02 Aralık 2017

Savaşın galibi: Tiyatro izleyen Türkiye

Neticeyi peşinen söyleyelim, bu savaşın tek galibi Türkiye olacak.

Önünde sonunda Türkiye kazanacak!

Bu cümleleri bir yere kaydedin, bir yıl sonra hatırlatırsınız!

O halde gelelim New York tiyatrosunun neden oynandığına…

Detaylarını manşetimizde okuduğunuz için konuya balıklama girmekte fayda var.

Bu bir ‘altın-dolar savaşı'dır NOKTA!

1970'lere kadar ABD keyfine göre dolar basamazdı. Çünkü basılan her doların karşılığında altın gerekiyordu. Nixon ile Dolar-Altın ilişkisine son verdiler.

Ardından keyiflerine göre dolar basmaya başladılar.

Buna Suudi Kralı Faysal, İtalya Başbakanı Aldo Moro, Fransa Cumhurbaşkanı Alain Poher itiraz etmişti.

İtiraz etmekle kalmayıp, dolara rakip altına endeksli bir para pirimi için görüşmelere başlamışlardı.

Faysal'ı yeğenine, Aldo Moro'yu Kızıl Tugaylar Örgütü'ne öldürttüler.

Alain Poher ise aday olmayarak canını zor kurtardı.

Böylece dolara endeksli yeni para masadan bile kalkamadı.

  1. Körfez Savaşı sonrasında Saddam, Amerikan Doları ile değil, Euro ile ticaret yapma kararı aldı. Onu da nükleer yalanı ile katlettiler.

Recep Tayyip Erdoğan'ın ise 5 temel “suçu” vardı.

Şeytanîlerin para tapınağı İsviçre'de, Rothschild'in Davos'unda Siyonizm'e “One minute” çekerek iblisî düzene başkaldırmıştı.

Bununla yetinmeyerek ABD'nin sadece kendini bağlayan İran ambargosunu delmenin çok ötesinde altını uluslararası ticaret konusu yapmasıydı.

Bununla da yetinmeyip, dünyadaki bütün mazlumlara açık kapı politikası uyguladı, gelemeyenin ayağına gitmeye başladı.

Savunma sanayiini yerlileştirmiş, Cumhuriyet tarihinde ilk kez Katar'a, Somali'ye, Balkanlara, Kafkaslara askeri üsler kurmaya başlamıştı.

ABD ve İsrail'in coğrafyamızda dilediği gibi at koşturmasına, tasarım ve haritalar yapmasına izin vermiyordu.

Bunları hepsi başkaldırıydı ve şeytanilerin düzeninin sonunu getiren adımlardı.

Dolar yoksa Amerika da yoktu. Altın da neyin nesiydi?

Kral Faysal, Aldo Moro, Alain Poher ve Saddam'ın akıbetinden Erdoğan neden ders çıkarmıyordu?

-Allah muhafaza- Erdoğan'ı mezara göndermek için çok yol ve yöntem denemişler ama öldürmeyen Allah öldürmemişti. Bu nasıl işti? Bu düzen böyle gitmezse, ABD'yi artık kimse iplemezdi.

Ya Erdoğan ve Türkiye yok edilmeliydi, ya da düzen yok olacaktı?

Bunun için her kılığa giren şeytanilerin örgütü FETÖ de güçlü bir aktör olmaktan çıkmıştı.

İtibar suikastçısı, finansal akbaba lakaplı kredi derecelendirme kuruluşları da beceriksiz çıkmıştı.

Önümüzde 2019 seçimleri vardı.

Siyaseten bitirilemeyen Türkiye iktisaden bitirilmeliydi.

Bunun için de New York'ta yeni bir tiyatro kurdular. 17/25 Aralık 2013'de başlayan tiyatro orada yeniden ‘perde' demiş üstelik neticesi 17 veya 25 Aralık 2017'de verilecek şekilde gösterime konmuştu.

Ama ne yaparlarsa yapsınlar dev uyanmıştı ve bir daha uyutmak mümkün gözükmüyordu.

ABD'nin bu savaşı kaybedeceği kesindi kesin olmasına ama daha tehlikeli olan şey, bozulan düzenin dikiş tutmayacağıydı.

İnşaallah öyle de olacak.

Yakın bir tarihte bir sabah uyandığımızda artık hiçbir ülkenin dolarla ticaret yapmadığını göreceğiz.

ABD'nin ümidi kırılıp pes eden sırtlan gibi ayakta bile duramayacağını da.

Tekrar ediyorum, yazın bir kenara bu savaşın kazananı Türkiye olacak. Sadece Türkiye değil, aynı zamanda bütün insanlık.

Nasip olursa müteakip yazımızda Altın Para Anonim Ortaklığı sistemini yazacağız. Teklifimiz kabul görsün, Türkiye paraya para demez.

Lakin yeter ki Ankara şu tiyatro konusunda savunma yapmasın ve Hakan Atilla'ya savunma yaptırmasın. Hakan Atilla ve avukatlarının söyleyeceği tek şey, “biz tiyatro izlemeye geldik” olmalı.