Orucu nasıl tutmalı?
Bizi hak yola revan olmaktan
çıkaracak arzu ve isteklerimize karşı sımsıkı bir şekilde tutan böylece bizi, baştan
ayağa tepeden tırnağa onaran orucu nasıl tutmalı?
Bu soruyu sordum, cevapları
üzerine de biraz kafa yordum. Okuma lütfunda bulunduğunuz bu yazı, işte bu
gayretin hasılası
Orucu ‘’Niyet ettim Allah
rızası için şiir yazmaya’’ diyen bir şairin kalemi gibi tutmalı.
Orucu adil, bilge ve cömert
bir sultandan hediye alınmış paha biçilmez bir mücevher gibi tutmalı.
Orucu, bir annenin dünyaya
getirdiği nur topu gibi bebeğini tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu mahir bir muhasebecinin
tuttuğu defter gibi tutmalı.
Orucu, şehevi arzuların
insanı sürüklediği ateşe karşı bir ‘’kalkan’’ gibi tutmalı.
Orucu, ‘’saimlerin gireceği reyyan
kapısının bir anahtarı’’ gibi tutmalı.
Orucu, ten görmeyen görmeyen
bir âmânın dört elle sarıldığı bir bastonunu tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, en sevgiliden alınmış
bir gül demeti gibi tutmalı.
Orucu, sadık bir dostun
yollarını tutar gibi tutmalı.
Orucu, bilmediği bir şehirde
zifiri karanlığın tam ortasında kalan bir insanın elindeki feneri tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, dinlerken dinlendiğimiz
muhteşem bir esere tempo tutar gibi tutmalı.
Orucu, şeytana, şeytanlaşmış
insanlara şeytani kurum, kuruluş, fikir, akım,eylem ve söylemlere kafa tutar
gibi tutmalı.
Orucu iyice acıkmış bir
bebeğin annesinin göğsünü tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, Neyzen Tevfik’in
neyini, Neşat Ertaş’ın bağlamasını tuttuğu gibi tutmalı
Orucu cihat şuuru ve şehadet
aşkıyla yanıp tutuşan mücahitlerin azılı düşmanlara karşı sınır boylarında tuttukları
nöbet gibi tutmalı.
Orucu, açlıktan adeta gözü
dönmüş bir insanın sıcak bir tırnaklı pideyi tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu denize düşen bir
kimsenin kendisine uzatılan can simidini tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, bir kuyumcunun hassas
terazisini tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, iyi mayalanmış bir
yoğurdun kaymak tutması gibi tutmalı.
Orucu, usta bir berberin
elindeki makas gibi tutmalı.
Orucu, bir yazarın matbaadan
yeni çıkmış kitabını tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu bir milletin milli
takımlarını tuttukları gibi tutmalı.
Orucu, çöl sıcağında kavrulan
bir kimsenin elindeki bir bardak soğuk suyu tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, Kur’an hafızının ayeti
kerimeleri hafızasında tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, takım kaptanının
şampiyonluk kupasını tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, imamenin tesbih
tanelerini tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, baştan ayağa, tepeden
tırnağa bütün azaları ve bütün varlığıyla tutan saimler gibi tutmalı.
Orucu, Hafız Osman’nın hokkasını
tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, kadınların ziynet
eşyalarını tuttuğu gibi tutmalı.
Orucu, bu toprağın yanık
sesli ve yanık gönüllü insanlarının tutturdukları türküler gibi tutmalı.
Orucu, uluslararası
müsabakalarda hakemlerin saat tuttukları gibi tutmalı.
Orucu, Mekke’de hacıların
şeytan taşlamak için topladıkları taşları tuttukları gibi tutmalı.
Hasılı Kelam, öyle bir oruç tutmalı ki insan, tuttuğu oruca dünyada da ahirette de tutulmalı.