08 Temmuz 2015

PARALEL'İN EMNİYET AKLI, NAKKAŞ'LA ÇÖZÜLEBİLİR!

Paralel Yapı'nın yargı ve emniyet işbirliği ile kurduğu kumpaslardan biri olduğu anlaşılan Tahşiye'nin 3. dalga operasyonunda önemli bir isim gözaltına alındı. Polis Okulu'nda Emniyet Müdürü olarak görev yapan Bayram Özbek...

Özbek'in, Paralel Örgüt'ün emniyet istihbarattaki önemli isimleri Ali Fuat Yılmazer ve Recep Güven'in 8 kişilik kripto ekibi içerisinde yer aldığı da iddia ediliyor.

Bayram Özbek ismi kamuoyu için belki bir anlam ifade etmeyebilir. Nam-ı diğer NAKKAŞ olan Özbek, benim açımdan Paralel Örgütün emniyet aklını çözme açısından çok önemli.

Özbek daha 2000'lere girerken, bugün Ergenekon diye tanımlanan Derin Yapılanma içerisine sızmış bir isim.

Gülen iddianamesi nedeniyle mesleki kariyeri sona eren Nuh Mete Yüksel'den MİT'in misyonerlik faaliyetlerinin merkezi olduğuna dair raporu sonrası operasyon yiyen ÇEV ve ÇYDD'ye kadar her alanda, hiçbir görevlendirme olmadan yer alan kritik biri.

Beyin kontrol yani NLP uzmanı aynı zamanda.

Ergenekon operasyonları sürecinde Beşiktaş Adliyesi'nin müdavimlerinden.

Samanyolu grubunda yayınlanan ve emniyet ve yargıya yön veren dizilerin önemli senaristlerinden biri.

Benim açımdan da katlime teşebbüs eden bir isim.

2010 yılının ilk aylarında, Samanyolu kanalında yayınlanan bir diziye, senarist olarak "Gazeteci Zihni" karekterini yerleştirip, kontrol edilemeyen bu tiplemenin aracının bomba maarifetiyle havaya uçurulmasını planlayan biri Bayram Özbek.

Ergenekon konusunda referans kabul edilen Ergenekon'un Çöküşü kitabımın piyasaya çıkmasından sonra dostlarım aracılığıyla benimle irtibat kuran Özbek, operasyonları yürüten üst aklın adliye ile bağlantılarından da biriymiş belli ki.

Özbek'in, Ergenekon sürecinde, soruşturmanın seyrinin değiştirilip planlı tasfiyeye dönüştüğü dönemdeki operasyonlarda ele geçirilen birçok bilgi ve belgenin hazırlanmasında kilit rol oynadığına dair kuvvetli şüphelerim olduğunu da aktarayım.

Özbek'in en önemli özelliklerinden biri de Danıştay Saldırısı... NAKKAŞ mahlasıyla yazdığı senaryoya, şahsımı havaya uçurulması gereken bir tipleme olarak monte etmesinin sebebi de Danıştay Saldırısı.

O dönem Danıştay saldırısı ile ilgili yaptığım tüm araştırmalarda, Bayram Özbek duvarına toslamıştım.

Ve 2010'da, Danıştay Saldırısı'nın Ergenekon ile Fetullah Gülen Cemaati içerisinde yapılanan bir grubun karanlık ittifakıyla gerçekleşmiş olabileceği ihtimallerine dikkat çekmiştim.

Bu tezimin en temel dayanağı da, saldırı sonrasında başlayan soruşturmalarda, Bayram Özbek'in hem katil Alparslan Aslan'ın memleketi olan Elazığ ayağında hem de saldırının adresi olan Ankara ayağında görev aldığı bilgisiydi.

İlginçtir ki, Özbek'in görev aldığı bu soruşturmanın Elazığ ayağında, Alparslan Aslan'ın kız kardeşinin cep telefonuna giden cinayetle ilgili çok ama çok önemli onlarca mesaj perdelenmiş, Ankara ayağında ise, Aslan'ın saldırı öncesi kimlerle görüştüğünü ispatlayabilecek olan OYAK kamera kayıtları silinmişti.

Ergenekon sürecinin sulandırılması ve planlı tasfiyeye dönüştürülmesi aşamasındaki bilgi ve belgelerin, Bayram Özbek'in, ADD, ÇYDD ve ÇEV gibi kuruluşlara sızdığı dönemlere dayanmış olması herhalde bir tesadüf olmasa gerek.

Bayram Özbek'in, NAKKAŞ mahlasıyla yazdığından şüphelenilen senaryoları rehber alan birçok kumpas operasyon ortadayken, Özbek'in gözaltına alınması sırasında evinde birçok yasa dışı dinleme kaydına ve dinleme cihazına ulaşılması, Paralel Yapı'nın emniyet aklını kuyruğunda yakalamak diye değerlendirilebilir.

Bu yapının girift ilişkileri üzerine sesi ilk yükselenlerden biri olarak Paralel Örgüt'ün yargı ve emniyet ayaklarının bir NAKKAŞ edasıyla hazırladığı kumpas operasyonların sırrının çözülmesi noktasında Bayram Özbek isminin önemli olduğundan zerre şüphe duymuyorum.

Bu çözümlemeyi de "katiliyle yüzleşen" bir psikoloji içerisinde yaptığım düşünülmesin lütfen...