Ramazan ayına kavuştuk.

Sevinenlerden olduğumuz için Allah'a şükürler olsun.

Nasıl sevinmeyelim ki, bir hadis-i kudside buyurulduğu üzere her ibadetin 10 kat ile 700 kata kadar artan bir oranda değer bulduğu bir aydır Ramazan. Oruç ise bambaşka. Mevla'mız onun mükâfatını meleklere bile bildirmiyor. Orucun mükâfatı özel olarak Bana ait buyuruyor.⁽¹⁾

Zira oruç riyanın olmadığı, menfaat ve çıkarın karışmadığı / karışamadığı,  Allah ile kul arasında çok özel bir ibadettir.

Bu coşku ve sevinçle birlikte bu hafta, siz değerli kardeşlerimle paylaşmak üzere yazdığım Ramazan notlarımı aktarmayı uygun gördüm.

• Daha ilk günlerdeyiz muhakkak. Ancak yine göreceğiz ki zaman su gibi akıp gidecek ve ne olduğunu bile anlayamadan ömrümüzden çok kıymetli bir Ramazan ayı daha eksilecek. İşin başındayken ciddi kararlar alalım ve bu Ramazan daha farklı bir Ramazan olsun hayatımızda.
• Merhamet ayı olan bu ayda samimiyetimiz gösterelim Allah'ımıza.

“Bütün Müslümanlara hakkım helal olsun. Üzerinde hakkım olan bütün kardeşlerimi affediyorum. Ne olursun Allah'ım sende beni affet” diye dua edelim / ettim.

• İmam-ı Rabbani Hz.nin Mektubatında yer alan bu aydaki amellerin bir seneye sirayet ettiği tespitini aktarmak isterim. Dolu dolu bir Ramazan yaşarsak, dolu dolu bir sene yaşamayı Allah'ımız nasip edecektir İnşaAllah.
• Hedefimiz yüksek olsun bu Ramazan. Günahlardan sakınmayı daha bir öne alalım. İbadetlerde bir fazlalığımız olmakla birlikte mutlaka günahlar içinde de eksilttiklerimiz olsun.

     Hele hele gıybet edipte kardeşimizin etiyle orucumuzu bozmayalım. Fıkha göre gıybet orucu bozmaz elbet. Ancak helal olan güzel nimetleri yemekten nefsimizi men etmişken, haram olan kardeşimizin etini yemek ⁽²⁾ sevaplarımızı alıp götürecektir muhakkak.

• Tabi arkadaş orucu da tutmak lazım başarabilmek için. Bizi dedikoduya, malayaniye bulaştıracak arkadaşlarımızdan uzak duralım. Susalım yeter. “Oruçlunun susması zikirdir.” hadisi şerifini hatırlayalım.
• Sabırda gerekiyor tabii. “Sabır imanın yarısıdır⁽³⁾ “Oruç(ta) sabrın yarısı”⁽⁴⁾ olduğuna göre. Oruç imanın dörtte biridir diyebiliriz sanırım. Öyle ki sabretmenin mükâfatı hakkında Kuran'da çok büyük müjde vardır. “Ancak sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.”(Zümer/10)
• Ortalıkta bu kadar açıktan oruç tutmayan kişileri görünce sabretmek daha zor olsa da, orucu Allah için tuttuğumuzu sakın unutmayalım. Oruç tutmayanları da dövmeyin sakın! (J) Ama usulüne göre, nazik ve hikmetli ifadelerle tebliğ yapmayı da fırsatını bulunca ihmal etmeyelim. Müslüman olanlar mahcup olurlar, Müslüman olmayanlar ise yine saygılı olurlar inşallah.
• İftar davetlerimiz paslaşır gibi birkaç akraba, birkaç arkadaş arasında gidip gelmek şeklinde sınırlı olmasın. Sadece bir çorbayla bile olsa insanları iftara davet edelim. Mutlaka sünnete uygun olarak hurma ile orucumuzu açalım / açtıralım. İftarı televizyon başında değil de seccade üzerinde veya hurma elimizde salavat ve zikirlerle bekleyelim.
• Ah bir becerebilsek! Zaten iftarda az yemek gerekir. Sahurda ise son dakikaya kadar yiyebiliriz. Çünkü kulun acziyetini ifade etmesi iyidir ve bunun için sahurda çok yemesi caizdir.
• İftarda çok yemek ise bizi hantal düşürecektir. Her ne kadar şeytanlar bağlı olsa bile nefsimiz görev başında olduğunda özellikle teravih namazı olmak üzere, bizi ibadetlerden alıkoyacaktır.
• Belirtmek isterim ki teravih için cami cami gezmek diye bir ibadet çeşidi yoktur. Yarış atmosferinde değil, sünnet üzerine en güzel şekilde kıldıran bir imam tespit edip orayı takip etmek çok daha iyi olacaktır. Şoför seçerken, doktor seçerken gösterdiğimiz özeni, imam seçerken de gösterelim.
• Hazır sahura kalkıyorken, en azından her gece kıldığımız 2 rekâtta olsa bir teheccüt namazımız olsun. Çünkü bin aydan hayırlı kadir gecesi bu akşam veya yarın veya ondan sonraki gün, yani her gün olabilir. İhtimal dâhilindedir. Ramazan ayının 27. gecesi denmesi kesin değil, kuvvetli ihtimal demektir. Ancak Ramazanın her günü için olası bir ihtimal geçerlidir.
• Kuran'ı Kerim'in indirildiği gece olan Kadir gecesini barındıran bu Kuran ayında Kuran'dan uzak durmakta yakışmaz. Bir hatim bitirelim en azından. “Ben o kadar bilmiyorum” diyorsanız mukabeleye gidin. Ben hiç bilmiyorum diyorsanız yine de gidin. Açın bir Kuran-ı Kerim önünüze, Hoca Efendi okusun, siz dinleyin. Yeter ki o ortamı teneffüs edin.
• Gece azalttığımız uykumuzu imkân buldukça öğleden sonra kaylule uykusu ile telafi edebiliriz. Âlimlerden bazıları oruçlu iken fazla uyumamak orucu uykuya tutturmamak gerektiğini söylemişlerdir ama ahir zamanda uyanık kalıpta günümüzü ibadetlerle geçirmek yerine günahlara bulaşma riskimiz yüksekse, namazları kaçırmamak şartıyla uyumak daha iyidir zira “oruçlunun uyuması da ibadettir” ⁽⁵⁾tavsiyesinde bulunan âlimlerde vardır.

Kıymet bilen ve kıymet eden kullardan olmayı Mevla'm hepimize nasip etsin. Amin.

• Buharî ve Müslim, (Ebu Hüreyre'den)
• Hucurat 12
• Ebu Nuaym, Hilye; Hâtib, Tarih, (İbn Mes'ud'dan hasen bir senedle)
• İbn Mâce, (Ebu Hüreyre'den)
• İbn Menbeh (veya Münebbih), (İbn Muğire'den)