13 Nisan 2022

Osmanlı'da Ramazan gelenekleri

Osmanlı Medeniyeti bünyesinde birçok güzelliği barındırdı. Önemli günlerde çok çeşitli geleneklere sahipti. Osmanlı döneminde Ramazanlar bir başka ihya edilirdi. Camiler mahyalarla süslenir, tatlı bir telaşla ramazan hazırlıkları yapılırdı. Evler, camiler, sokaklar baştanbaşa temizlenirdi. Mübarek Ay’da birçok gelenek de kendini gösterirdi. Osmanlı medeniyeti şüphesiz insan odaklıydı. Tebaasının huzuru, refahı Osmanlı’nın en önem verdiği konulardan biriydi. Osmanlı’da halkın Ramazan’ı huzurlu ve rahat geçirmesi bütün tedbirler alınır, fiyatların artırılmaması için esnafa tenbihnameler gönderilirdi. Ayrıca bu tenbihnamelerde halkın 5 vakit namazı cemaatle kılmaları, mazereti olmayanların oruçlarını tutması istenir, teravih namazı saatinde dışarıda bazı mekanlarda oturanlara ceza verileceği belirtilirdi. Bununla birlikte satılacak ekmeğin numunesi padişaha gönderilir, onun onayı alındıktan sonra fırıncılara iletilirdi. Ekmeğin fiyatı da önceden belirlenir ve fırıncılara gönderilirdi.

Ramazan ayı geldiğinde başta Saray olmak üzere paşa konakları, zengin evlerinin kapıları ardına kadar açılır, sofralar kurulur, oruçlu olan herkes bu sofralara davet edilirdi. Her konakta tam bir ziyafet sofraları kurulurdu. Yemekler yenir, yemekten sonra, kahveler içilirdi. Misafirler evden uğurlanırken bir de onlara altın veya çeşitli hediyeler verilirdi. Misafirler yerler, içerler en güzel şekilde ağırlanırlar ve bir de üzerine harçlık alırlardı. Bundan maksat ev sahibi manen şunu ifade ederdi. Siz geldiniz, yemeğimi yediniz bana sevap kazandırdınız. Bana sevap kazandırırken dişleriniz yıprandı. Bunun için bu verilen yıpranma bedelidir. Bu bedelin adı diş kirasıdır.

Osmanlı’da Ramazanlar en latif bir şekilde payitaht İstanbul’da da ihya edilirdi. Başta Selatin Camileri olmak üzere bütün camiler mahyalarla süslenirdi. Bu gelenek Mescid-i Haramın Ramazan ve Hac dönemlerinde aydınlanması için yakılan kandillerden ilhamını alırdı. Ramazan ayında olunduğunu en güzel ifade eden temaşadır Mahya geleneği.

Ramazan ayında hayat camii merkezlidir. Teravihler kimi camilerde Enderun usulü kılınırdı. Aralarda ilahiler, kasideler okunurdu. Payitaht İstanbul’da teravih namazı sonrası büyük camilerin avlularında camiinden çıkan cemaate şerbet ikramı yapılması ramazan geleneklerinden biriydi. Buna güzel bir misal Eminönü meydanında bulunan ve Valide Sultan hayrı olan Yeni Camii’nde teravihten çıkan cemaate şerbet ikramı uzun yıllar devam eden Ramazan geleneğiydi. Yaza denk gelen ramazan gecelerinde soğuk şerbet, kışa denk gelen Ramazan gecelerinde ise sıcak şerbet ikram edilirdi. Bu şerbet attika balından yapılırdı. Attika ise Anzerdi. Yani ikram edilen şerbetler en kaliteli Anzer balından yapılırdı.

Ramazan’ın gelişi Osmanlı’da bir bayram gelmesi gibi bir mutluluk vesilesiydi. Bütün millet bu mübarek aya göre işlerini düzenlerlerdi. Mekteplerde ilim tahsil eden talebeler, Ramazan’ın son 15 günü tatile girerlerdi. Memurların mesai saatleri bu aya özel olarak düzenlenirdi.

Osmanlı’da Ramazanlarda gayrimüslimler de Müslüman komşularına ayıp olmasın diye ulu orta yerlerde yiyip içmezler, çocuklarına da dışarıda yiyip içmemelerini sıkı sıkıya tembihlerlerdi ve hatta tembihe uymayan çocuklarını cezalandırırlardı. Bununla birlikte davulculara emir verilir. Sahur vaktinde gayrimüslim mahallelerinde davul çalınmaması istenirdi.

Osmanlı’da Ramazan ayında Zimem defterleri satın alma geleneği yardımlaşmanın, dayanışmanın en güzel örneklerinden biridir. Zimem borç demektir. Osmanlı’da Ramazan ayında hali vakti yerinde olanlar mahalle bakkallarına gider, mahalle bakkalında veresiye borcu olanların borçlarını satın alırlardı. Ya defterin bir yaprağını ya bir kısmını ya da tamamını alırlar ve borcu olanları borçtan kurtarırlardı. Dinimiz İslam’ın hayır düsturu olan veren el alan eli, alan el veren eli görmüyordu.

Hülasa, Rahmet ve Bereket Ayı On bir ayın Sultanı. Kuran-ı Kerimin indirildiği, içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini barındıran Ramazan Ayı Osmanlı’da böyle yaşanırdı. Ramazan-ı Şerifiniz Mübarek olsun. Selam ve dua ile…