21 Ağustos 2019

Nüktelerle noktalar

İHSAN ve İKRAM

 

Bir Kur'an'ı Kerim tilaveti sonrası “Hocam bu güzel sesinizi neye borçlusunuz?” diye soran sevgili dostum İbrahim Kalaycı'ya şöyle dedim:

“Sizin güzel bulduğunuz sesimi ALLAH'ın ihsanına, cömert kullarının da ikramına borçluyum…”

 

ORTAYA KARIŞIK

 

Bir televizyon programında “Fecre Kurulmuş Cümleler” kitabımın nasıl bir kitap olduğunu soran program sunucusuna şu cevabı verdim: “Efendim kitabım, içinde doğup büyüdüğüm iklim ile barışık, Çukurova lezzetleri gibi ortaya karışık…”

 

ADAM YETİŞTİRMEK

 

Hali-i pürmelalimizin ve hal çarelerinin konuşulduğu bir mecliste şöyle dedim: “Adam yerleştirmeyi bırakıp, adam yetiştirmeye bakmadıkça asla adam olamayız…”

 

KAZADAN CEZADAN

 

Bir kontrol noktasında araç şoförümüzün ehliyetini kontrol ettikten sonra mesleğimi öğrenip, “Hocam bize dua et.” diyen trafik polisine şu duayı yaptım: “Allah bizi şoförün kazasından, sizin gibi polislerin cezasından ve yolun ezasından muhafaza buyursun.”

 

BEN ve BENLİK

 

“Babacığım kolunda tam onbir tane ben var.” diyen kızım Hatice'ye şöyle dedim: “Sevgili kızım insanın içinde benlik yoksa dışındaki benlerin asla zararı olmaz.”

 

BEN GETİRİYORUM, ONLAR GÖTÜRÜYOR

 

Elimde kitap dolu poşeti görünce “Hocam bu kitapları nereye götürüyorsun?” diye soran Cami cemaatinden Veysel Mısırlıoğlu ağabeye şöyle dedim: “Ben kitapları bir yere götürmüyorum bilakis ben onları getiriyorum, onlar beni götürüyor…”

 

ELVEDA, MERHABA

 

İstanbul'dan Mudanya'ya tayinin çıktığını beyan etme sadedinde “bütün yaşanmışlıklara elveda” diyen sevgili meslektaşım Ahmet Demirci hocaya şöyle dedim: “Müteessir olma hocam yaşanmışlıklara elveda demek, yaşanacaklara da merhaba demektir.”

 

KENDİNİ KAYBETMEK

 

Hüznünün sebebini sorduğumda “Nasıl hüzünlenmeyeyim! İnsanın doğup büyüdüğü kentini kaybetmekten daha kötü bir kaybı var mı?” diye soran dostuma şöyle cevap verdim: “Evet var… İnsanın kendini kaybetmesi, kentini kaybetmesinden daha kötüdür.”

 

DERVİŞ'İN FİKRİ ZİKRİ

 

Fikri dergisiyle ilgilendiği dönemde “Hocam dergimiz hakkında fikriniz nedir?” diye soran sevgili Abdullah Aydın Demir'e şöyle takıldım: “Dervişin Fikri neyse zikri de odur diyenler ne güzel demişler… Sizin de Fikri'niz zikriniz olmuş.”

 

ALIN TERİ, GÖZYAŞI

 

Aldığı karnede beklediği notları göremeyince gözyaşlarını tutamayan öğrenciye şöyle dedim: “Şayet dün okulda alın teri dökseydin, bugün evinde gözyaşı dökmeyecektin.”

 

KEDİSİ BURDA, KENDİSİ NEREDE

 

Bir sabah namazında camiden içeriye dalan kediyi görünce şöyle dedim gevrek gevrek gülerek: “Allah Allah! Adamın kedisi Camide acaba kendisi nerede?”

 

ÜMMETE SÜNNET YAKIŞMAZ MI?

 

Hocam sakalın hayırlı olsun, pek yakışmış diyen herkese şunu söyledim: “Ne demek efendim ümmete sünnet yakışmaz mı?”

 

HERKES ADAM OLURDU

 

Bir okul ziyaretinde “Hocam çocuklarınız pek size çekmemiş anlaşılan…” diyen müdür yardımcısı Ali Hoca'ya dedim ki: “Efendim herkes babasına çekseydi bütün insanlar adam olurdu, Adem olurdu.”

 

İLİM NASIL ÖĞRENİLİR?

 

Kahramanmaraş Kitap Fuarından dönerken “Hocam ilim öğrenmenin formülleri nelerdir?” diye soran arkadaşıma şöyle dedim: İlim örenmenin üç ana formülü vardır:  1. Alim bulup elini öpmek 2. Rahlesinde diz çökmek 3. Verdiği ödevleri hakkıyla yapmak için ter dökmek.

 

YEMEKTEN EMEKTEN

 

Bir sohbet esnasında kendisi ile obeziteyi konuştuğumuz sevgili Şerif Ali Minaz hocama şöyle dedim: “Hocam her zenginlik emekten, her şişmanlıkta yemekten değildir.”