08 Mart 2018

Öğretmen performans değerlendirme yönetmeliği

Merhum Nurettin Topçu, “maarifi yapan da onu yıkan da muallimdir” der. Üstadın da belirttiği gibi öğretmen, eğitimin en önemli unsurudur. Öğretmen, okul binasından, materyalden, kitaptan ve teknolojiden daha önemli ve daha etkilidir çocuk üzerinde.

Bugün hali vakti yerinde olan, iyi bir kariyeri ve iyi bir işi olan ya da en azından okuma yazma bilen herkesin zihninde ve gönlünde fedakâr bir öğretmenin izleri vardır. Merhametle, sevgiyle ve emekle ilmek ilmek örülen izler. Benim kahramanım lise yıllarımdaki Tarih öğretmenimdi ve tüm imkansızlıklara rağmen başaracağıma inandırmıştı beni.

İnancımız ve medeniyetimizde öğretmenin yeri çok yücedir. Hz. Ali'nin bir harf öğretmeye biçtiği karşılık kırk yıl kölelik idi. Yavuz Sultan Selim Han, atının ayağından sıçrayan çamuru şeref sayacak kadar değerli görürdü alimi.

Öğretmenlik mesleği, bu kadar ehemmiyetli olunca eğitime dair tüm tartışmalar da öğretmenle başlıyor ve öğretmenle bitiyor. Millî Eğitim Bakanlığı geçtiğimiz hafta “Öğretmen Performans Değerlendirme Taslak Yönetmeliği” ni kamuoyunun ilgisine sundu. Taslak yönetmelik öğretmenlerin ve aday öğretmenlerin not ile değerlendirilmesine dair. Taslak yönetmeliğe göre öğretmenleri, görev yaptığı okul müdürü, görev yaptığı okuldaki zümre öğretmenleri (aynı sınıflara eğitim veren öğretmenler), görev yaptığı okuldaki diğer öğretmenler, öğrenci velileri, öğrenciler ve öğretmenin kendisi değerlendirecek. Üstelik taslak yönetmeliğin ekinde 44 adet form var. Bir milyona yakın öğretmen olduğunu düşünürseniz ortaya çıkacak karmaşayı tahmin edebilirsiniz.

Taslak yönetmeliğe göre Form-11 ilkokul öğrencileri tarafından doldurulacak. Formdaki 3. madde şu şekilde, Öğretmenim Türkçe'yi güzel ve anlaşılır biçimde konuşur. Henüz kendisi yeterli düzeyde Türkçe konuşamayan çocuk öğretmeninin dil becerisini değerlendirecek. Yönetmeliğe dair aklıma takılan sorulardan bazıları şunlar;

Okul müdürleri, sendikalar ve siyasi partilere dair bir kaygı taşımadan öğretmenleri tarafsız biçimde değerlendirebilecek mi?

Farklı sendikalara üye oldukları veya farklı siyasi görüşleri benimsedikleri için birbirine selam dahi vermeyen öğretmenler meslektaşlarını tarafsız biçimde değerlendirebilecek mi? 

Çocuğunun notlarını beğenmeyen veya öğretmenle iyi bir iletişimi olmayan veliler öğretmeni tarafsız değerlendirebilecek mi?

Henüz çocukluk çağındaki milyonlarca öğrenci öğretmeninin kişiliğini ve öğretmenlik yeterliklerini bilinçli bir şekilde değerlendirebilecek mi?

Öğretmenler neden yöneticileri, meslektaşları, veliler ve öğrenciler ile not ilişkisine sokulmak istenmektedir?

Öğretmenlerimizin mesleki yeterliliklerini artırmak çok önemli. Fakat öğretmen yeterliklerinin not tehdidiyle artırılamayacağı da aşikâr. Üstelik bu yönetmeliğin uygulanması çok zor. Basit bir hesap yapacak olursak, birinci sınıfları okutan ve 40 öğrencisi olan (İstanbul için normal bir sayı) bir öğretmen düşünelim bu okulda 10 adet birinci sınıf şubesi olsun ve okulun toplam öğretmen sayısı 50 olsun. Bu öğretmen için 1 adet yönetici formu, 1 adet öz değerlendirme formu, 9 adet zümre öğretmen formu, 40 adet diğer öğretmen formu, 40 adet öğrenci formu ve 40 adet veli formu toplamda 131 adet form doldurulması lazım ve bunu tüm okul öğretmenleri için yapacak olursak 6550 adet form doldurulması lazım, orta büyüklükte bir okul için.

Milli eğitimin çok daha önemli ve acil sorunları varken bu tür arayışlarla enerjimizi harcamak, öğretmenleri küstürmek kimseye fayda sağlamaz. Öğretmenlerimizi daha bilimsel ve insancıl yöntemlerle, kurum kültürünü bozmadan ve öğretmenlik mesleğinin itibarını zedelemeden de destekleyebiliriz.

Öğretmenlerimiz ne kadar iyi eğitimli ve ahlaklı olursa onların yetiştireceği insanlarda o kadar nitelikli ve ahlaklı olur. Öğrenci yerine insan demeyi tercih ettim. Çünkü öğrencilik biter insanlık devam eder.

Vesselam…