01 Ocak 2023

Oy kullanmak şirk midir?

Siyasete girerek mücadele etmeyi veya oy kullanmayı hatta oy kullananlara sevgi besleyenleri bile müşrik kabul ediyorlar.

 

Bu konuya da Kuran-ı Kerim’den ayetlerle delil getiriyorlar.

 

"Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir."

 

"Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir."

 

"Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler fasıkların ta kendileridir."

 

(Maide Suresi, 44-45-47)

 

Türkiye şeriatla yönetilen, hükümleri İslam’a göre verilen bir ülke olmadığı için bu ayeti kerimeleri günümüze yorumlayarak oy kullanan Müslümanlara kafir, fasık ve zalim diyorlar.

 

Peki gerçekten öyle mi? Tabii ki değil. Birkaç delil yazmadan önce şunu belirtelim ki; bu fikrin akıl babaları aslında Müslümanları oy kullanmaktan uzaklaştırarak Müslümanca düşünmeyen insanların oylarıyla kendi istediklerini başa getirmeyi amaçlamaktadırlar. Bu fikri savunanların çoğu bunu bilmese de.

 

Bu ayeti kerimelerin indirilmesinin sebebi Yahudilere zina eden bir erkekle kadın için “Tevrat’taki cezası nedir” diye sorulduğunda: "Celde yapılır, yüzleri karartılır. Eşeğe ters bindirilir, sokak sokak dolaştırılarak teşhir edilir" dediler. Aslında Tevrat’ta recm geçmekteydi ve Yahudiler bu hükmü değiştirmiş, kendilerince hükümler koymuşlardı. İbni Abbas (ra): "Bu üç ayet Yahudiler hakkında, bilhassa Beni Kurayza ve Beni Nadr Yahudileri hakkında nazil oldu." demiştir. (Ebu Davud)

 

Mezkûr ayetlerimizin tefsirlerinde Fahreddin Razi:

 

"Bir kimse Allah'ın hükümleriyle hükmetmezse dahi, kalbiyle o hükümlerin doğruluğuna inanırsa kâfir olmaz. Zira küfür, hak olan hükümleri kalbiyle inkâr ve lisanıyla reddetmektir. Fasık, kalbiyle tasdik ettiği için mü’mindir. İmanla beraber Allah'ın hükümlerinin aksi ile hüküm vermek diğer günahlar kabilindendir. En doğru olan görüş budur." buyuruyor.

 

İbni Abbas, Katâde ve Dahhak: "Bu ayet-i celile kâfirler ve Yahudilerden Allah'ın hükümlerini tağyir eden kimseler hakkında nazil oldu. Zira, Müslüman olan bir kimse, Allah'ın kitabıyla hükmetmediği için her ne kadar büyük günah işlemiş olsa dahi ona kâfir denilemez." demişlerdir.

 

İbni Abbas ve Mücahid’in (ra) beyanlarına göre bu ayet-i celilede gizli bir kayıt vardır ki, bunun takdiri şudur: "Her kim Kur’an-ı reddederek ve Rasulullah’ın sözünü inkâr ederek Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse, o kâfirdir."

 

Elbette Allah’ın kanunlarının hüküm sürdüğü bir beldede onları inkar ederek, bilerek ve isteyerek değiştirir, yerine beşeri kanunları getirirse, bu ayetlerin muhatabı olabilir. Ancak ayetleri, manasını genelleme yaparak günümüze göre yorumlamak yanlıştır. Eğer ayetler genelleme yapıldığı gibi mutlak olarak İslam’ın hakim olmadığı bir düzende idareci olmak veya ona destek vermek küfür olsaydı Hz. Yusuf elinde hükümleri düzeltmeye yetkisi olmadığı halde şirk düzeninde yönetici olmayı istemezdi.

 

Yusuf Aleyhisselam diyor ki:

 

"Beni ülkenin hazinelerine bakmakla görevlendir. Çünkü ben, iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim." (Yusuf Suresi, 55)

 

Yusuf Aleyhisselam, kralın ve halkın gayrimüslim olduğu bir toplumda tüm uygulamaların önüne geçemiyordu. Ancak gücü nispetinde yapmaya çalışıyordu. Zaten Rabbimiz kullarını güçlerinin yetmediği ile sorumlu tutmaz.

 

"Allah hiçbir kimseye gücünün yeteceğinden başkasını yüklemez." (Bakara, 286)

 

"(Allah) din (işlerin)de size hiçbir güçlük yüklemedi." (Hacc, 78)

 

"Size yasakladığım şeyden uzak durun. Size emrettiğimden gücünüzün yettiği kadarını yerine getirin". (Buhari)

 

Allah-u Teala, benim kanunlarımla hüküm vereceksiniz diyor. Peki buna şu an güç yetiyor mu? Yetmiyor. Gücümüzün yettiğini yapacağız.  Ehven-i şer kabilinde de olsa bir seçim yaparak İslam’a ve Müslümanlara daha yakın olan yöneticiyi başa getireceğiz. Şu an elimizden bu geliyor ve bundan sorumluyuz. Dört mezhep müftüsü iki devrin ulu alimi Ahıskalı Ali Haydar Efendi Hazretleri şöyle diyor: “Oy kullanmayan, küfre oy kullanmıştır.” Müslümanlar oy kullanmazsa yönetici olarak İslam düşmanları başa geçecek ve yakın tarihte olduğu gibi Müslümanlara zulmedecekler.

 

Bu sebeple bırakın oy kullanmanın şirk olmasını bilakis her Müslüman için zaruri bir vazifedir.

 

Peki oy verdiğimiz kişi İslama uygun olmayan bir icraat yaparsa biz sorumlu olmaz mıyız?

 

Yukarıda Ehveni şerr kabilinden demiştik.

 

Ehveni şer demek; Önünüzde iki fasık, iki günahkar, iki seçenek var. Birisini seçmek zorundasınız. Yani seçtiğiniz kişinin Müslüman olup olmamasına, yaptıkları icraatlere veya sözlerine, bakmazsınız. Sonuçta, bu bir parti niyetleri doğru olsa bile bu sistemin içersinde her şeyi İslama göre yapmaları zaten beklenemez ve bunu beklemekte doğru değildir.

 

Eğer İslama uygun olmayan bir icraat yapsalar siz bundan sorumlu olmazsınız. Sizin vazifeniz sadece İslama daha az şerri olanı seçmektir.