolayı) Türklere pek çok
iltifât ederek îzâh ettikden sonra, bahsi Kemalist İnkĭl̃âblara getirerek
bunları harâretle övüyor:
“Başka hiçbir millete nasîb
olmıyan derecede kısa müddette ve az ziyânla büyük bir ink̆il̃âb başarmasını
bilen bu milletin bilgeliği için hayrânlığımızı ifâde etmek isteriz. Bu,
dikkat̃imizi çekmesi l̃âzım gelen bir vâkıadır. Atatürk ile sil̃âh ve fikir
arkadaşlarının ölümsüz eseri… İlh.” (p. 18)
Le Judaïsme Séphardi’nin Şubat 1939 târihli 68. sayısının –s. 17’yle başlıyan- ilk
sayfasında mecmûanın Neşriyat Müdürü ve Cihânşümûl̃ Sefarad Cemâat̃leri
İttihâdı Umûmî K̃âtibi Ovadia Camhi’nin Mustafa Kemâl̃ hakkında “Türkiye’ye
Tâzîm” başlıklı makâlesinin ilk kısmı ve Hüseyin Cahid Yalçın’ın - Kemalist
Rejimin “resmî noktainazarını ak̃settiren”- “Yahudi Meselesi” başlıklı
makâlesinin tercümesi: “Il n’exite aucune question juive en Turquie: Türkiye’de
hiçir Yahûdi mes’elesi yoktur”…
***
“Kemâl̃ Atatürk’ün Hâtırası
İçin Pek Duygulandırıcı Bir Âyin” başlığı altında verilen îzâhatta, Havranın
neredeyse tamâmını dolduracak kadar kalabalık (demek ki 800 kişiye yakın) bir
cemâat̃le büyük bir cenâze âyini yapıldığı, âyinin akışı ve pek duygulu ânları
kaydediliyor, âyine pek güzîde şahsıyetlerin, ezcümle Fransa Yahûdiliğinin
(Aşkenaz veyâ Sefarad) bütün temsîlcileriyle berâber resmî ricâl̃den ve
hâriciyecilerden bâzılarının da iştirâk̃ ettiğinden bahsediliyor, bunların
isimleri zikrediliyor:
“Sâat 15.30’da Mâbed hemen
hemen tamâmen dolmuştu. Cemâat̃in bütün dernekleri orada temsîl ediliyordu.
Sefarad Cemâat̃inin İdâre Hey’eti tam kadro hâlinde âyinde hâzırdı. Tribünde,
Mukaddes Dolaba (‘Tabernacle’) nâzır
şekilde, Cemâat̃in dînî ‘talith’lere bürünmüş bütün haham kadrosu oturuyordu.
Yarım dâirenin ilk sırasını ise, resmî ricâl̃ işgal ediyordu. […]
“Âyin, İlâhîci José Papo
tarafından terennüm edilen ‘Zadik Ata’ ağıdıyle başladı. Müteâk̆iben, C.
Séneca’nın idâre ettiği koro tarafından Mezâmir’den‘Adonay ma Adam’ ilâhîsi
icrâ edildi. Peşinden, Hahambaşı Ovadia mukaddes mumları yaktı ve pek yüksek
fikirler dile getiren bir nutuk îrâd etti. Sonra, Pâris Sefarad Cemâat̃i Umûmî
K̃âtibi Avukat Robert Mitrani, kürsüde onun yerini aldı, [Recâîzâde] Ekrem ve
Şinâsî’nin güzel dilinde belîğ bir hitâbede bulundu. Nutuklardan evvel ve sonra
José Papo ve Koro, ilâhîler okumaktaydılar. Hiç şüphesiz, âyin esnâsında en
fazla têsîr yapan ân, Sefarad Cemâat̃i Fahrî Reîsi Emmanuel Salem tarafından
açılan Mukaddes Dolab önünde, elinde Tevrat Tomarını tutan Hahambaşı Ovadia’nın
Fransa ve Türkiye’nin refâh ve saâdeti için yaptığı duâları, bütün cemâat̃in,
ayakta ve tam bir sessizlik [huşû] içinde dinlediğ ân oldu. Bu çok
duygulandırıcı âyin, İstik̆l̃âl̃ Marşı ve Marseyyez’in okunmasıyle nihâyete
erdi.” (p. 18)