29 Ocak 2016

PKK'yı övemeyenler şimdi PYD'yi övüyorlar!

PKK'yı İstedikleri Gibi Övemeyenler şimdi de PYD'yi övmeye başladılar.

Türkiye'den Amerika başkan yardımcısı Joe Biden gelip geçti. Gelip geçmekle kalmadı medyadaki Ak Parti muarızlarına ve belki de medyaya uzanan gizli kollarıyla Ak Partinin asıl/gizli muarızlarına yeni bir ilham da verdi. PKK'yı övemeyenler tv'lerde, kamuoyuna karşı açıkça PKK'nın Suriye kolu olan PYD'yi övmeye başladılar. PKK'yı destekleyen akademik bildiriye iktidarın sert çıkışıyla birlikte! (Bu sert çıkış Sayın Cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirildi, imzanızı tekrar düşünün ve geri çekin diyenler tarafından değil) mevcut terörle mücadele yasaları da yürürlükte olduğundan PKK'nın kamuoyunda açıkça övülemeyeceği, açıktan kendisine koltuk çıkılamayacağı anlaşıldı. (Her gün gelen şehit haberleri ile kamuoyunun da hıncını, şiddetini belki de üzerlerine çekmek istemedikleri için PKK'yı açıkça medyada övmekten vazgeçtiler).  Bu durumda istikamet başka bir yöne çevrildi: medyada PYD'yi destekleyerek PKK'ya açıkça değilse de dolaylı destek verilmesi gündeme sokuldu.

 Türkiye'nin Suriye ile ilgili dış politikasının batağa saplandığını düşünen medya sözcüleri, tartışma programlarında Türkiye'nin Ortadoğu'da yalnızlaştığına, Amerika ile ittifakının zayıfladığına, Rusya'nın Esed'e ve PKK-PYD ye destek vermesi ile birlikte ayrıca İran faktörüne de işaret ederek Erdoğan ve AKP'yi PYD ile ilgili kırmızı çizgilerini yeniden gözden geçirmeye ısrarla davet ediyorlar. Üstelik bu algı yönetimini özellikle CHP, cumhuriyetçiler ile HDP'lilerden oluşan bir ittifak gerçekleştiriyor. Hatta bazı sözde liberallerin! de buna hevesle katıldığını görüyoruz.  PYD ile ilgili meşrulaştırma çabalarının temel dayanağını da PYD'nin DAEŞ'e karşı silahlı mücadelesi olarak gösteriyorlar. DAEŞ'e karşı mücadele ettiğine göre PYD ile Türkiye rahatça ittifak yapılabilir. PYD, DAEŞ e karşı, o zaman iyidir, hoştur. Yakında bir akademik ya da medyatik bildiri de PYD için yazılır ve kamuoyunda dolaşıma sokulursa şaşırmayalım.

Bununla birlikte söz konusu medya sözcüleri, Rus bombaları altında inleyen, ölümüne mücadele içinde olan Türkmenlerle ilgili tek kelime etmiyor. Sanırım Biden bu konuya değinmeden masalarından ayrıldı. Niye değinsin ki? Türkmenler onun için herhangi bir çıkar konusu mudur?

Kobani Esedin direnişin ödülü olarak PYD ye hediyesiyken, Rojava bölgesini PYD Esed'le birlikte yönetirken, PYD kantonu olan Kamışlı kantonu memurlarının maaşını Şam yönetimi, yani Esed verirken bizim medya sözcülerimiz utanmadan iktidara PYD ile ilgili menfi tavrınızı değiştirin diyebiliyor.

Hendeklerin Kobani imitasyonu olduğunu neredeyse bilmeyen yok fakat bizim medya sözcülerimiz sanki hiç kazılan hendek yokmuş gibi ya da hendek işinin Kobani ile ilişkisi yokmuş gibi davranıyor. Sur'da Cizre'de Silopi'de kazılan hendeklerin bir tarafı camilere doğru diğer tarafı Kobaniye doğru kazıldı. Kör müyüz?

PYD, Cenevre'de masada olsun diye PYDyi canla başla savunanlar aynı masaya Türkmenlerin oturması yönünde tek laf dahi etmiyorlar.

Devlet aptal bunlar akıllı. Devlet kendi bekasını düşünmüyor bunlar düşünüyor. Devlet kendisine kim tehdit kim değil bilmiyor, bunlar kim dost kim düşman biliyorlar. Devlet PYD liderini kaç kere Türkiye'ye davet etmiş onunla anlaşmaya çalışmışken bir netice alamamış ve PYD'yi terör örgütü ilan etmişken medya sözcülerimiz neredeyse Türkiye Cumhuriyeti devletini bir de Cenevre'de Salih Müslim'le anlaşması için masaya davet ediyor. Niçin Türkiye'de değil de Cenevre'de? Oturun bir düşünün derim.

Sözde medyayı baskısı altına almış olan Ak parti bu meselede de gördüğümüz üzere (Gezi Parkı hadisesinde de gördük) medyada son derece güçsüzdür. Dış politikasını savunacak medya sözcüleri bile yok. Dış politikasını kamuoyuna anlatacak bu konuda kamuoyunu aydınlatacak kimsesi yok. (Havuz medyası Joe Biden'la selfie çekenlerle uğraşmaktan asıl meseleyi maalesef görmüyor). PYD'nin ve PKK'nın gerçek niyetlerini kamuoyuna ifşa edecek uzmanları, akilleri yok. PKK'ya desteği terör yasasıyla belki susturursun da Cenevre'de masaya oturmaya hazırlanan PYD'nin kendi evinde övülmesini nasıl durduracaksın? İktidar mensupları bu konuyu iyi değerlendirmelidir.

Bütün bu girişimlerin Suriye Ordu'sunun sınırımıza on km uzaklıktaki Türkmen bölgesinde bulunan Rabia kentini ele geçirmişken başlaması da çok manidar. Bütün mesele Türkiye'yi hem içerden hem dışardan köşeye sıkıştırmak. Ak Partiyi ve Erdoğan'ı sandıkla indiremezsek Esed, Rusya, ABD, PYD, PKK ittifakıyla niye indiremeyelim ki? Muhalefet bu kadar umutsuzdur. Sandıktan umudunu tamamen kesmiştir.

PYD'nin Türk kamuoyunda meşruiyet kazanmasının PKK'nın meşruiyet kazanmasına götüreceği çok açıktır. Üstelik Rusya ve Esed destekli bir PKKnın. Muhaliflerle masaya oturmak isteyen PYD, PKK'nın Suriye kolu, uzantısıdır ve bugün hala Batı ülkeleri tarafından terör örgütleri arasında sayılan PKK,  PYD vasıtasıyla Cenevre'de artık uluslararası bir ortak olarak bizimle masaya oturmuş olacaktır.