Seçim, meçim bitti. Kapatın televizyonları. Analizleri, sonuçları bırakın işin uzmanları değerlendirsin,  artık siyasiler ilgilensin. Biz kendi işimize bakalım. Nedir peki bizlerin işi?

Memuruz, işçiyiz, esnafız v.b. Ama bir Müslüman'ın işi, bütün bunların ötesinde dinidir. “Benim işim memurluk değil, dinim. Benim işim esnaflık değil, dinim… Geçimimi halelinden kazanabilmek için bu işle de uğraşıyorum.” diyebilmeliyiz hepimiz. Gerçek işimizin İslamiyet'i yaşamak, yaşatmak ve sevdirmek olduğunu hayatımızın merkezine yerleştirebilmeliyiz. Böylece “Şüphesiz Allah müminlerden nefislerini ve mallarını Cennet karşılığı olarak satın aldı...” (Tevbe 111) ayetindeki müjdeye nail oluruz.

Yeni kaybettiğimiz Abdülmetin Balkanlıoğlu'nun haykıra haykıra belirttiği bir husustur bu. “Durmayacaksınız! İmkân var, ortam var, özgürlük var. Çalışmayan haindir, terlemeyen, davet etmeyen…” Gerçekten de, 28 Şubatları görmüş bir ümmet olarak şuan içinde olduğumuz rahatlığı tebliğ yapmak, adam kazanma gayretinde bulunmak yerine, zevk tünellerinin birinden diğerine gezinerek, vaktimizi avm lerde, sahillerde, filmlerle, oyunlarla heba ederek geçirirsek, bu nimetin hesabını ne bu dünyada nede ahirette verebiliriz.

“Seçim bitti, şimdi tatil zamanı” anlayışı yanlıştır. Asıl şimdi koşturacaksın.

“Biz oyumuzu verdik, artık çalışma sırası onlarda” mantığı da yanlıştır. Durmayacaksın gönül yapacaksın.

“Zafer bizim!” diyerek kibirlenmek, rencide etmek, ezmek yoktur İslam anlayışında. “Onlar kazansaydı daha beterini yaparlardı.” diyeceksin belki. Allah fırsat vermedi / vermesin.

“Onlar” diye başlayan bu tip bakış açıları da yanlıştır aslında. Çok kıymetli bir büyüğümüzün “…dışarıdaki içki içen insanlara bu sohbetler yapılsaydı, belki sizi de geçerlerdi” sözleri silkelendirmelidir bizleri. Yarın bizim içki sofralarında, içki sofralarında olan kişilerinde zikir ortamlarında olmayacağının garantisi yoktur. Önce kendimizi bozmayalım, sonrada adam kazanmaya çalışalım. Yol budur, müjdede bunadır. “Allah'a yemin ederim ki, senin vasıtanla bir kişinin hidayete ermesi kızıl cins deve sürülerine sahip olmandan daha hayırlıdır.”  (Sahıhi Buhari hadis no:2942,3009...)

Adam kazanma derken, siyasetten bahsetmiyorum tabii ki. Siyaset konusunu kapat artık. Sonu gelmez tartışmaların, paylaşımların arasında boğulmaktan kurtul!

Sosyal medyadan da kurtul! Kalk artık bilgisayar/ekran başından. Saatlerce paylaşım yapsan, saatlerce haber, yorum izlesen, yine bir adam kazanamazsın. Bunlar bizi oyalayan, tebliğden alıkoyan örtülerdir. “Ey örtüsüne bürünen. Kalk artık, uyar. Sadece Rabbini yücelt. Elbiseni temizle. Pislikten sakın. Yaptığını çok görerek başa kakma. Rabbin için sabret.” (Müddesir 1-7)

Bir ziyaret et. Hediye götür. Selam ver. Hatır sor. Çay ısmarla. Yemek söyle. Derdini dinle. Hastasını sor. Cenazesine git. Yardım et.

Eğer biz samimi olursak Allah çok gönüller fethetmeyi nasip edecektir. Yapmamız gereken sadece samimi olmak ve sevgimizi göstermektir. Kalpleri değiştirecek olan Allah'tır.