26 May 2018

Ölümünüzden sonra dijital varisiniz olsun ister misiniz?

Facebook geçtiğimiz aylarda bizleri oldukça uzaklara götüren bir özelliğini tanıttı. “Hesap Varisi” adı verilen bu özellikle kişi öldükten sonra hesabındaki bazı özellikler pasif hale getiriliyor ve doğum bilgileri kısmında da direk ölüm bilgisi yer alıyor. Hesabın devamlılığını sürdürebilmeniz içinse bir varis atamanız gerekiyor.

Adını andığınız anda içinizde soğuk rüzgarların esmesine neden olan ölüm meselesi üstüne böyle bir adımı daha önce hiçbir sosyal ağ atmamıştı. Facebook'un bu adımı sonrasında Google da benzer bir adım attı ayrıca Gmail üzerinden otomatik mail ile ölüm sonrası paylaşmak istediğiniz bilgileri ve bu bilgilere uygun olan kişileri seçmenize olanak sağlayan bir sistem kurdu. Ancak çoğu platform bu konuda hala belirgin bir önlem alabilmek için bir şey yapmadı.

Belki inanamayacaksınız ama ölümünüzü kabullenmekte güçlük yaşayanlar için de sanal dünyada artık bir çözüm var. İnternetteki gönderi ve yazışmalarınız, siz öldükten sonra arkadaşlarınız tarafından bir chatbot'a dönüştürülebilir. Yok artık nasıl yani diyecekseniz ama daha önce Black Mirror isimli dizide de işlenen bir botun gerçeğe dönmesi çok yakın. Yapay zeka teknolojisi ile geliştirilen chatbot, siz öldükten sonra arkadaşlarınız sizin bot halinizle konuşmaya devam edebilir. Ürkütücü mü yoksa yas sürecini kolaylaştırıcı mı desek, bilemedik. Ancak teknolojinin azizliği, biz öldükten sonra da bizimle ilgili olarak devam edebiliyor.

Ölüm sonrası sosyal ağların denetimi, hesapların kontrolü konusunda bir sıkıntınız var ise bu sıkıntınıza çare olabilecek yeni danışmanlar da artık kapınızda. Annette Adamska adlı bir girişimci tarafından kurulan “Back Up Your Life” adlı şirket, hayatını kaybeden insanların dijital yaşamlarını düzene sokabilmek maksadıyla danışmanlık hizmeti veriyor. Adamska bu şirketi kendi yaşadığı bir tecrübe üzerinden kurma kararı kalmış.

Adamska‘nın annesi bir kazanın ardından yatağa mahkum kalınca, genç kadın annesi hakkında ne kadar az şey bildiğini fark etmiş. Annesinin ödemelerini, hesaplarını nasıl yönettiğini ve alışkanlıklarını çok iyi bilmediğini fark eden genç girişimci bu şirketi kurmaya karar vermiş. Adamska'dan önce bu fikir üzerine hizmet veren başka girişimler de ortaya çıkmış. Bunlardan bir diğeri de Paul Golding adlı girişimcinin kurduğu Cirrus Legacy. Golding dijital miras yönetimi alanında faaliyet gösteren şirketini kurmaya halasını kaybettiğinde karar vermiş. Halasının ölümünden birkaç hafta sonra halasının Facebook hesabından kendisiyle yeniden bağlantıya geçmesini isteyen bir mesaj almış, kendini çok garip hissederek Facebook hesabını kapatmak umuduyla kuzenlerini aramış. Ancak kimse halasının şifresini bilmiyormuş, sosyal medya ve internet genelinde halasının kullandığı sitelerin neler olduğu ve bunların şifreleriyle ilgili hiçbir yakınının fikri yokmuş. Teknoloji danışmanlığı yapan Golding'e bu durum yeni bir iş fikrinin kapılarını açmış: ‘dijital miras planlamacısı' olmak. Kardeşi Mark ile beraber kişilerin internet üzerindeki varlıklarını ölümden sonra yönetmeyi amaçlayan Cirrus Legacy şirketini kurmuşlar.

Danışmanlık hizmeti veren bu şirketlerin geneli, müşterilerine sosyal medya hesapları, çevrim içi abonelikler, şifre depolama, tekrarlayan ödemeler, yaratıcı işler ve daha fazlası için planlar hazırlıyor. Ayrıca kişi öldükten sonra bu hesaplara kimlerin erişebileceği de belirleniyor.


Sosyal medya profili gibi önemsiz gördüğümüz detaylar, ölümümüzün ardından yakınlarımız için bir üzüntü kaynağı haline gelebilir. Adamska “Hiçbir şey yakınını kaybetmenin acısını hafifletemez ama bazı şeyler durumu daha kötü hale getirebilir. Hayatını kaybeden bir yakınınızın doğum gününde bildirim almaya devam etmek ister miydiniz?” diyerek geride kalanların sanal ağlardaki izlerinin en az kalbimizdeki yerleri kadar derin olabileceğine işaret ediyor.

Bizler her ne kadar kendimizi ölüm kelimesi ile yan yana görmekten pek hoşlanmasak da bilgilerimizin önemli bir kısmını paylaştığımız sanal platformda ölüm sonrasında dahi kimliğimizi verilerimizle sürdürmeye devam ediyoruz. Ve bizle birlikte süre gelen bu dijital varlıkların bizden sonra ne olacağını düşünmek de artık sanıldığından çok daha fazla önem farz ediyor.