09 Eylül 2020

MUTLULUĞUN BEŞERİYET VE MADDE AÇISINDAN GÖRÜNEN KISMI

Kitaplığımda uzun süredir okunmayı bekleyen Gretchen Rubin in ‘'Mutluluk Projesi'' adlı kitabını okumak istedim. New York Magazine yazarı Gretchen Rubin'in yaşadığı bir epifaniden (Epifani: Bir dini bayramdır, Ortodokslukta Teofani olarak adlandırılır. İsa'nın doğumundan 12 gün sonra kutlanmasına atfen On ikinci gün bayramı olarak da anılır)  yola çıkarak yazdığı, hayli eğlenceli bir kitap Mutluluk Projesi.

Basıldığında rekor bir okuyucu kitlesine ulaştığı için dikkatimi çekmesine rağmen ancak uzun bir zaman sonra okumak nasip oldu.  

April Yayınevi'nden çıkan kitap, mutlu olmak için birçok nedeni olan, ancak yine de melankoli, güvensizlik, halsizlik ve suçluluk duygularından bir türlü sıyrılamayan Gretchen'in on iki aya yaydığı projesinin bir dökümü niteliğinde.

Kitabı okurken İbn-i Haldun'un, Mukkadime de mutluluğun toplumsal boyutunu incelemesiyle karşılaştırınca, aslında kitabın çok güzel olan akıcılığına rağmen bu yönüyle eksik kaldığını söyleyebilirim...

Örneğin İskandinav ülkeleri her zaman "Dünya'nın en mutlu insanları" anketinde en başa oynarlar. Çoğu zaman, İskandinav ülkelerinin tamamı ilk 10'da kendilerine yer bulurlar. Bunun sebebi olarak da hep, bu ülkelerdeki müthiş refah düzeyi ve zenginlik anlatılır, ama İskandinav ülkelerinde halkın çok mutlu ve mesut olmasının zenginlik düzeyiyle fazla alakalı olduğu söylenemez.

Dubai, Kuveyt City, Cidde gibi Arap şehirlerine gidince deli gibi bir refah ortamı görürsünüz. Caddeler geniş, binalar yeni, şehirler tertemizdir.

Her yerde müthiş bir lüks ortamı vardır ve baş döndürücü bir zenginlik dikkatinizi çeker. Sokaklarda Porsche, Ferrari türü arabalar görmek gayet normaldir. İskandinav ülkelerinin hiçbirinde göz kamaştırıcı bir lüks görülmez, buna rağmen Arap ülkelerinin hiçbiri "en mutlu ülkeler" listesine giremezken İsveç, Norveç gibi ülkeler bu listelere çok rahat girerler.

İsveç, Norveç, Finlandiya (evet Finlandiya teknik olarak İskandinav ülkesi değil ama aynı sınıftan olduğu için dahil edebiliriz) gibi ülkelere gittiğinizde, karşınıza çıkacak olan manzara hiç beklemediğiniz bir manzara olabilir. Yollar, genelde incedir ve çoğu yol tek şerit gidiş, tek şerit gelişten ibarettir. Yollarda gördüğünüz arabaların çoğu orta seviyede ufak arabalardır ve çoğu insan toplu taşıma, bisiklet veya yürüyerek seyahat eder.

Bu ülkelerde, insanların çok azının pahalı telefonlar kullandığını görürsünüz, sokakta marka ürün giyimi minimum seviyededir, evlerin boyutu genel olarak ufaktır ve insanların tamamına yakını orta sınıftır.

İskandinavlar, genelde araba, cep telefonu, bilgisayar gibi "lüks" sayılabilecek eşyaları 5-10 yılda bir yenilerler ve kültür olarak "aman her şeyin en yenisi bende olsun" merakı bunlarda pek görülmez. Yani İskandinavların mutlu olmasının sebepleri arasında para ve refah seviyesi yok denecek kadar az rol oynar.

Şu ana kadar gezip dolaştığım ülkeler içinde refah seviyesi ve zenginlik olarak en az ihtişama sahip olan ülkeler her zaman İskandinav ülkeleri olmuştur ve bu, ilk karşılaştığımda beni çok şaşırtsa da, durumu sosyal ve kültürel açıdan değerlendirince artık şaşırtmıyor.

Normal şartlar altında, ABD'de çalışan bir mühendis İskandinav ülkelerinden birinde çalışan bir mühendise göre çok daha varlıklı olabilir ama ABD'de çalışan bir mühendis, işini kaybederse kendisini bir anda sokakta bulabiliyor. İskandinav ülkelerinde insanlar "işimi kaybedersem sokaklara düşerim" kaygısını diğer ülkelere nazaran çok daha az yaşarlar. Geleceğe dair fazla kaygının olmaması da tabi ki mutluluk katsayısını arttıracak olan bir etkendir.

Ayrıca bu ülkeler, kışın aylarca güneş ışığının neredeyse hiç gözükmediği ülkelerdir. Sert iklim, bu ülkelerde hayatın bir parçası haline gelmiştir ve soğuk bir ülkede mutlu olmak gerçekten sıcak bir yere göre çok daha zordur, bu yüzden bu ülkelerin "en mutlu ülkeler" listesine sürekli girmesi, önemli bir sosyolojik başarıdır.

Bu yazdıklarımız, mutluluğun beşeriyet ve madde açısından görünen kısmı, birde İbn-i Haldun açısından mana ve antropolojik olarak görünen kısmı var.

Bunu da başka bir yazımız ile fasıl yapalım.

Vesselam