VF kat sol
VF kat sağ


Mustafa Kemâl'in havradaki resmî cenâze âyini (9)

“Mâzîden gelen gerilikleri kaynağında boğdu; Milleti ictimâî terak̆k̆înin en ileri kademesine çıkardı”

“Atatürkün cumhuriyeti, mazinin milletin ayağına bir zincir gibi bağladığı gerilikleri kaynağında boğmuş, o, enerji hamleleri, içtimaî inkılâplarile bu milleti içtimaî terakkinin en ileri kademelerine çıkarmıştır.

“İnk̆il̃âbları korumak, Türk Milletinin ona karşı en büyük minnet borcudur”

“Onun bu millete bir miras olarak bıraktığı cumhuriyeti, inkılâbı, ileri umdeleri korumak, bu milletin ona karşı göstereceği en büyük minnet borcudur. Cumhuriyet, inkılâb, millî istiklâl, onun bu millete emanet ettiği bir vediadır. Bu emaneti hiç bir gün düşman ellere teslim etmeyeceğimizin en büyük şahidi, onun ölümü karşısında bütün bir milletin büründüğü yeis ve matemdir.

Cemâat̃in fermânı: Eseriyle berâber (ebediyen) yaşatılacaktır!

“Atatürk öldü. Fakat yarattığı eser, Cumhuriyet ve inkılâp yaşadığı müddetce, Türk milleti var oldukca, o Türk cumhuriyetinin ilk kurucusu, Türk milletinin kurtarıcısı olarak yaşayacaktır.” (“Görüşler - Türkiyenin Büyük Adamı”)

İki kızlarını da (Sevim ve Yıldız Sertel) bir Sabataî lisesinde (Şişli Terakki Lisesi’nde) okutan Sertel âilesinin Kemalizme derin merbûtiyetine dâir Yıldız Sertel’in bir hâtırası şudur:

“Mustafa Kemâl'in ‘Gençliğe Hitâbe'si defalarca okunurdu ve biz gerçekten de böyle bir ödevimiz olduğuna inanırdık. Bu duygu iliklerimize işletilmişti…” (“Ardımdaki Yıllar”, Tef. No 2, Milliyet, 3.6.1990, s. 11) (Hâmiş: Sertel’lerin Kemalist Totaliter Rejime destekleri ve onunla işbirlikleri hakkında daha fazla mâl̃ûmât, “Mustafa Kemâl’in Hastalığı, Ölümü, Cenâzesi” başlıklı vâsi araştırmamızın Yeni Söz’ün bilhassa 20-27 Temmuz 2019 târihli nüshalarında intişâr eden 299-306. tefrikalarındadır.)

Naci Sadullah’ın fikrince, “Mustafa Kemâl̃, ölümü yenmiye tenezzül etmemiş”!

Naci Sadullah’ın 6. sayfaya dercedilmiş makâlesinde, “ölüm” kelimesiyle küstahça tahkîr edilen Azrâil A.S.’dır:

“Ölümü o da yenemedi fakat ölüm bile onun huzuruna, tıpkı bir uşak gibi divan durarak girdi. Ve herkes emindir ki, son otuz yıllık dünya tarihinin hiçbir asil kavgasından sakınmıyan gazi Mustafa Kemal, ölüm kadar sefil bir düşmanla dögüşmeye tenezzül etmediği için öldü ve bu yüzdendir ki dolma bahçe sarayından kazandığı şerefsiz zaferin gururile değil, uğradığı ağır hakaretin hicabile çıkan ölüm; asırların kirini taşıyan hırpanî entarisile, kör ve paslı tırpanile aramızda, suratına bile tükürülmiyecek derecede biçare ve meczup bir dilenci yüzsüzliğile sürünecek! […]

“Ve eminiz ki Atatürk, Büyük Kemali, hayatın bu sonsuz kavgasından kendi iradesile terhis ederken, Kemalizmin ebedî paydarlığına güvenmenin, inanmanın huzurunu duymuştur.

“Ölüm, Kemalizme ebediyen mağl̃ûb olacaktır!”

“Ölümü o da yenemedi fakat Mustafa Kemalin yenmeye tenezzül etmediği ölüm, Kemalizme ebediyen mağlup olmuştur ve olacaktır. […]

“Hiçbir iktisadî furtuna, hiçbir içtimaî kasırga, veya hiçbir siyasî zelzele, bu mukaddes binadan tek taş düşürmeğe muktedir olamıyacaktır. Çünkü, buna gögüs germek için, icabında, kanını, ve etini harç yerine harcamaya azmetmiş tam on yedi milyon genç, dinç amele var.” (“Ölümü ‘O’ da Yenemedi!”)

 WhatsApp Image 2022-08-11 at 15.18.39.jpeg

(Akşam, 19.11.1938, s. 3)

Cemal Nadir’in karikatürü… Naci Sadullah’ın fikrince de, “Mustafa Kemâl̃, ölümü yenmiye tenezzül etmemiş”!

***