Protein tozları ne kadar sağlıklı - 1

Kasların dinç ve güzel bir görünümünün olması için her insanın spor ve egzersizlerin dışında mutlaka besin ve protein tüketimine ayrıca bu tüketimin dengesine de önem vermesi gerekmektedir. Normal protein tüketimi bir insanın vücut ağırlığının 1.5-2 katının gram cinsinden değeridir yani ortalama 80 kg bir insan günde 120 gr ile 160 gr arasında protein tüketmelidir. Eğer gün içinde aldığımız besinlerdeki protein miktarı bu ihtiyacımızı karşılayamıyor ise devreye protein tozu girer.

Ancak bu tüketim tamamen kontrollü yapılmalıdır. Gıdalardan alınamayan fakat vücut için gerekli olan kısım ölçü olmalıdır eğer fazlası tüketilirse karaciğer buna tepki verecektir lâkin bu tepkinin sebebi kesinlikle protein tozunun içeriği değil insan doğasının gereğidir çünkü protein tozu yerine fazladan tüketilen gıdalara da karaciğer ve organlar tepki verebilmektedir.

Gün içerisindeki gıda tüketiminiz belirliyse kalan protein miktarını belirli zaman aralıklarında alabilirsiniz. İnsan vücudu uyku sırasında büyüme hormonu salgılar ve bu hormon vücuttaki bütün besinleri tükettiği ispatlanmıştır. Bunun için uyumadan önce ve uyandıktan hemen sonra aç karna alınan protein takviyesi vücut direncimizi korumamıza, dışarıdan besin almadığımız zaman dönemi içerisinde vücudun tam bir bazal metabolizma haline bürünüp, iyi bir şekilde dinlenmesine büyük katkı sağlamaktadır.

Ayrıca antrenman sonrasında protein tozu hemen kullanılmalıdır çünkü kasların en çok gelişim gösterdiği zaman dilimi antrenman sonrasıdır. Bu sırada yapılan takviye kas gelişiminize büyük bir katkı sağlayacaktır.

Peynir suyundan ve soya fasulyesinden elde edilen protein tozları aslında vücut tarafından pek kullanılamamaktadır. Kas sisteminizin büyük fayda sağlamadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü peyniraltı suyu tozları (pst) Peynir üretiminden sonra atıl olan suyun yüksek ısılarda buharlaştırılması ile elde edilir ve içerisinde sadece % 6-7 civarında protein vardır. Bu proteinin yapısı bozulduğundan vücut tarafından kullanılamaz ve yağ olarak depolanmasına neden olur.

Aynı zamanda bütün protein tozlarında soya izolat bulunur. % 90 saf proteindir. Fakat yine işleme teknolojisi yüzünden yani yüksek ısıl işlemden geçmesinden dolayı protein yapıları yani aminoasitler bozulduğundan vücudun kullanabileceği formatta değildirler.

Birde soyanın içeriğinde bulunan fitoöstrojenlerin aşırı kullanımı da metabolizma üzerinde olumsuz etkiler göstermektedir. Şöyle ki; Fitoöstrojenlerin ve kaynaklarının alımı ile ilgili kaygıların olduğu bazı noktalar da vardır. Bunların başında bu bileşiklerin kısırlığa neden olabileceği ve göğüs kanserini uyarabileceği düşünceleri gelir.

Ayrıca izoflavonların aşırı miktarlarda alımına neden olabilecek olan soya bazlı yenidoğan mamalarının kullanımı da kaygı duyulan durumlardan biridir. Bazı yayınlarda da izoflavonların tiroid hormonlarının üretiminde anahtar rol oynayan tiroid peroksidaz (TPO) enzimini inhibe ettiğidir. Bu durumda endokrin sistemini bozulmasına neden olur.  

Aynı zamanda spermlerin daha kalitesiz olması, aşırı soya ve pst kaynaklı protein tozu kullanılmasından kaynaklandığını belirten araştırmalar da yapılmıştır. Araştırmalar kaliteli protein tozunun düzenli kullanılmasında herhangi bir problemin olmadığını ve doktor kontrolünde alınması gerektiğini gösteriyor.

Konsantre olarak hazırlanmış protein tozları %90 gibi yüksek oranda protein içermesine karşın, bu protein tozlarının yağ, kolesterol, omega-3,aminoasit, Q enzim, B grubu vitaminler, madensel tuzlar, doğal testosteron hormonu (Bunun yerine östrojen hormonu var) magnezyum, demir, selenyum, çinko, folat, Gml, oranları oldukça düşüktür. Hâlbuki Sağlıklı kas gelişimi için vücudun bütün bu maddelere ihtiyacı vardır.

Özellikle erkeklerde düşük seviyede olması gereken fitoöstrojenler soya proteinlerinde oldukça fazla miktarda bulunur. Hâlbuki erkeklerde testosteron hormonunun üst seviyede olması gerekir. Bu anlamda kullanılan bütün protein tozlarına sağlıklıdır diyemeyiz.  (Devamı yarın…)