Protein tozları ne kadar sağlıklı -2

Protein tozları vücutta direkt olarak depo edilemez. Ancak alınan proteinlerin fazlası yağa dönüşerek, depo edilir. Vücuttaki artan yağ da sporcunun performansını düşürerek, kilo alımına sebep olur. Proteinlerin parçalanması sonucu oluşan ürik asit gibi artık maddelerin atımı böbrekler tarafından gerçekleştirildiğinden, fazla protein alımı, sporcularda su kaybına yol açar. Fazla protein alımı, kalsiyum atılımını hızlandırır. Bu da spor sakatlanmalarına yol açar. Proteinler, amino asit olarak adlandırılmakla beraber karbon, hidrojen, oksijen ve azot atomlarından meydana gelen moleküllerin, inci taneleri gibi yan yana dizilmelerinden oluştuğunu ifade edebiliriz.

Vücut yeterli enerji olmadığında proteinleri kullanır

Doğada 300'den fazla amino asit türüne rastlanmakla birlikte; memelilerde bu amino asitlerden sadece 20 tane bulunuyor ve içlerinden 8 tanesine elzem amino asit deniliyor. Kesinlikle vücut tarafından üretilemeyen elzem amino asitlerin mutlaka organizmaya kazandırılması gerekiyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, organizmanın amino asitleri yakıt olarak kullandığını gösteriyor. Özellikle dayanıklılık egzersizlerinde, elzem amino asitlerden löysin, izolöysin ve valin amino asitleri, enerji oluşumuna %5 ilâ12 oranında katkı sağlıyor. Bu katkı da vücuttaki glikojen depolarının boşalması ile artıyor. Yani vücuda yeteri kadar enerji sağlanamadığında; metabolizma, kendine enerji sağlayacak kaynak olarak proteinleri seçip, kullanıyor.

Kas yapayım derken sağlığınızdan olmayın

Bazı amino asitler ise doku yıkımı esnasında, serbest hâle geçerek; vücutta tekrar kullanılabilir hâle geliyor. Dolayısıyla insan vücudu, amino asitleri ve proteinleri kullanırken, oldukça ekonomik bir şekilde hareket etmek zorunda kalıyor. Burada kilit nokta, vücuttaki proteinin yapım ve yıkım oranını dengede tutabilmektir. Diyetle alınan proteinler, sindirim sırasında amino asitlere parçalanıp emilerek, vücutta bir havuzda depolanırlar. Ancak proteinin vücutta depolanma oranı, karbonhidrat ve yağlardan çok daha düşük seviyededir. Alınan enerji ve proteinler ihtiyaçtan fazla ise amino asitler karaciğerde yağ ve karbonhidrat yapımında kullanılarak, depo edilir. Yani kas yapmanız için her gün 10 çorba kaşığı protein almanıza gerek yok. Ancak günlük diyetle alınan proteinin yetersiz gelmesi hâlinde; vücut bu ihtiyacını, öz kaynaklarından telafi etmeye başlar. Bu da demek oluyor ki kaslardaki proteinler parçalanmaya başlar. Bu da gelişmenin aksine, zayıflamanıza yol açar.

Günlük beslenme programınızda denge kurmalısınız

Burada dikkat etmeniz gereken bir diğer önemli nokta ise enerji alımı… “Vücutta depolanan proteinler, âcil durumlarda enerjiye çevrilebiliyor. Eğer aldığınız toplam enerji miktarı, ihtiyacınızın altında ise büyük bir hevesle aldığınız proteinler, kaslarınıza gitmek yerine enerjiye dönüşür ve sonuçta amino asit dengeniz bozulur.” Bu kötü senaryodan kaçınmak için günlük beslenme programınızda protein, karbonhidrat ve yağlar arasında bir denge kurmanız şart. Şöyle düşünün, aldığınız toplam enerji miktarı, ihtiyacınızın üzerinde ise yetersiz oranda proteini almış olsanız dahi, enerji ihtiyacı için protein yıkımı azalacağından amino asit dengesini sağlayabilirsiniz.

Proteinin ‘dozunu' kaçırmayın

Gün içerisinde yeterince protein alınamadığı durumlarda, hazır protein tozlarına başvurabilirsiniz. Örneğin ağırlık kaldıran 70 kilogramlık bir erkek sporcuyu ele alalım... Basit bir hesap ile bu kişinin günlük protein gereksiniminin ortalama olarak, 70 x 2,5 = 175 gram civarında olduğunu bulabiliriz. Bu da neredeyse günde 1 kilograma yakın ete eşittir. Gün içerisinde bu kadar et tüketiminin başka sağlık sorunlarına yol açacağını düşünürsek, protein tozlarından yardım almak, akılıca bir karar olacaktır. Tabii protein dozunu kaçırmadan… Hazır protein tozu olarak veya başka şekillerde alacağınız protein miktarının, 55 ilâ 75 gram arasında olması gerekir. Dışarıdan aldığımız proteinleri hayvansal ve bitkisel kaynaklı yiyeceklerden elde ederiz. Bu besinlerdeki proteinlerin kalite, çeşit ve miktarları birbirlerinden farklıdır. Sindirilebilirlik açısından en uygun olan protein türleri; 90'ı sindirilebilir. Protein yapıları bozulmamış olan proteinler tercih edilmeli. Aminoasit yapıları bozulmuş protein tozları vücut tarafından sindirilemezler.