12 Temmuz 2018

O gece gördük ki

Tarihimizin en karanlık, en uzun ve en sancılı gecelerinden birisi olan 15 Temmuz hain fetö darbesinin sene-i devriyesi içerisindeyiz. Bu hain darbe üzerine bu zamana kadar birçok şey söylendi, bundan sonra da söylenecek, söylenmeli... Milletçe istikbalimize vurulan darbelere bir bütün olarak ibret nazarıyla baktığımızda açıkça şunu görürüz. Ezeli ve ebedi düşmanımız olan küresel şer güçler ülkemizi kuşatmak ve diz çöktürmek için her türlü şeytanı planı denediler, bundan böyle de denemeye devam edecekler.

Yaşadığımız darbelerden milletçe gerekli dersleri çıkarabilirsek, tekrar yaşayacağımız darbelere karşı agâh olur, tedbir alırız. Bunu başarabilmek için geçmişte yaşadığımız darbeleri tekrar tekrar masaya yatırmalı,  üzerinde uzun uzun ve derin derin düşünmeliyiz. Geçmişte yaşadıklarını düşünmeyen milletler, geleceklerini asla düşleyemezler. Tarih sadece tekerrürden değil tefekkürden de ibarettir. Demem o ki 27 Mayıs'tan 12 Eylül'e, 28 Şubat'tan 15 Temmuz'a millet iradesine vurulan her darbenin yıldönümünde hafızalarımız tazelenmeli, darbelere, darbecilere ve darbe sevicilere karşı demirden sıkılmış birer yumruk olmalıyız.

Bu gayeye matufen 15 Temmuz gecesini an be an İstanbul'da yaşamış birisi olarak o gece gördüklerimden bazılarını yeniden hatırlatmak istiyorum...

O gece gördük ki!

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”

O gece gördük ki!

“Sahipsiz vatanın batması haktır,
Sen Sahip oldukça bu vatan batmayacaktır.”

O gece gördük ki!

Şehadete koşan bir milletin önünde hiçbir güç ve kuvvet duramaz.

O gece gördük ki!

“Tek bir elde beşiz biz.
Ta ezelden kardeşiz biz.”

O gece gördük ki!

Bir millet diriliyor, bir millet direniyor, bir millet şahlanıyor.

O gece gördük ki!

Demokrasi ve insan hakları havarisi kesilen batılı ülkeler, tanklar müslümanların üzerine sürülürken körler, sağırlar, dilsizler...

O gece gördük ki!

Bu topraklarda artık İnşallah darbeler Ezanları değil, Ezanlar darbeleri susturacak...

O gece gördük ki!

Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz.

O gece gördük ki!

Hamdolsun artık; üzerine tankların yürüdüğü bir millet değil tankların üzerine yürüdüğü bir milletiz.

O gece gördük ki!

Yerden yükselen Selalar, gökten alçalan belaları def etmiştir.

O gece gördük ki!

Suyunu Amerika'dan alan bir ağacın; yaprakları diken, meyvesi zehir olur. Tutanın elini kanatır, yiyeni mutlaka öldürür.

O gece gördük ki!

Bu aziz millet kendisine okyanus ötesinden biçilen kefeni giymektense, kefensiz kara toprağa girmeyi binlerce defa tercih etmiştir.

O gece gördük ki!

Bir millet adeta küllerinden yeniden doğmuş, ihanet ve esareti kendi elleriyle boğmuştur.

O gece gördük ki!

Bu aziz millet, Vatanına, İstikbaline ve iradesine nasıl sahip çıktığını tüm dünyaya göstermiştir.

O gece gördük ki!

Demirden, çelikten imal edilmiş tanklar, önünde kurulan etten duvarı geçememiştir.

O gece gördük ki!

Getirdikleri arşa yükselen tekbirlerle bu aziz millet, şaha kalkmış Vatan olmuştur.

O gece gördük ki!

Nice kıymetli Vatan evlatları gözlerini kırpmadan şehit olmuş, onların bu yiğitliğine tüm dünya şahit olmuştur.

O gece gördük ki!

Bu topraklarda el ele, gönül gönüle bir destan daha yazılmış, kendi milletine silah çeken hainlere, hiç çıkamayacakları kuyular, kendi elleriyle kazılmıştır.

O gece gördük ki!

Allah Teal'a bu aziz millete yürü demiş. Bu aziz millette iradesine yönelen darbelere dur demiştir.

O gece gördük ki!

Milletin kıyamını, mabed selası ile selamlamıştır.

O gece gördük ki!

Şer güçlerin hiçbir planı bu aziz millete sökmemiş, bu aziz millet inancından ve tarihinden aldığı güçle asla diz çökmemiştir.

O gece gördük ki!

Aziz millet, İstiklal şairinin diliyle tüm dünyaya şöyle haykırmıştır.

“Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum.

Kırılır lakin çekmeye gelmez boynum.”