26 Kasım 2016

Peki ya diğer ihtimaller

Türkiye, Fırat kalkanı operasyonu kapsamında görev yapan Türk askeri birliğine Suriye'de bir havalimanından kalkan bazı uçaklar tarafından yapılan hava saldırısını tartışıyor. Olağan şüpheliler malum. İnceleyelim:

Suriye ve Rusya: Hatırlanacağı üzere 2012 yılında Akdeniz'de uçan Türk savaş uçağı Suriye üzerinden gelen bir füze ile vurulmuştu.

1_6

Füzeyi kimin attığını tartışmayacağız. Ama sonrasında, olayın üzerinden daha bir ay geçmeden Şam'da meydana gelen olay herkesin malumu. Suriye devletinin beyni içeriden yapılan bombalı saldırı ile vurulmuştu.

2_6

Hem de kendilerini en güvenli saydıkları yerde yani karargahlarında.

3_6

Peki bu patlama ne zaman oldu? Moskova'da yapılan Erdoğan – Putin görüşmesi sırasında. Yani Türkiye hem Suriye'ye hem de patronu konumundaki Rusya'ya mesajı gözlerinin içine bakarak vermişti.

4_7

Dolayısıyla Rusya ile yeni bir baharın yaşandığı şu günlerde ve tam Rus Su-24 jetinin düşürüldüğü günün yıldönümünde Rusya'nın ve onun kontrolünde ki Suriye'nin böyle bir şey yapma ihtimali çok yüksek değil. Zaten saldırı sonrası Suriye askeri birimlerinin Türk tarafı ile irtibata geçtiği ve saldırıyı üstlenmedikleri haberleri gelmektedir.

Türk birliğine karşı yapılan saldırıya katılan uçağın/uçakların Rusya kontrolünde ki bir havalimanından kalkmasının ya da radar izlerinde öyle gözükmesinin çok bir önemi yoktur. Rus uçağını düşüren Türk F-16'sı da Türk havalimanından kalkmıştı ama pilotun beyni Pensilvanya'dan idare ediliyordu. Zaten Türk havaalanlarından kalkan F-16'ların 15 Temmuz gecesi nereleri bombalayabildiklerini hep birlikte gördük. Dolayısıyla birliklerimizi bombalayan uçağın nereden kalktığına çok takılmamakta fayda var. Elektronik savaş çağında birçok aldatma yönteminin olduğunu biliyoruz.

Bütün bunlara rağmen Rus-Türk ittifakından memnun olmayan Suriye yönetiminin Batı ile gizlice anlaşarak ya da bazı şeyler için söz alarak böyle bir işe girişmiş olma ihtimali de her zaman akılda tutulmalıdır. Özellikle Suriye yönetimi üzerinde bulunan ama bilinmeyen İngiliz etkisi her zaman akılda tutulmalıdır.

ABD ve Batı

Türk askerlerine saldıran uçağın kime ait olduğu tartışması, Türkiye tarafından Rus Su-24 uçağı düşürüldüğünde konu ile ilgili yazılan bir makaleyi hatırlattı:

(…) Bunu da Amerikan Hava Kuvvetleri'ndeki İSTİHBARAT subayı açıklıyordu! Ayrıntılarla hem de... "Rusya son yıllarda gizli gizli yürüttüğü çalışmalarla Amerika'yı fena halde sıkıştırdı. Bildikleri sınırlı olduğu için gerekli adımı atamıyordu. Ama Ruslar'ın elinde büyük bir koz olduğu SU-24'ün düşmesinden önce ortaya çıktı.

Ruslar, Amerikan HAVA, DENİZ, KARA birliklerini, silahlarını KİLİTLEYEBİLİYORLARDI! Yeni teknolojileri bu imkanı sağlıyordu. Ruslar'ın Suriye'ye gelme nedenlerinden biri ve en önemlisi buydu! Yeni teknolojiyi burada ve Akdeniz kıyılarında deneyeceklerdi.

Amerika, Türkiye ve İsrail uçakları da, birlikleri de oradaydı. Denizde de vardılar. En uygun bölge savaşın yaşandığı, terör örgütlerinin cirit attığı ORTADOĞU ve Suriye topraklarıydı. Geldiler...

Ruslar bu teknolojiyi sadece İKİ KEZ KULLANDILAR...

İlkinde Rus uçakları bölgede izinle "SORTİ' yaptı. Herkesin bu uçaklardan haberi vardı. Ancak bir anda bölgede garip şeyler oldu. Rusya dışındaki ülkeler kendi aralarında ve kendi içlerinde konuşamaz hale geldi. İletişim kesildi. Bir anda bütün frekanslar iptal edildi. Geçici bir yıkım yaşandı.

Açık tek HAT bırakıldı. Daha doğrusu kaldı. Ancak Ruslar'daki bu teknoloji bu HAT içindeki konuşmaları da anında alıyor ve ilgili birimlerine aktarıyordu.

Mesela iki pilot kendi aralarında konuştuğu an RUS PİLOTLAR bunu dinliyordu! İnanılmaz bir adımdı bu! Ortadaki garip durumu sezen ülkelerden biri olan İSRAİL bunu çözmek için harekete geçti.

Suriye içindeki RUSYA'nın kontrol ettiği sahaya defalarca sorti yaptı. Amaç Ruslar'ın elindeki bu teknolojiyi anlamak, çözmek ve mümkünse ele geçirmekti. Çünkü Ruslar izinle yaptıkları SORTİ sonucunda Amerikan ve İsrail'in BİRLİKLERİ KÖR OLDU, UYDU YAYINLARI KESİLDİ, EKSİKSİZ BÜTÜN RADARLAR DEVREDEN ÇIKTI! Gücün Rus uçaklarından geldiği anlaşılmıştı. Bunun üzerine İsrail jetleri defalarca bölgede uçtu.

Bunlardan birinde önemli İKİ RADARI bulunan İsrail jetleri karşısındaki Rus uçaklarına ulaştı.

Sistemine girmeye ramak kaldı.

Bunu gören Ruslar, anında birkaç uçağı kaldırıp hemen İsrail jetlerinin peşine düştü.

Havada büyük kovalamaca başladı. İsrail, sınırlarına dönerek olayı ucuz atlattı. Elde küçük de olsa veriler vardı. Ama kimse ne olduğunu tam olarak bilmiyordu.

Türkiye defalarca uyardığı RUS SU-24'ü vurunca işler iyice karıştı. Türkiye kendini koruyor, savunuyor ancak karşı tarafa büyük zarar veriyordu. Ruslar'ın gözü gibi baktıkları sistem düşen uçakta vardı!

Bunu bilen AMERİKA hemen devreye girdi. Elindeki en iyi ELINT uzmanlarını bölgeye gönderdi. Rus helikopterleri gelinceye kadar geçen sürede İSTİHBARATÇILAR uçağın içinden çok önemli bir parçayı alıp bölgeden çıktı.

Buldukları inanılmaz değerli bir veriydi. Ruslar'ın şifresi çözülmüştü.

Ellerindeki "parça"yla havadan alamadıklarını karadan almışlardı...

Dengeleri tamamen değiştirecek sonuç düşen uçaktan çıkmıştı..."

Bunları söyleyen Amerikan Hava Kuvvetleri'nden önemli bir İSTİHBARATÇI!. (…) (Kör operasyon, Takvim gazetesi, Ergün Diler, 28 Kasım 2015)

Yine son günlerde Rus uçaklarının kullandığı renklerde boyanmış Amerikan F-18 jetlerinin resimleri internette dolaşsa da artık savaşın gözle bakılarak değil değil elektronik olarak tanımlama sistemleri ile yapıldığı göz önünde tutulmalıdır. Dolayısıyla uzun uzun ABD'nin bölgede Türkiye ile olan ilan edilmemiş ama herkesin bildiği açık savaşına girmeden en olağan şüphelinin ABD olduğunu belirtelim. Yakın zamanda ABD'nin dünyanın herhangi bir coğrafyasında alacağı askeri bir darbeye odaklanalım. Eğer bu darbe, özellikle de Afganistan'da, gelirse anlayın ki şuçluya cezası verilmiştir.

Avrupa Birliği

Yaşlı ve tükenmiş bu zavallı kıtayı çok dikkate almaya gerek yok ama bu sıralarda bu tartışmanın yapıldığını da hatırlatalım.

5_6

Buraya kadar andıklarımız zaten olağan şüpheliler idi. Peki başka?

Israil ve İran bu denklemde niye yoklar? Niye kimse isimlerini anmıyor? Suriye devleti üzerinde İran'ın etkisi yok mudur? İran ile mezhebi bir yakınlığı olan bir Suriye'li pilot bu işi yapmış olamaz mı?

Bu haber cuma gecesi bültenler düştü. Nasıl okumalı?

6_5

Ya İsrail?

Trump'ın seçilmesinin ardından İsrail savunma bakanı ne demişti:

7_6

Bu minicik ülkenin “büyük İsrail” projesi vardı. Şimdi kendisine orman yangınları ile baş edemeyecek kadar mini minnacık bir ülke olduğu hatırlatıldı, haddi bildirildi. Dolayısıyla Fırat kalkanından en çok rahatsız olan ülkelerden biri olan İsrail bu işin içinde olabilir. Şu anda cayır cayır yanan Hayfa şehrinin İsrail donanmasının en önemli üssü olduğunu da hatırlatalım.

8_5

Yine daha geçen hafta Türkiye ve İsrail'in karşılıklı olarak elçilerini yeniden atadıklarını hatırlatalım:

9_6

Bütün bunların üstüne İsrail istihbaratı Mossad ile irtibatlı olduğu öne sürülen Debka haber sitesinin birkaç gün önce geçtiği haberi tekrar hatırlayalım:

10_4

İsrail hazır eski aşkına kavuşmuşken onu elin Rus'una kaptırmak istememiş olmasın sakın? Bölgenin sahte bayrak operasyonunu en iyi bilen ülkesinin İsrail olduğunu söylemeye gerek var mı?

Ve tam yazımızı bitirirken gelen bir haber:

11

“Suriye'nin Haseke iline bağlı Tel Temur ilçesinde terör örgütü PYD'ye ait askeri kampta şiddetli patlamalar meydana geldiği bildirildi. Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, terör örgütü PYD'nin Tel Temur ilçesinde bulunan kampındaki yakıt depolarında nedeni henüz bilinmeyen bir şekilde yangın çıktı. Art arda şiddetli patlamaların yaşandığı kampta, eğitim amaçlı ABD ve İngiltere askerlerinin de bulunduğu, olayda ölü ve yaralılar olduğu belirtildi.Olay yeri ve çevresi güvenlik çemberine alınırken, bölgeye hiç kimsenin yaklaştırılmadığı kaydedildi. Terör örgütü PYD, 2013 yılında bölgede "askeri eğitim" amaçlı kamp kurduğunu ve bir yıl önce de ABD askerlerinin eğitim vermek üzere kampa geldiğini duyurmuştu.” (AA)

Doğrusu bu kadar hızlı bir cevabı biz de beklemiyorduk.

“Yeni Türkiye” dediğimizde sloganik bulanlara kapak olsun…