05 Mart 2016

Resmin ve çizgi romanın büyük ustası Cemal Ragıp derin dualarınızı bekliyor

Ünlü ressam, karikatürist ve gazeteci Cemal Ragıp Derin iki haftadır nörolojik bir sorunla uğraşıyor. Bir hafta Üsküdar Devlet Hastanesinde tedavi gördü. Üzüntüden, stresten, asabiyetten ve yorgunluktan kaçınması gerekiyor. Şu anda çocukluk arkadaşı ve aynı zamanda meslektaşı olan Zakir Barutçu ile Bursa dalar. Bir hafta sonra da İsmail Çetinkaya ile birlikte bendeniz onları Bursa'dan alarak Muğla Fethiye de tabiatla iç içe güzel bir beldemizde Ragıp abimizin biraz dinlenmesini sağlayacağız inşallah. Dua edelim dostlar.

O ekmeğini sadece kalemiyle kazandı.

Bilmeyenler için sevgili abimizi biraz tanıtayım. O hayatı boyunca ekmeğini kaleminden kazandı. Asla ama asla ikinci bir işi olmadı. O doğuştan bir yetenek. Okul öncesinden beri resim çiziyor. İlk resimli romanı 1969 yılında (Cengiz NOYAN) henüz gencecik bir yaşta iken  “Dünya” gazetesinde yayımlandı.
1972'de Yenigün Gazetesi'nde Şenol Kirpiklioğlu'nun (APS) stüdyolarında çizgisini geliştirdi. 1974 yılı sonunda Hürriyet Gazetesinde çizmeye başladı. Kelebek'te açık hikayeleri bant olarak yayınlanırken, Hürriyet Gazetesinde ise temsili resimler karikatür ve vinyetler çizdi.
Sezgin Burak'ın “Bizimkiler'inde uzun süre resim çizdi. Daha sonra Çarşaf, Çivi dergileri, Güneş Gazetesi ve Suat Yalaz'ın Karaoğlan dergilerinde çizdi.

Dönemin tüm önemli gazetelerinde çalıştı

1983'de Günaydın Gazetesinde Doğan Bey'i çizmeye başladı. Durakoğlu tiplemesini Rahmi Turan'la birlikte bant olarak çalıştı. Günaydın Gazetesinde aynı zamanda ‘Çiğdem' isimli bir de bant yaptı. Sabah Gazetesinin kuruluşunda aynı bantlarla çalışmalarına orada devam etti.
Sabah Gazetesinde ayrıca “Hilmo adlı ayrı bir resimli romanda resimledi. Tekrar Günaydın Gazetesinde Durakoğlu ve Çiğdem'i çizmeye devam etti.
Daha sonradan Türkiye Gazetesi Türkiye çocuk dergisi, Ustura mizah dergisi, Yeni Şafak ve Son Çağrı Gazetelerinde çalıştı. Yeni Şafak Gazetesini ilk yayımlayan ve ismini veren 5 kişiden biridir. Bursa da çıkan bazı gazetelerde de hizmet verdi. Ayrıca belediye bültenlerinde de çok sayıda resmi yayınlandı.
Tercüman Gazetesinde yakın zamanda Sır Kapısı, Pehlivan Hikayeleri ve İslamiyet'in ilk yıllarıyla ilgili bantları yayınlandı.

Çok sayıda hikaye, roman ve ders kitabında resimleri yayınlandı

Çok sayıda hikaye, roman ve ders kitaplarında da, resimleri yayınlanmıştır. TRT, yakın zamanda kültür programlarında C. Ragıp Derin'e sıkça yer vererek çeşitli röportajlar gerçekleştirmiştir.

DEDE-NİNE TORUN YAŞAM MERKEZİ

Esenler belediyesi örnek teşkil edecek güzel bir projenin altına imza atarak, Türkiye'nin ilk Dede-Torun Yaşam Merkezi'ni hizmete açtı.  

Belediye, İkinci Bahar Kıraathanesi'nin ardından yaşlılar için yeni bir yaşam merkezini daha hizmete sokarak dua almaya devam ediyor.  Merkezin amacı kuşaklar arasındaki bağı güçlendirip, çocukların dede ve nineleriyle birlikte keyifli vakit geçirmesini sağlamak.

Merkez de yok yok

Esenler'in Havaalanı Mahallesi'nde toplam 1.023 metrekare alana inşa edilen ve 2 kattan oluşan merkezde; oyun odası, santraç odası, akıl oyunları odası, masal odası, yemek atölyesi, hobi ve sanat atölyesi, el işi atölyesi, kafeterya, teras kafeterya, berber, revir, hobi bahçesi, çocuk parkı ve şark odası bulunuyor. Dedelerin, torunlarına kültür, gelenek-göreneklerini aktaracağı merkezden nineler de yararlanabilecek.

MENDİLNAME ÜSKÜDARDA AŞKI ANLATTI

Üsküdar Belediyesi tarafından düzenlenen Mendilnâme sergisi dikkat çekti.  ‘Katibim' adlı eserde yer alarak, Üsküdar ile özdeşleşen sembollerden biri haline gelen oyalı mendiller, Mendilnâme adlı sergide farklı anlamları ve Anadolu'ya özgün tarihleriyle birlikte misafirlerin beğenisine sunuldu.

Mendiller, renkleriyle, nakışlarıyla yıllardır aşkı anlattı. Şiirlere, türkülere, masallara, destanlara konu oldular.  Kızların göz yaşıyla bezenirken, erkeklerinde günlerce kokladıkları gülleri oldular. Üsküdar Belediyesinin en güzel mekanlarından biri olan Nevmekan'da bir hafta sergilenen mendiller ziyaretçileri yıllar öncesine götürdükleri gibi, duygulu anlarda yaşattılar.

 Mendilin tarihi milattan öncesine uzanıyor

Kayıtlara göre mendil ilk olarak M.Ö. 6. yüzyılda Roma Oyunlarında oyunların başlangıç ve bitişlerini işaret etmek için kullanılıyor. Türk kültüründe ilk mendil izine Kaşgarlı Mahmud'un Divanü Lügati't-Türk eserinde rastlanıyor. “Ulatu” kelimesiyle ifade edilen mendil genel olarak pamuk ve ketenden imal edilerek temizlik amacıyla kullanılsa da, ipek gibi değerli kumaşlardan yapılanlar sembolik olarak da büyük bir anlam taşıyor.

Mendilnâme sergisinde Efe, Hanımeli, Narinim ve Menekşe gibi mendil oyaları da tanıtılmış oldu. Açılışa ünlü yazar Şule Yüksel Şenler de katıldı.